Birkaç kişinin bağırışması üzerine gözlerimi araladım. Soğuktan her yerim tutulmuştu. Ellerim morarmıştı. Yerimde biraz kıpırdanınca üzerimde kimin olduğunu bilmediğim bir ceket olduğu fark ettim. Etrafıma kısa bir bakış attım, kimse yoktu. Kimin olduğunu umursamadan ceketi üstüme giydim ve ayağa kalktım. Telefonumu elime alınca 54 cevapsız arama ve 48 mesaj ile karşılaştım. Annem ve babam aramıştı. Çok merak etmiş olmalılardı. Kimseyle konuşmak istemediğimden geri dönmedim.
Eve doğru yürümeye başladım. Midem bulanıyordu yine. Ağzıma gelen acımsı sıvıya dayanamayıp kusmaya başladım. Uzun süredir yemek yemediğim için midem daha da kötüydü. Kendimi çok halsiz hissediyordum.
Anahtarımla açtığım kapıdan içeri girerken annem yanıma gelmişti. Çok endişelendiğini, bir daha böyle bir şey yapmamı söylüyordu, sanırım. Çünkü dinlememiştim. Kendimi odama atıp arkamdan kapımı kilitledim.
Yorganımın altına girip ağlamaya başladım. Mutlu değildim. Mutlu olamıyordum. Sanki bir hastalıkmış gibi mutsuzluk, hayatımın her anında ruhumu sarmalıyordu. Bileklerim sızlamaya başlamıştı. İnatla kes beni der gibiydi. Kanım daramrlarıma sığmıyordu. Akması gerekiyordu kanın. Her ne kadar bazen kesmek istemesem de kendimi tutamıyordum. Bir uyuşturucu gibi istemesem bile yapıyordum. Bağımlı olmuştum. Çekmecemin arka kısmındaki jileti elime aldım. Jiletin soğukluğu tenimle temas edince ellerim karıncalanıyordu.
Daha şiddetli ağlamaya başladım. Aynada kendi yansımamı görmemle ayağa kalkmam bir oldu. Elimi yüzümde gezdirmeye başladım. Yüksek sesli bir kahkaha attım. Karşımdaki yansımam sanki bana ait değil gibiydi. Sanki ruhum bedenimden kopmuş aynanın diğer tarafında kendini izliyordu.
Elimi yüzümde gezdirdim. Ağlamaktan kızarmış gözlerim, uykusuzluktan morarmış göz altlarım ve çatlamış dudaklarım. Benliğimi ben tüketiyordum. Tenimdeki tüm bu bıçak darbeleri ruhumu bileliyordu.
İçimde ezelden beri ebedi olan bu savaşta artık kaybedecek hiçbir şeyim kalmamıştı.
Biraz sakinleştikten sonra bedenimi yatağa attım ve üzerime yorganı çekerek uyumaya çalıştım. Tek kaçış yolum uykuydu.
________"Elvin?"
"Kızım hadi aç kapıyı. Biraz konuşalım olur mu?"
"Elvin!? Pekala, sanırım kapıyı yedek anahtarla açmam gerekiyor."
Gelen seslerle yavaşça gözlerimi açtım. Yatakta doğrulurken kapı açıldı. Bakışlarım odaya giren anneme çevrilirken kaşlarımı çattım. Benim için endişeleniyordu ama bilmiyordu ki ben umutsuz bir vakaydım. Yatağımın ucuna oturdu. Gözlerindeki tedirginliği görebiliyordum. Birkaç kez yutkunduktan sonra konuştu.
"Elvin? Nasılsın güzelim?" Derinlerimde bir yerlerdeki Elvin bu soruya güldü. Cevap vermediğimde devam etti. "Elvin, görüyorum güzelim canın yanıyor ama yalvarırım böyle yapma. Gözlerimin önünde eriyorsun ve buna dayanamıyorum Elvin. Eski neşene hasretim Elvin'im. Bana bir şey söyle yapayım, ne olur konuş benimle Elvin."
Yanaklarından süzülen yaşlar yatak örtüsüne damladı. Cevap bekleyen gözleri gözlerime değdi. Üzgünüm anne bile diyemedim. Sadece yutkundum. Kendini toparlamaya çalıştığı birkaç dakikanın ardından tekrar konuştu.
"Zor şeyler yaşadın Elvin farkındayım ama bir çözüm bulmalıyız. Hayata tutunman gerekiyor Elvin. Mücadele ettin ve o savaşı yendin. Biz bunları atlattık değil mi?" İçimdeki savaşı kim yenecek anne?
"Birkaç ay önce gittiğin psikiyatristen randevu almamı ister misin? Sonrasında yarım kalan üniversiteye devam edersin. Olur mu? Bir şeyleri yoluna koymaktan başlamalıyız Elvin'im. Kendini kendin için toparlaman gerekiyor."
Anne, ben iyi değilim.
Anne, konuşursam her şey düzelecek mi?
Anne, içimde bana karşı verilen savaşı kazanabilecek miyim?
Anne, paramparça olan biri toparlanabilir mi?Gerçek hayattan tamamen elimi çekmiştim ben. Belki bu annemi üzüyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. Büyük bir yanlışın içinde olduğumun farkındaydım. Ama en azından kendi yanlışımın içinde yanıyordum.
Annemin gözyaşları elimi ıslatınca içim burkuldu. Bencilliğim yüzünden onu bu kadar üzmeye hakkım yoktu. Belki dedim. Belki annemi mutlu etmeye çalışabilirdim. Hayatımda kendime biçtiğim sürem sona ermeden önce birine yararım dokunabilirdi.
"Tamam randevu alalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Awarend
Teen FictionAware. Kısacık bir anın hem olağanüstü güzellikte olması hem de acı verici olması. Bu an bazılarımız için hiç başlamadan bitmişti. Kafasının içinde oluşturduğu davalarda kendine suçlu hükmünü giydiren Elvin. Madde bağımlılığından ölümü defalarca kok...