Tehlikeli

Pazar Çantası

 

Kepçe olayı  gerçekten yaşanmış bir olaydır ve birazda benim kurgum var.

Güç bela kendimizi eve attık, eşyaları yerleştirdik. Bir iki temizlik yapalım dedik ama daha su, vileda kovasına dolarken yorulduk ama başardık temizliği. Mutfaktaki küflenmiş bardakları, Deniz' e küfür ede ede çöpe attım. Ardından çay demleyerek balkonda çay, sigara yapmaya geçtik. Canını yediğim mahallem ya. Müjgan abla, pazar arabasından bi haber, pazar çantası ile yolun kenarında bakkalcı emin emminin karısı ile lak lak ederken yola bir kepçe döndü. O sırada yerde duran çay bardağına uzanmışken Bir yerden cırtlak bir ses

" Anaaaaam! Anaaaam gidiyom gız yardım edin. " diye bağırıyordu. Kafamı kaldırmamla Müjgan ablanın kepçe ile koştuğunu gördüm. Yurdum teyzesi ya, atletizmde yaparmış derken kepçenin ucuna takılmış olan pazar çantasını gördüm. Müjgan abla ise çantayı bırakmadan koşuyordu. Deniz balkondan sarkmış bağırıyor.

" Müjgan abla bırak çantayı. Sürükleyecek şimdi seni. Dursana kardeşim!! " Kepçenin çıkardığı sesten duyulmuyordu sesimiz. Bir ara yavaşladı sonra durdu. Müjgan abla çantayı bırakıp, aç kapıyı diye bağırıp kepçenin merdivenlerine tırmanırken, adam kapıyı açınca Müjgan ablanın suratına tokat gibi indi kapı. Müjgan ablayı mahalle halkı spatulalar ile asfalttan kazımaya çalışırken, ben ambulans çağırmayı akıl edebildim. Deniz' de pizza söyleyelim dedi. Yemin ediyorum salak ya burda ne ile uğraşıyoruz, bu boğaz derdinde.

Bende " Yok be ne Pizzası. En yakın Pizzacı acile 20 dakika uzaklıkta olmasına rağmen ambulansdan daha erken geleceği için Müjgan ablanın kafa Dominos' a falan gider kurtaramazlar kadını. " dedim. Polis geldi, kepçe şoförünün ifadesini aldı. Ambulans geldi, hâlâ çençen eden Müjgan ablayı aldı. Birden alışılmadık durum oldu. Mahalle sessiz. Çıt yok. Ağaçlar esinti ile eğilip bükülüyor ama hışırdamıyor. Yarım asırlık ağaç bile bıkmış bu kadının çenesinden. Birdaha bulamayacağımız bu kıymetli ânı bozmadan " Pistt zilli. Bana Margarita pizza söyle. Kendinede ne söylüyorsan artık. "

telefonu eline aldı " Alo dostlar pide mi? Hah biliyordum, ben Kıymalı Kaşarlı yarım pide istiyorum. Salatada marul bol olsun yalnız. Diet kola yoksa diet ayran olsun. "  suratı düştü birden.

" Yarım pide yapmıyor musunuz? Ne demek yapmıyorsunuz, siz pideci değilmisiniz? Her seferinde yarım pidemi istiyorum? Bak bak bak laflara bak sapık! Benim olduğumu nerden biliyorsun? Benim görüşmelerimi mi kaydettin sen? "

" ... "

" Aaa kapattı. " dedi telefona bakarak.

Dedim " Ver sen şu telefonu bana. " Rehberden pizzacıyı buldum.

" Alo! İyi günler. Ben bir orta boy karışık Pizza ile bir Margarita pizza sipariş etmek istiyorum, yanında da tavuk fileto olsun. "

" ... "

" İçecekler bir diet kola. Birde Ice Tea Şeftali. "

" ... " 

Telefonu mutfak masasına bırakarak balkona geçtim. Paketten bir dal daha çıkarıp yaktım. Biraz İnstagramda dolaştım. Biraz Vine izledim. Zile basılınca telefonu cebime atarak kapıyı açtım. Paketi elime alarak parayı verdim ve kapıyı kapattım. Paekti masaya koyup içindekileri çıkarmaya başladım. Sessizce yemeği yedikten sonra. Bulaşıkları Deniz' e devredip yatmaya gittim. Yanıma bir tavşan geldi. Pofuduk kuyruğunda nazar boncuklu bir poşet takılı. İçindede bol tuzlu çekirdek paketi var. ormanlık bir alandayız, karşıma durdu.

" Sen çok tatlısın amaa. " dedim, bana biyerden tanıdık gelen sincapa.

" Biiyak şimdi tatliliy. Pofuduk necmi yokmu pofuduk necmiii. " Müjgan abla sincap olmuş. Bu hastanede öldüde reankarnasyon ile sincap bedenine mi girdi. Vah vah vah Müjgan abla ya.

" Ne ölmesi? Kim ölmüş? Ben demiştim kılsız yeşime o kadar palamut yeme. Kafa yapar ağaçtan düşersin diye. Beni dinlemedi bak noldu. Vah vah vah gitti kılsız yeşim. "

Karı ölünce müneccim mi olmuş ne olmuş, bu bi değişmiş ya. Pişt değişik. Düşünce okuyorsa birde yandık.

" Olabilir böyle şeyler ya. Ülkemizde milyonlarca dansöz sincap bulunmaktadır. Çoğu kendi söküğünü dikemez diktiğini siii... ööö... mmm.. Ben ispanyolca bilmiyore. Sen kimi soruyore. Ben ne diyore. Arividaçi Müjganiye. " Nefes nefese ve her tarafımdan terler fışkırarak uyanmadım. Normal bir şekilde gözlerimi açarak saate baktım. Telefonumu sakince elime alıp koşmaya başladım.

" Deniiiz! Müjgan ablanın yanına gitmemiz lazıım. "

Tadında bırakayım dedim.