~Pietro~

3.5K 124 25
                                    

Yazı yazmak bana çok zor geliyor. Daha doğrusu başkasının okuyacağı bir yazı yazmak, başkasının beklenti içinde olduğu bir yazı yazmak, söyleyecek çok şeyin olduğu bir insan için yazı yazmak. Atlanacak noktalar, tatmin edici olmayan tabirler, sulu samimiyetsizlikler.. Bir insanı kafanda nasıl değerlendirdiğinin bir yazıyla temsil ediliyor oluşu, zorlaştırıyor aklımdakileri toparlayıp yazıya dökmeyi.
Bazen aklımdan geçen düşünceler kendimden on yaş ilerisine ait oluyor. Ama bazen de, hissettiğim duygular ve bu duyguların kararlarıma yansıması, bulunduğum yaş ve olgunluğun on yıl gerisiyle bağdaşmış olabiliyor. Yalnız bir şekilde bu iki durumdan birinde bulunduğumda, kendimi uçurumun kenarında, kanatları elinden alınmış ve her an herhangi bir darbeyle aşağı süzülme tehlikesine sahip biri gibi hissediyorum. Kendi yaşının üstünde bir olgunluğa sahip olmak her zaman avantajlı olan seçenek olmayabiliyor. Bazen kafanın içerisindeki o sebepsiz ve mantıksız duyguların esiri de olmak istiyorsun. Bazen de gündelik problemlerin etrafına istemsizce ördüğü duvarları aşmak; hayallerden, isteklerden, gelecekten, bir adım ileriden, onlarca adım ileriden konuşmak, tartışmak istiyorsun.
Biliyor musun ? İki uçta da bana ayak uydurabilecek, yardımcı olabilecek, anlatmak istediklerimi anlayabilecek tek insan sensin. Çoğu insan yalnızca kendi sınırları içerisinde yaşamayı tercih eder. Sahip olması gereken, daha doğrusu sahip olmasına gereklilik olduğuna inandığı özelliklerden fazlasına ulaşmayı reddeder.Sen ise, duyguların ne kadar çocuksu, düşüncelerin ise ne kadar olgun olabileceğini kavrayabilen nadir insanlardansın. Kendim için konuşmam gerekirse, şu güne kadar tanıdığım tek insansın.
Sana herhangi bir konuyu anlatırken hiç bir zaman küçümseyeceğin veya anlamayacağın korkusuna kapılmadım.Çünkü biliyordum; dengesizliğe kapıldığım durumlarda bana yardımcı olabilecek en dengeli "dengesiz" sendin.
Hayatımın bazı açılardan hareketli olduğu bu dönemde, hayatımda çıkmaza girdiğim konularda yaptığın yardımlar ve verdiğin destekler sayesinde dengemi koruyabildim. İstemsizce girdiğin ve gözün kapalı şekilde ilerlediğin apansız yollarda karşına çıkması olası engelleri senin yerine öngörebilecek ve seni bu engellere karşı koruyabilecek insan bulabilmek oldukça zor. Bu durumlarda hiç çekinmeden başvurabileceğim bir rehber olarak hayatımda olduğun için çok şanslıyım.
Belki hayatımın geri kalanında izlemek istediğim yola direkt olarak yön vermemiş olabilirsin; ancak şu da bir gerçek ki o yoldan sapmamı engelledin. Seçtiğim çizgiyi belirlememde beni etkilemedin, ancak o çizgiyi korumamı sağladın. Doğru veya yanlış, hatalı veya isabetli; niteliği ne olursa olsun yaptığım seçimlere, hedeflediğim amaçlarıma güvenmemi sağladın. Bir insanı bunlara güvendirmeyi başarabilirsen eğer; aynı zamanda o insanın sana karşı güvenini de kazanmış olursun. Hiçbir zorunluluğun olmamasına rağmen, boyutları ne olursa olsun kendi yaşadığın zorluklar ve sıkıntılar da bulunmasına rağmen, dışarıdan bir yardıma gereksinim duyduğum her koşulda ve zamanda benim yanımda oldun. Bana "boşver abi" değil, "bunu şu yüzden önemsemen gereksiz abi" oldun; "takma kafana" değil, "bunlarla uğraşman sana şöyle zarar verir" oldun.
Bir kişiye verdiğin önemin en büyük ölçütlerinden biri de, o kişinin ihtiyacı olduğu zamanlarda ona verdiğin tavsiyelerin değeridir. Kendi düşünceleri ve bu düşüncelerinin doğruluğu konusunda oldukça yüksek bir egoya sahip beni bile tavsiyelerinle her zaman ikinci defa düşünmeye zorlayabildiysen eğer, samimiyetin konusunda bir kez bile şüpheye düşmem küstahlık olur. Sadece sözlere ve davranışlara değil, tümden bireylere de, samimiyeti açısından oldukça şüpheli ve karamsar bakan birinden bu sözleri duymak kolay değil.
Şu an hayatımda düzenli bir şekilde iletişim hâlinde olduğum insanlar içerisinde bu sözleri söyleyebileceğim tek insan sensin.
Her bir hareketini sonuna kadar yorumlayıp kötü anlamlar çıkarmak için kendimi zorlamadığım, sözlerinin altında farklı ve kötü anlamlar aramadığım, gülümsemesinden kuşku duymadığım tek insansın.
Belli bir düzeye kadar bile olsa sebepsiz yere kırmaktan ve üzmekten hoşlandığım insanların aksine; senden yalnızca birkaç hafta haber alamayınca "acaba yanlış bir şey mi söyledim ?" endişesine kapılmamın sebebi de buydu.
Etrafındaki insanları, yapmak istedikleri uğruna feda etmekten ve hayatından çıkartmaktan çekinmeyen biriydim. Ancak bundan sonra, koşullar ne şekilde olursa olsun, olaylar ne şekilde gelişirse gelişsin, senin iyi veya kötü günümde, her zaman hayatımda olmanı istiyorum. Bir dost olarak, bir kardeş olarak, bir "iyi insan" olarak..
Hayatının geri kalanında istediklerini elde edeceğini ve hedeflediklerini başaracağını ummuyorum. Biliyorum. Çünkü; kapasitesini sonuna kadar kullanabilecek ve her türlü zorluğu aşabilecek biri olduğunu, ne olursa olsun doğruyu seçebilecek biri olduğunu biliyorum. O yüzden sana "umarım mutlu olursun" demek istemiyorum; çünkü biliyorum mutlu olacaksın, başarılı olacaksın, herkesten bir adım önde olacaksın her zaman.. Ve inan bana; başta aile olmak üzere, dilediğin, hayal ettiğin şeyleri mutlaka elde edeceksin.

- Y/N Y/L/N -

Pietro yazıya baktı. Bu yıllar önce aldığı yıllıkta bulunan bir yazıydı. Bunu ona sen yazmıştın. Pietro okulda arkadaşları tarafından sevilen bir çocuktu bu yüzden ona neredeyse herkes yazmıştı. Ama en uzun yazan sendin. Senin sayfana da en uzun yazıyı yazan o idi. Daha çocuk olmanıza rağmen aramızda inkar edilemez bir çekim vardı. Fakat kader ne yapıp edip sizi ayırmıştı.

Tabi anlaşılan sizi ayrına kader pişman olup birleştirmeye çalışıyordu. Çünkü şu an sen de Pietro'da 'Stark Stajı' için girdiğin binada aynı anda bulunduğunuzu bilmiyordunuz...

Ve eğer Pietro senin şu an burada olduğunu bilseydi hemen yanına gelir, uzun uzun sarılırdı. Seni bulacağına yemin etmiş genç adam her şeyden habersiz yanından geçip gitti. Çünkü seni tanıyamamıştı. Eh haklıydı da. En son birinizi çocukken görmüş ve ikinizde çok değişmiştiniz. İkinizin de yanından geçtiğiniz ve omuzlarınızın sürttüğü kişinin hem çocukluk hem de hayatınızın aşkı olduğunu nereden bilebilirdiniz ki, değil mi?

Belki part 2?

Marvel İle Hayal Et |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin