2.3

346 27 19
                                    

Serkan, bir süre bizde durduktan sonra gitti.

serkangezgincii: Şu an iyi misin?

Her dakika bu soruyu soruyordu...

anemonn: Evet. Sen nasılsın?

serkangezgincii: Senin iyi olduğunu öğrenince iyi oldum.

anemonn: Seni seviyorum.

serkangezgincii: Seni seviyorum.

Telefonumu yatağıma fırlattım ve giyindim. Sonra da babamla hastaneye gitmek için yola çıktık.

Hastaneye geldiğimizde, içimi bir korku kaplamıştı. Hemen Ender Bey'in odasına girdik.

Ender Bey kibarca gülümsedi, "hoş geldiniz."

Gülümseyerek, "hoş bulduk," dedi babam.

Doktor, oturmamı söyledi ve parmağını hareket ettirmeye başladı, "dikkatlice gözlerinle parmağımı takip et."

Zorlanıyordum.

Ender Bey, "şimdi parmağınla, benim parmak ucuma dokun."

Bir yukarı, bir aşağı, bir sağ, bir sol tarafa götürüyordu parmağını. Sadece iki tane yapabilmiştim. Diğerlerini ıskalamıştım.

"Yarın tekrar gel, Öykü."

"Tamam. Teşekkürler."

Birden aklıma, babamın bana yıllardır vitamin ilacı diye yutturduğu haplar geldi ve hemen ona aklımdaki soruyu sormdum, "o vitamin ilçaları..."

Soracağım soruyu anlamış olacak ki ben sorumu bitirmeden cevap verdi, "evet. Hastalığın içindi. Özür dilerim kızım, üzülmemen içindi her şey. Seni seviyorum."

"Özür dilemene gerek yok baba. Ben de seni seviyorum."

"Her şey geçecek."

Hiçbir şey geçmeyecek.

ANEMON | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin