OLMAZ SENSİZ

439 14 4
                                    

"Kafamın içinde ona söylenecek uçsuz bucaksız şeyler bulunduğunu hissediyordum,senelerce söylense bitmeyecek şeyler...Fakat hiçbiri şu anda aklıma gelmiyordu.O da,bir şey demeden önüne bakıyordu"

4. BÖLÜM

"Uyudu sonunda"

Ayaz'ın oturduğu koltuğun koluna oturup derin bir nefes aldım.Çakıl tüm gece kızların kucağından ayrılmamış ve uyumayı reddetmişti.En sonunda elinde kırmızı uçağı Almilla'nın kucağında uyuya kalmıştı kuzum benim.Onu yukarıdaki odaya taşıyıp bir süre onu izlemiştim.Ailenin ne demek olduğunu Çakıl'la öğrenmiştim ben.Minik elleriyle parmağımı ilk sıktığında,kokusunu ilk içime çektiğimde karşılıksız sevgiyi öğrenmiştim.

"eee ÖyAz çifti yazlıkçı emekli kafasından çıksak diyorum artık"

Şebnem gülerek ayağa fırlayınca hepimiz ona döndük.İlgiden oldukça hoşnut bir tavırla televizyon kumandasını mikrofon gibi ağzına yaklaştırıp şarkı söylemeye daha doğrusu öküz gibi böğürmeye başlıyor.

"Yüzüm gözüm şişene kadar ağlamak istiyorum!

İçip sabaha kadar bayılmak istiyorum!

"Ay böğürme Şebnem" gözlerimi kocaman açıp ona baktım "Çakıl uyanacak"

Şebnem gözlerini çevirirken Almilla ayağa fırlayıp Şebnem'in yanına geldi.Hah al birini vur ötekine!İkiside ayrı deli bunların!

"Aman efendim oturmaya mı geldik!Biz içkileri ayarlıyoruz siz bahçeye geçin müzik falan ayarlayın hadi"

"Manyaksınız siz ya!"

Şebnem ve Almilla böğürerek mutfağa geçerken biz bahçeye çıkıp salıncağın önündeki masanın üstünü boşalttık.Eskiden her yaz akşamı bu bahçede takılırdık. Salıncakta uyanıp bir hafta hareket edemediğini hatırlıyorum her yanım tutulmuştu.

"Rakıculuk mu yapsak ya?"

Ayaz mutfağa doğru bağırırken biz Kainat'la salıncakta hafif tempo sallanmaya başladık.İçkiden en anlamayan ikili bizdik.Ortama uyum sağlamak için içerdik genelde o da en fazla iki kadeh ya da bir bira.

"Ooooo rakıculuk mu alırız bir dal"

Almilla'nın bağırmasıyla Ayaz keyifle güldü.Yanıma oturup beni kollarının arasına aldı.Başımı göğsüne gömerken alışık olduğum huzur kokusunu içime çektim.

"Çok özlemişim bu çatlakları" dedi Ayaz gülerek

Kainat müzik setinde bir süre oyalandıktan sonra keyifle gülümseyerek beyaz sandaliyeye oturuyor.Özdemir Erdoğan'ın yumuşacık sesi bahçeyi dolduruyor. Ayaz'ın göğsüne hayali daireler çizerken gülümsüyorum.

"Hatırladın mı?" diyorum çenemi göğsüne yaslayıp koyu renk gözlerine bakarak. Gülümseyerek başını sallıyor.

"Yaygaracı olduğunu mu?" diyor sırıtarak

"Hayır canım ya" diyorum gülerek " senin uyuz olduğunu"

-8 SENE ÖNCE/İZMİR-

"Anne ben dışarı çıkıyorum hava alacağım biraz" demişti genç kız mutfakta yemek yapan annesine.Ördüğü saçlarına beyaz bir toka taktıktan sonra aynaya göz gezdirdi.

"Geç kalma baban bana çatıyor sonra!" diye bağırdı annesi mutfaktan.Gözlerini devirip terliklerini giydiği gibi çıktı evden.Şebnem ve Almilla tatile gitmişti ve genç kız koca şehirde tek başına kalmıştı.Pek bir şikayeti yoktu aslında yalnız olmayı severdi ama koca bir yazı ailesiyle geçirme fikri canını sıkıyordu.Sahile inip terliklerini eline aldı.Babasının küçük bir butik oteli vardı bu yüzden sahile inmesi pek zor olmuyordu.Sapsarı kumlarda ilerlemeye başladı.Ayağında hissettiği acıyla çığlık attı ve tek bacağı havada zıplamaya başladı.

Esas Oğlan (Kaçak Gelinler Kurgusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin