2 hafta sonra, saat 21.30Hastalığımı bildiğimi babama söylemiştim ve tedaviye başlamıştık. Doktor, "ölümcül bir hastalık olduğu için birkaç ilaç kullanacıksın ve fizik tedaviye gideceksin. Bunlar hastalığını geçirmez ama yavaşlatır."
Demişti. Telefonum hâlâ kapalıydı. Okula gitmiyor, Yemek yemiyor, su içmiyordum. Arada bir babam zorla yemek yedirip su içiriyordu. Eğer yemezsem, içmezsem öleceğimi söylüyordu.
Baba ben yesem de yemesem de öleceğim.
Diyemedim, sadece ağladım. Günlerce ağladım. Nefes alamadım. Ben zaten ölmüştüm, biyolojik olarak ölsem ne fark ederdi?
Günler sonra telefonumu ilk defa açmaya karar verdim.
Telefonu elime aldım ve açtım. Birkaç kişi dışında kimse merak etmemişti beni, şaşırmadım.
serkangezgincii kişisinden 241 cevapsız görüntülü arama, 495 yeni mesaj.
Tuana kişisinden 234 cevapsız arama, 389 yeni mesaj.
Şaşkındım. Serkan'ın beni bu kadar fazla aramasına.
Bu arada Tuana defalarca kez evimize geldi ama kapıyı açmadım, açamadım. Hemen Tuana'yı aradım ve iyi olduğumu haber verdim, sıra Serkan'daydı...
Ellerimi klavyenin üstünde gezdirirken gözümden bir damla yaş aktı.
(21.40)
Anemonn: Serkan.(21.40)
Serkangezgincii yazıyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANEMON | texting
Short Storyanemonn: Aptalsın. anemonn: Zavallısın. anemonn: Senden nefret ediyorum. anemonn: Senden iğreniyorum. Sayende. anemonn: Seni mahvedeceğim. anemonn: Yaptıklarının intikamını senden alacağım. Hem de hiç beklemediğin bir şekilde. Anemon: Adını Yu...