"Anneeee"
"Efendim aşkım"
Çakıl'ın deri montunun fermuarını çekerken o da benim alnımı öpmekle meşguldü. Onun boyunda eğildiğim için öpebileceği tek yer alnım oluyordu tabii.Ayaz ise öyle kazık gibi dikilmiş şapşik bir gülümsemeyle bizi izliyordu.
"Almilla'ya gideyim noluuuyyy"
Alt dudağını sarkıtıp boynunu yana eğdiğinde bu hareketi ona Ayaz'ın öğretip öğretmediğini merak ediyorum.Resmen juior Ayaz bu çocuk.Bakışından tut mimiğine kadar benziyor ya!
"Aferin babacığım aynen bu ifade!Hiç bir kadın bu ifadeye hayır diyemez!"
"Ama senin tüm kadınlara ihtiyacın yok değil mi oğlum?Bir tanesi yeter"
Ters ters Ayaz'a bakıp kurduğum cümle üzerine saçlarıma kondurulan bir öpücükle ödüllendiriliyorum.Ha şöyle Ayaz efendi yola gel.Oğlumu çapkınım hovardayım mottosuyla yetiştirmene izin vermeyeceğim!Hem zaten bizim bir mottomuz var "ben bilmem Öykü bilir".
"Ne diyoşunuz şiz ya?"
"Büyüyünce anlarsın bebeğim hadi bakalım atla kucağa"
Minik dizorumu kucaklayıp yanağına sıkı bir öpücük kondurduktan sonra alışveriş merkezinden çıkıyoruz.
"Almilla'ya gidicek miyiz?"
"Gideceğiz anneceğim tamam gideceğiz"
"İnadı sana çekmiş güzelim"
Ayaz ukala gülümsemelerinden birini yollarken ben bayrak kırmızısına dönüyorum.İkinci çocuk iması yaptığını bu kadar belli etmese keşke canım kocişim.Adamın ciğerini geçtim dalağını falan bildiğim için böyle oluyordu belki de o da mümkündü ama konuştuğumuz her konu istisnasız ikinci çocuğa bağlanıyordu.
Bakınız;
"Baba ice age 3 işleyelim mi?"
"Üç Şeftali'nin doğduğu muydu?"
"Evet"
"Şeftali'nin kardeşi olsa ne güzel olurdu di mi Çakıl?"
"Ayaaaaz!"
Anlayacağınız adam asla pes etmiyordu.Ama ben de Öykü Dinçer'dim ve ben istemeden öyle bir şey olmayacaktı.
"Siz arabayı alın o zaman aşkım ben de işe geçeyim"
"Tamam canım evde görüşürüz"
Dudaklarıma minik bir öpücük bırakıyor ve Çakıl'ın saçlarının arasına öpücük konduruyor.Ne kadar söylensem de seviyorum ben bu adamı ya!
"Dikkatli kullan"
Ayaz'a gözlerimi devirmekle yetinip siyah arabaya doğru ilerliyorum.Çakıl'ı arka koltuğa yerleştirip sürücü koltuğuna geçiyorum.Radyoyu açtıktan sonra keyifli yolculuğumuz başlıyor.
"Because I'm happy"
Neşeli bir sesle bağıran oğluma kocaman gülümsüyorum.
-ALMİLLA-
Bahçeyi hızla geçip eve girdiğim gibi kapının önüne çöküyorum.Sırtım kapıya yaslanmış bir halde öylece duruyorum.Hıçkırıklarım güçlenmeye başlayınca dizlerimi karnıma çekip iyice büzüşüyorum.Çığlık atmak,bağırmak istiyorum. Tüm iç organlarım acıyor,başım gövdemden ayrılmak istercesine ağrıyor. İçimdeki kocaman boşluk nasıl dolacak bilmiyorum.Affetmek kolay nasıl unutacağımı düşünüyorum.Kapının çalmasıyla yerimde sıçrıyorum.Hızla doğrulup dürbünününden kim olduğunu anlamaya çalışıyorum.Öykü ve Çakıl.Kapıyı açıp Öykü'ye sarılıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esas Oğlan (Kaçak Gelinler Kurgusu)
RomanceKaçak Gelinler ve Kiraz Mevsiminin tatlı karakterleri birleşip bir kurgu oluştursa içinde aşk olsa,hüzün olsa ve bolca kahkaha olsa nasıl olurdu?Okuyup görelim