2

1.9K 182 145
                                    

Akane
———————————————
"Seni özgünlüğüm yeni varisi ile tanıştırmak istiyorum."

Önümdeki uzun adamın dediğini kavramam biraz zaman aldı. Algıladıktan sonra gözlerim ve ağzım şokla açıldı.
"Ne-ne-ne zaman? Nasıl? Niye?"

All Might kafasının arkasını kaşırken cevapladı:

"Eh, ikinizinde aynı zamanda okula gideceğini düşünürsek, ve tahminen aynı sınıfta olacağınızı, şimdiden arkadaş edinmek istersin diye düşünmüştüm. Ayrıca genç Midoriya'nın yanında bulunursan ve sırrını saklamasına yardımcı olursan iyi olur. Genç Midoriya'nın senin desteğine ihtiyacı var."

Söylediklerini aklımdan geçirdim:
Midoriya ha? Herhalde erkek.
Ve aynı yaştayız.
All Might Midoriya denilen çocuğun varisi olduğunu  bilinmesini istemiyor.
Ve gücünü aktaracağı kişinin özgünlüksüz olması gerekiyor. Kısacası tanışacağım kişinin kendine has bir özgünlüğü yok.
Benim özgünlüğümü All Might kendi özgünlüğü ile aynı kategoride tutuyor yoksa varisi ile aynı sınıfta olacağımı söylemezdi.
Sonuncu düşünceye sahip olmamın nedeni gayet basitti. U.A'da sınıflar insanların benliğinin yüceliğine (başarısına) göre kategorilere ayrılırdı. A sınıfı en güçlülerin bulunduğu sınıf  iken alfabedeki her harften sonra bu güç giderek düşerdi. Kimse bunu sesli söylemese de herkes de bunu bilirdi.

Bu gerçeği bir kenara bırakıp All Might'ın dediklerini analiz ettikten sonra ona gülümsedim.

"Tamam. Okula gitmeden arkadaş edinmek çok iyi olur. En baştan takılacak birisi olur. Hem zaten bu 10 aylık süre içerisinde yapacak pek bir şey yok. Giriş sınavında neyle karşılaşacağımı da bilmiyorum. Ayrıca şimdi hatırladım da sen daha önce özgünlüğe sahip olmadan önce vücüdun güçlenmesi gerektiği hakkında bir şeyler söylemiştin. Kısacası çok çalışması lazım. Ben de sizinle çalışırsam çok güzel olur. Hem Midnight'a ayak bağı olmak istemiyorum, ben yokken kendi işlerini rahatça yapar!"

All Might alnından ter düşerken beni dinlemeye devam etti.

"Ayrıca belki senden de bir şeyler öğrenirim! Sonra da..."

Başlangıçtaki sohbetimiz bir yerden sonra kendi kendime plan kurmama döndü. Bir süre sonra durdum.

"Ee şey, problem olmaz değil mi?"

"Ah tabii ki de hayır! Her zamanki gibi hatırladıklarınla ve planlarınla beni şaşırtıyorsun. Ayrıca iki gencin birlikte çalışması çok güzel olur!"

"O zaman artık gidelim mi?"

"Olur tabi, gideceğimiz yer Takoba kent plajı!

————————————————————————

"AMAN ALLAHIM BURASI PLAJ FALAN DEĞİL BİLDİĞİN DENİZ MANZARALI ÇÖPLÜK!!!!!"

Bağırmamdan dolayı bazı insanlar rahatsız olup bana bakıyorlardı ama onları umursamadım. Burası nasıl bu hale gelmiş olabilirdi ki? Sahilde kumun üstü o kadar çöp ile doluydu ki artık kum bile görünmüyordu. Ağzım açık pisliğe bakarken arkamdan ilk defa duyduğum bir ses konuştu:

"Ah, All Might! Bi-biraz geciktim özür dilerim! Üstüme ne giyeceğimi bilemedim!"

Başımı çevirdiğimde benden biraz daha kısa yeşil-siyah(?) saçlı çilli şirin bir çocuk gördüm karşımda. Yüzünde bir panik ifadesiyle derdini anlatmaya çalışırken garip el hareketler yapıyordu. Haline kıkırdadım. Benim burada olduğumu yeni farketmişcesine bana döndü. Bir şey söylemesine izin vermeden konuşmaya daldım:
"Merhaba! Tanıştığımıza şimdiden memnun oldum! Adım Hitomi Akane ama sen bana Akane-chan diyebilirsin! Çok şirinsin ve iyi kalpli birisine benziyorsun, umarım güzel anlaşırız!"

Her cümlemde ona giderek yaklaştım burun buruna gelince son cümlemi bitirerek ona sıcacık gülümsedim. Midoriya (buydu adı galiba) kıpkırmızı olup arkaya sıçradı. Yine o garip hareketleri yaparak gözlerini benden kaçırdı. Sonra da yüzünü ellerine gömdü.

Ben de bu sırada kendime o el haraketlerinin anlamını çözeceğime söz verdim. Çünkü paniklerkenki el hareketleri ile şimdi yaptığı el hareketleri farklıydı. Bu farka neyin sebep olduğu hakkında düşüncelere dalarken All Might Midoriya'yı omzundan tutup sakinleştirmeye çalıştı. Çocuğun yüzündeki kızarıklığın çoğu gidince derin bir nefes aldı ve beni düşüncelerimden çekti:

"Me-merhaba! Ben Midoriya İzuku, istediğin gibi beni çağırabilirsin! Ben de tanıştığıma çok memnun oldum!"

Benden hala utandığı halde bana cevap vermesi çok hoşuma girmişti. Bu 10 ay çok eğlencili olacakmış gibi duruyordu.

Sarışın kahramanı ve yeşil saçlı oğlana baktım tekrardan. Sonra arkamı dönüp sahile doğru inmeye başladım ve beni takip eden Midoriya'nın kendi kendine mırıldandığını duydum:

"Bi-bir kızla konuştum!"





Ek not: One For All = All Might'ın özgünlüğü
*Bu özgünlüğü diğer özgünlüklerden ayıran en büyük fark bu özgünlüğün aktarılabilmesidir. Bir kullanıcının varisinin özgünlüksüz olması lazımdır ve vücudu yeterince güçlü değilse bu özgünlük altında ezilebilir. Bu durum çok sakıncalı olduğu için özgünlük aktarılmadan varis sıkı bir vücut çalışmasından geçer.*

The U.A. Student! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin