"Çünkü bu çok kötü Sena çok kötü..Her şeyi mahvettin,her şeyi.."
"Bunu bana nasıl yaparsın..bunu kendine nasıl yapabilirsin?Neden her zaman yanımda olmak zorundasın ki?Bu ne kadar kötü görmüyor musun?Benden uzaklaş,yalvarırım kendine bunu yapma oldukça uzaklaş benden.Kaçabildiğin,gidebildiğin kadar uzağa..Nefret ediyorum..Kendimden nefret ediyorum."
10 saat önce
Gece boyunca uyuyamamıştım.2 gün önce çocuklar turdan dönmüş,Mikey ile birlikte o kocaman evde okuldan geldikten sonra sadece dizi izleyip yemek yiyerek geçirdiğimiz muhteşem günlerin sonunda gelmiştik.Malesef ki uyku düzenimi toparlayamamıştım ama uzun sürmezdi.Telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim.
"Günaydın güzellik :) Benle kahvaltı şerefine erişir miydiniz majesteleri?Yoksa E-Devlet'ten sıra mı almalıyım?"
Gülümsedim.Buna bizzat kendim cevap vermeliydim.Hızla yataktan kalkıp pijamamın üstüne bornozumu geçirdim.NE YAPTIM?
"Allah'ım beni İngiliz mavi gözlü mükemmel üst düzey mal insanların kültürel etkileşiminden koru.. "diye kendi kendime mırıldanıp aynı zamanda sırıtarak bornozu yatağa fırlattım.
Hızla aşağı kata inip Nale'nin kapısını çalmadan içeri daldım.
"Tanrım.." Gözüne göz bandını takmış yeniden uyuyakalmıştı.YANLIŞ OKUMADINIZ.Evet bu kadar süre içerisinde tekrardan uyuyakalmıştı.
Sırıtarak yatağa atlayıp "Nale..NALE DEPREM OLUYOR!NALEEEEEE" diyerek yatağını sallamaya başladım.Göz bandını hafifçe kaldırarak altından bana bakarak 'Gerçekten mi ne kadar yaratıcı(!)' bakışı attı.
Ben sana yapacağımı bilirdim Nale Hanım.Hemen Nale'nin telefonunu alıp kendime mesaj gönderdim.Bildirim sesinden sonra hızla yataktan kalktım.
'Ahh Mikey mesaj atmış,5 dakikaya kahvaltıya geliyormuş..Evde gevrek ka-' dememe kalmadan bütün ev Nale'nin çığlığıyla sarsıldı.
Anestesia Teyze süratle kapıyı açtı.
"Kızlar?İyi misiniz?"
"Elbette iyiyiz.Harikayız.Müthişiz." dedi Hale nefes nefese.
Artık oturur pozisyondaydı.
Yere bakarak sırıttım."Oh pekala biz çıkıyoruz öyleyse.Anahtarlarınızı unutmayın ve dikkatli olun.Çarşamba görüşürüz."
An Teyze çıktıktan sonra Nale elimden tutup beni yatağa çekti.
Hala Mikey'nin kahvaltıya geleceğini sanıyordu ona bakarak sırıttım.Birkaç dakika yüzüme anlamsızca baktı, önce yüzü kızardı sonra yüzüme yastıkla vurmaya başladı.
"SEN-TAM-BİR-KÖ-PEK-SİN"Bir boşluğunu yakalayıp kıkırdayarak yataktan kaçmayı başardım.
"Ee koskoca majestelerini ayağına çağırıp eli boş gönderirsen böyle olur."
"SENDEN NEFRET EDİYORUM."
"Oyyy ben de seni çooook seviyom canım muck muck."Nale'nin odası mutfakla aynı kattaydı.Hatta tanıştığımız ilk gün orda için saç/baş kavga etmiştik.Saç ve baş kısmında şaka yapmıyordum.Birbirimizin kafasını ısırmıştık.En sonunda An Teyze bize matematik problemler sormuş,10 dakikada daha çok soru çözebildiği için de odayı Nale'ye verme kararı almışlardı.Ne yapabilirdim?Aramızda zeki olan oydu..Kimin genel olarak daha aç olduğu konusunda hala bazen kavga ederdik.
Odasının kapısını kapatıp mutfağa yöneldim.Tezgahtaki bardağıma az önce çay için ısıtılan sütten koyup içine iki kaşık kahve ve şeker ekledim.Bardağı alıp koşar adımlarla yukarı çıktım.Pijamalarımı çıkardım.Üstüme bordo bir sweatshirt geçirdikten sonra klasik siyah kotumu da giyip dolabın dışına düşen kıyafetlerimi dolaba geri teptim. Banyoya girip şekli bozulmasın diye dünden ördüğüm saçlarımı açtım ve yukarıdan bir tutamını bağladım.Onu sıkılaştırdım ve bozulmayacağından emin olup odadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
End Of The Story Of Us
Fanfiction|a fanfic edition for micheal cobban| This book is dedicated to all Roadies but especially Turkish Roadies <3