Bu sefer biraz farklı bir şey yapmak istedim. Siz onların sevgilisi olsaydınız ve ölseydiniz tepkileri ne olurdu onu yazacağım. Bölüm bölüm olacak.
Bucky;
O uzun süredir ilk defa aşık olmuştu. Gerçekten aşkı hissetmişti. Tam gerçekten her şey yoluna girdi, hayatı düzene oturdu derken olan oldu. Onun yüzünden hayatın kaybettin. Aslında onun yüzünden değildi ama o sürekli kendini suçluyordu. Bucky kendisinin ölümüne sebep olduğunu düşünüyordu. Ömrünün sonuna kadar da öyle olacaktı. Zaten asabi olan yapısı daha sinirli bir hak almıştı. İyice kendinden geçmişti. Sürekli sinir krizi geçiriyordu. Aslında kum torbalarını patlatan genelde Steve olurdu. Senin ölümünden sonra patlamamış kum torbası, kırılmamış eşya, vazo, bardak, tabak kalmamıştı. Bucky bir çok kez sinirle duvarı yumruklarken elini kantıp çatlattı. Ölümün onun kollarında olmuştu. Sevdiğin adamın kollarında ölmüştün. Bucky ona söylediklerini asla unutmayacaktı.
"Bucky... Sevgilim Nolur kendini kaybetme. Yaşamaya devam et. Ben gidince kendini soyutlama. Hayatına devam et. Başka kadınlarla tanış. Bucky o her zaman istediğin kız çocuğuna sahip ol ve ona benden bahset. Ona aşkı öğret. Ayrıca onu bana getirmeyi unutma. Sevdiğim adamın kollarındayım ve ölüm beni korkutmuyor. Seni seviyorum..."
Demiştin. Komuşmanı bitirdikten sonra kendini sonsuzluğa teslim ettin. Bucky sözünü tutmuştu. O birlikte hayalini kurduğunuz kız çocuğuna sahipti. Sinirle kum torbasına yumruk attıktan sonra kızı sevinçle odaya girdi. "Baba! Baba! Annenin yanına gidecek miyiz?" Bucky gülümseyerek yedi yaşındaki kızını kucağına aldı. Sana çok benziyordu. Saç renginiz aynıydı, göz renginiz de öyle. Senin gibi sevecen ve sıcak kanlıydı. Onu yetimhanede ilk gördüğünde köşede sessizce oturuyordu. O zaman Bucky'nin aklına sen gelmiştin. Onu evlat edindi ve büyüttü. Kızı aldığında daha üç yaşındaydı. Şimdi ise yedi yaşına gelmişti. Ona senin adını koymuştu. Y/N Barnes... Bucky onu evlat edindiğinde bir annesi olup olmayacağını sormuştu. Bucky ise senden başka hiçbir kadını sevemediği için birlikte hayalini gerçekleştirdiğini anlatan cümleyi söyledi "Evet tatlım bir annen var. Kendisi de seninle aynı isme sahip. Ama maalesef o artık bu dünyada değil "
Geçmişin düşüncelerinden arınıp kızına kafasını salladı ve birlikte her zaman gittikleri yere gittiler. Senin mezarın...
Evet bu da böyle bir bölümdü. Bir sonraki bölümde kim olmasını istiyorsanız yazın. Buraya da Ponçik resimler koyuyorum.
Ona daha çok yakışmış. Sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marvel İle Hayal Et |
FanficSadece Kahramanlar değil. Oyuncularda. Kaptanın kalkanını çalıp Tony'nin zırhını kurcalamaya, Strange ile büyü öğrenip Pietro ile yarış yapmaya, Thor ile Asgard'ı gezip Natasha ile silah hakkında konuşmaya, Wanda ile dışarı gidip Peter ile ödev yapm...