Çıplaklık tenimde kaldı.

3.5K 256 407
                                    

10. Çıplaklık tenimde kaldı.


Vücudum, ruhum ve organlarım uyuşmuştu. Saatlerdir suyun altındaydım. Soğuk su tüm bedenimi yalayıp geçiyordu ama ben kendimi affedemiyordum. Evli biriydim, Jeon Jungkook ile yatmıştım ve Jungkook'un sevdiği bambaşka biri vardı. Ucuz, basit bir hayat kadınından artık hiçbir farkım yoktu. Vücudumu ne kadar ovalarsam ovalayayım pisliklerimden ayıramıyordum.

Lim Cho Hee sürekli yeni bir günah ediniyordu. Kendine olan güvenini kazanmak yerine her seferinde yeni bir hata yapıyordu. Ağlamamak için kendimi sıkarken duş kabinine bir yumruk atmıştım. İçim acıyordu. Jeon ile yaşadığım saatleri unutmak istemiyordum ama beni mahveden, kendime yabancılaştıran şey de tam olarak buydu. Unutamıyordum. Artık Jeon'u ve imzasını silmek benim için çok daha zordu. Jeon'un ilahiyi andıran mırıldanışları, üzerimdeki duruşu ve erkeksi ses tonusu asla zihnimden çıkarmak istemeyeceğim şeylerdi. 

Bir de bütün bunların dışında unutmak istediğim tüm gerçeklikleri bana yeniden hatırlatmıştı. Kim Myung Soo ile birlikteki ilk gecemizi hatırlamaya başlamıştım. Evlendiğimizden beri  Myung Soo ile sadece bir kez birlikte olmuştuk ve tahmin edebilirsiniz ki gerçekten faciaydı. Daha sonralarında benimle birlikte olmak istese bile bedenim onu kabul etmemiş, irkilmişti. Bu yüzden senelerdir sevilmemiş, hissedilmemiş ve kadınlık duyguları hiçe sayılmış biriydim. Jeon tarafından gördüğüm ilk ilgide böyle bocalamam garip gelmiyordu. Kapının arkasındaki bornoza vücudumu sardıktan sonra yatak odasına adımlamıştım. Eve gelene kadar Eun Sang ve annem beni aramıştı.  Eun Sang'a kötü davranamazdım. O benim arkadaşımdı ve Myung Soo'nun günahını ona yıkamazdım. Yine de ona karşı hislerimin biraz değiştiği doğruydu. Çünkü artık bencilliğim devreye giriyordu ve bu çok kalp kırıcıydı.

Eun Sang'ı aradıktan hemen sonra telefonu açmıştı. Sesi oldukça neşeli geliyordu.

'' Cho Hee, nerelerdesin? Birlikte alışverişe çıkmalıyız. '' Gözlerimi yumdum bir kaç saniye. Alışveriş, güzel kıyafetler... Her şey şimdi o kadar çok benliğime ihanet ediyordu ki.

'' Myung Soo'dan ayrılacağım. ''  Bir müddet sessiz kaldı. Söylediklerimi düşünüyor olmalıydı.

'' Saçmalık, siz ailesiyle sözleşme yaptınız. Nasıl ayrılacaksın ki? '' 

'' Onlardan hiçbir mal mülk talebim yok. Sadece Myung Soo'dan kurtulmak istiyorum. '' Yutkundum. Myung Soo sana olan aşkından  benimle evlendi demek istiyordum, kelimeler dilimin ucuna kadar geliyordu ama onları bir türlü söyleyemiyordum. Gözlerimde biriken yaşlara inat yine de ağlamamayı başarabilmiştim.

'' İyi ama bu çok saçma. Sen onca şeye, seni o kadar aldatmasına sırf para için dayandın Cho Hee. Eğer şimdi hiçbir şey talep etmeden gidersen bu aptallık olur. Myung Soo yine sürtükleriyle takılmaya devam eder. ''  Boğazım düğümlenmişti. Para için. O kadar aşağılık, korkunç ve kendime yabancı bir insan olmuştum ki. İnsanlar bile beni tanıyamıyordu artık, çizdiğim insan profili, hissettiğim insan profili, olduğum ve olmak istediklerim... Bir sürü bambaşka profiller yaratmıştım ve şimdi işin içerisinden çıkamıyordum. 

'' Artık hayatımdaki en önemli şey para değil. '' Daha fazla bir şey söylemesine izin vermeden de telefonu kapatmıştım. Myung Soo ile ayrılacaktım ve artık bu evde kalmak da doğru değildi. Aslına bakarsanız bu evden bir eşya götürmek de mantıklı değil çünkü hiçbirini kendi paramla almadım. Can sıkıcı bir konuşma olacağını bile bile annemi aramıştım. Büyük ihtimalle Myung Soo ona her şeyi söylemişti zaten.

Mücevher - Jeon Jungkook.  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin