Monachós Patéras [chanbaek°texting]

.20.

Baekhyun
Chanyeol-ah, defilen çok harikaydı
Özellikle de Sehun ve Jongin'in onlara özel tasarımlarla sahnede yürümelerine hayran kaldım
İkisi de çok profesyoneldi
Sanki model olmak için doğmuş gibiler
Hele ki, ciddilikleri...
Kalp kusuyorum sanırım
Fotoğraflarını çekmişim iyi ki

Chanyeol
İyi, güzel

Baekhyun
Chanyeol, sen iyi misin?

Chanyeol
Evet, izin verirsen şu anda bir iş görüşmesi yapıyorum
Baekhyun

Baekhyun
Oh, peki. Üzgünüm.
Ben eve gidiyorum.
Merak edersen diye dedim.
Neyse.
Görüşürüz.

Chanyeol
Rahatsız etme, artık beni de
Git, Baekhyun
İşim var.

Baekhyun
Peki...

***

Jongdae
Chanyeol?
Sen, Baekhyun'un arabasız geldiğini biliyorsun, değil mi canım arkadaşım?
Çocuk az önce ağlayarak salondan çıktı
Hem de gecenin bu saatinde

Chanyeol
Ee, olabilir.
Her zaman yanında ben olamayacağım ya.
Ve sen de beni rahatsız etmeyi kes.
Acayip önemli bir iş görüşmesi yapıyorum.
Neden herkes beni rahatsız ediyor?

Jongdae
İyi, sen o sikik iş görüşmeni yap
Ben de çocukları alıp Baekhyun'u başına bir şey gelmeden önce kurtarayım
Sonradan pişman olacağın şeyler olmaz umarım ki

Chanyeol
Git hadi, Jongdae

***
Jongdae iki uyuyan minik bedeni arabadaki pusetlerine koyduktan sonra arabayı kilitleyip etrafta gezinmeye başladı. Baekhyun'u birkaç metre ötede yerde otururken bulduğunda onun yanına doğru ufak ufak adımladı ve ağladığını fark ettiği bedene baktı usulca.

"Eminim ki amacı, seni üzmek değildi. Sadece ne yaptığının farkında değil. Pişman olacak bundan. Bekle, çok az kaldı. Hadi biz de eve gidip onun pişmanlık ile kıvranışı görelim." dedi ve küçük bedenin omzunu okşadı usulca. Beraber ayaklanırken arabaya doğru ufak tefek adımlar attılar. Baekhyun, ağlamasına biraz daha ara verse de eve geçince ağlayacağını biliyordu. Chanyeol'ün ona böyle davranması kalbini hayliyle yakmış ve kırmıştı.

***

Araba, evinin önünde durduğunda Baekhyun arabadan Jongdae'ye teşekkür ederek inmiş ve kendini hızlı bir şekilde dairesinden içeri atmıştı. Joonmyeon'ün evde olmayışının verdiği rahatlık ile üzerine geçirdiği her şeyi yere atarken odasına giderek rötteşambırını giymişti. Ardından ise dolapta duran kırmızı şarabı açarak koltuğun köşesine kurulmuştu. Belki bir bardak almalıydı ama Baekhyun'un amacı zevk almak değildi. Sarhoş olmak ve delilercesine gülmek istiyordu.

"Ah, uzun süreden sonra ilk defa sarhoş olacağım galiba."

Şarap şişesini dudakları arasına dayamadan önce boş boş demişti. Ardından ise tanıdık hafif tatlı tadı olan kırmızı şarabı genzinden aşağıya göndermişti. Birkaç yudum daha ardı ardına alırken iyice mayışmıştı.

Kanına karışan alkolün verdiği mayhoş his ile beraber ufak bir kahkaha atarken şarap şişesini bitirdiğinden bile bir haberdi. Kulaklarına çalan uğuldak zil sesiyle zar zor ayağa kalktı ve bulanık görüşü ardından kapıya ufak ufak adımladı. Zil alacaklıymış gibi çalarken hıçkırarak kapının kulbunu tuttu ve kafasını kapının kenarına yaslayarak karşısındaki kepçe kulaklı uzun adama baktı pişkince sırıtarak.

"Aaa," Hıçkırdı ve usulca kelimeler dilinden kayarken devam etti. "Seğn, beğni ij göğüşmesi yaptığı için bajından değf edeğn, sefffgilime beğnjiyoğsun." Bulanık görüşü ardından seçtiği tek şey bir çift kulak olduğu için ve bu durum ona acayip komik geldiği için kahkaha atarak sendelemiş ve yere düşmüştü. "Beğni nedeğn kimse sefffmiyoğ?" bir anda durgunlaşırken dediğinde kucaklandığını hissetmişti. Kepçe kulaklı adam onu kucaklamıştı ve onun evinin içine doğru kaçırıyordu. "İğmdat! Kaçığıyoğlağ!!!"