Tehlikeli

Duş Alan Orman

Bu bölüm gerçek karakterler ve benim tarafımdan yazılmıştır.

@cagladeniz79219
@EcemEkici

Deniz

Gözlerimi açtığımda final haftasının bittiğini, yarısı yenmiş ojelerimde hatta bağırsaklarımda hissediyorken bu his mesaneme doğru yol almaya başladı. Ben tuvalete doğru koşarken  aman Allahım küçük minnak ayak parmağımı masaya çarptım, sanırım küçük kıyamet , doğal afet ya da Maya takvimi bugůnů gösteriyor. Fakat tuvalet kısmı baskın olan taraftı. Kapıyı açınca iki tane kıllı lobla karşılaşmam bir oldu. Allahım hangi dilenciye verdiğim sadaka eksiktiki Niagara şelalesi gibi akan suyu duymadım. Zamanında Selen çiğ köfte yiyip miğdeyi bozmuştu ve bende tuvalette çıkardığı sesleri duymamıştım. Lan! Acaba bunlar birbirlerinimi buldu. Doğrumu gördüm diye kapıyı tekrar açayım dedim. Kapıyı, pat! diye açınca bu irkildi arkasını dönerkende pat! diye kapıyı kapattım. O sırada Selen " Deniz! " diye mutfaktan fırladı.

" Sevgilimi niye izliyorsun! " diye ortalığı ayağa kaldırınca mal gibi ortada kalacak değildim.

" Ne izleyeceğim senin kıllı sevgilini. Biz yokken eve getirdiğinide biliyorum. Zaten klozetin kenarları sevgilin yüzünden eridi, asit mi işiyor bu bebe? Bizde insanız, bizde tuvalet ihtiyacı duyuyoruz. " Sözümle beraber bu tin tin tin balkona koşturup aşağı sarktı.

" Müjgan aplağğ! Müjgan aplağğ! "

" Ne oldu kızım? Çayınız mı bitti? Ayyy! Yoksa Yeşim abla mı gitti. Vahh Vahh! Hayat be kızım noolcek. E o zaman gelin bir çay içelim, kaynatırız azcık. " Bu ağzını tam açacakken Ecem, Selen' i geri çekip sözü devraldı.

" Seni rüyasında görmüş Müjgan ablada iyimisin diye görmek istedi. " bu sefer Selen' e dönerek

" Selen bence artık sevgilinle kalsan daha iyi olacak. Herkes için en iyisi. " O sırada apartmandan şap şap şap terlik sesleri gelmeye başladı. Yaklaştıı. Yaklaştı ve en sonunda bizim kapı çaldı. Ben kapıyı açınca Müjgan abla nefes nefese içeri daldı.

" Çekil kız çekil, ortalıkdan da kaybolma. Daha bana fal bakacaksın. Al bunuda yeni sardım yersiniz. " deyip üstü peçete ile örtülü tabağı elime tutuşturdu.

" Kız Selen gel buraya. Ne gördün anlat. "

" Of! Müjgan abla sende kendine dedikodu malzemesi arıyorsun. "

" Kızım bak beni meraklandırdın ben bu baldırlalan basamak basamak merdiven çıktım. Benim aşağıda çayım soğudu. Canımdan can gitti anlıyormusun? " deyip ağlamaya başladı. Gözünden yaş aktığıda yok. Dedikodu için canını verir bu kadın vallaha.

" Çekirdek almaya gitmişsin o sırada sana kamyon çarpmış. Sürücüsü kim biliyor musun? "

" Kim!? "

" Dudu teyze. "

" ağğğ bak görüyormusun? Ben bakışlarından anlamıştım. O yüzden benim porselen takımlarım neredeyse oraya nazar boncuğu takarım. Ocağın üzerinde var benim kocaman nazar boncuğum, sırf çaydanlığıma zarar gelmesin diye. Kız şimdi hava atmak gibi olmasında. Benim bakkalda özel nazar boncuklu poşetim var. Allah korusun yolda çekirdeğim düşer, etrafa saçılır falan. Ayyy! Bak görüyor musun fenalaştım. Tansiyonum düştü benim, vuuuh! " Neyse ben gideyim ocakta yemeğim var deyip fırladı. Müjgan abla çıkınca, Selen valizi ve birkaç poşetle kapının önünde durdu. Son kez eve baktı ve bize veda etmeden gitti. Hani çok sevdiğiniz birisi gelir. Sizde haftalarca kalır ve gün gelir, veda etmek zorunda kalırsınız. Gittiklerinde, evde derin bir sessizlik olur, konuşmaz öyle oturursunuz ya. Ha işte bize o olmadı. Oturduk kahvaltımızı yaptık.

Kısa bir bölüm oldu. Bekletmek istemedim.