"Jongin. Bugün silah eğitimi alacaksın değil mi? Dövüş dersini dün aldığını düşünüyorum. Akşam saat altıda boş araziye git. Öğretmenin seni orada bekliyor olacak."
Gülümseyerek başını eğdi YiXing. Jongin de zayıf bir gülümseme verdi ve diğerinin ters istikametine doğru ilerledi. Şuan öğle vaktiydi ve Jongin ilk defa ne yapacağını bilmiyordu.
Akşama kadar bir şeylerle oyalanabilirim, diye düşündü ve cebinden telefonunu çıkararak sevgilisini aradı.
"Alo, bebeğim."
"A, Jongin? Bu saatlerde hiç aramazsın, bir sorun yok ya?"
"Hayır. Sadece bugün akşama kadar boşum ve ne yapsam bilemedim. Eğer boşsan bana eşlik eder misin diyecektim."
"Bir saat daha burada işim var. Eğer kabul edersen bir saat sonra buluşabiliriz, ne dersin?"
"Bir saat sonra seni alırım, görüşürüz. Ve seniseviyorum."
Deyip hızlıca telefonu kapattı. Utanmıştı.
Telefonun karşı tarafında olan da utanmıştı. Ve telefonunu cebine koyarak işine adapte olmaya çalıştı.
-Da Som'u eve getirdikten 6 saat önce-
Saat: 07:00
İçeriden gelen inleme sesleri Soo'yu uyandırmıştı. Ne olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. Yine de yerinden kalktı ve içeriye girdi.
Çocuk titreyerek üzerindeki örtüyü sıkıyordu. Kâbus görüyor olmalıydı.
Çocuğun yanına gitti ve başını okşayarak yeniden normale dönmesini bekledi.
Çocuk normale dönünce iç çekti ve üzerini sessizce değiştirdi. Jongin'e bunu anlatabileceğini sanmıyordu. Çocuğa bakarken bile kötü hissediyordu.
Küçükbir pakete birkaç şey hazırladı ve kızı da alıp arabasına bindi. Kutuyu çocuğun dizlerinin üzerine koydu. Kız ona boş boş bakınca paketi açtı ve yemesi gerektiğini söyledi.
Elbisesi hala nemliydi. Bu yüzden üzerindeki yeleği sırtına geçirdi. Minik yemeğini yerken çoktan binaya gelmişlerdi.
Arabadan inmeden önce çocuğun yüzüne baktı. Açlıktan ölüyor olmalıydı.
Ve yüzü sadece saflık barındıran biri nasıl olur da acımazsızca kötü şeylere maruz kalırdı?
Dünya karanlık bir yerdi.
-Şimdiki zaman-
KyungSoo binanın önüne geldi ve cebinden telefonunu çıkarıp Jongin'e mesaj attı.
-KısaMesaj-
İşim şimdi bitti. Seni binanın önünde bekliyorum.
Telefonu yerine koyarak bankta oturdu ve başını geriye attı. Gözlerini kapatıp kendine gelmeye çalıştı. Bugün fazlasıyla berbattı. İlk defa kaskatı kesildiğini hissetmişti. Yüzüne esen tatlı rüzgar rahatlamasını sağlamıştı ki, korna sesi bu huzurlu anı bozdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GreaTask - [Askıya alındı]
FanfictionDünya karanlık bir yer. Ben zifiri tarafında olanım.