İçeriye döndüğümüzde film hala bitmemişti. İstemeyerek de olsa oturup filme gözlerimi diktim. Hiçbir şekilde filmin dikkatimi çekmemesinin üzerine gözlerimi kapattım. Gecenin ilerleyen saatlerine doğru ışıkları açmalarıyla gözlerimi açtım. Işıkları açmaları filmin bittiğinin göstergesi, evin sinema moodundan normal evine mooduna geçmesine işaretti.
Ege: Kalk uykucu gidiyoruz.
Gözde: Gelmiyorum ben ya siz gidin. Ben burda kalacağım.
Kalacağım, kalacağım da yarın okul var. Okul için yanımda hiçbir şeyim yok.
Yiğit: Ee hadi bakalım o zaman biz kalkalım.
Gözde: Durun durun ya benim yanımda yarın için hiçbir şeyim yok. Ne yapacağım? Buldum. Şimdi sizinle birlikte ben ve Atakan'da geliyoruz. Sonra biz benim eşyalarımı alıp geri döneceğiz. Olur değil mi Atakan?
Atakan: Gözde'm gerçekten iyiyim. Burda kalmana gerek yok.
Gözde: Şştt. Yok öyle benden kurtulmak. Hadi gidiyoruz.
Hep birlikteyken yürümeyi tercih ettik. Yol ayrımında ise herkes kendi yolundan devam etti. Geriye ben, Atakan, Ege ve Mert kalmıştık.
Ege: Mert aşkım sen de gideceksen git ben ablamlar ile giderim.
Mert: Tamam sen öyle diyorsan. Görüşürüz yarın sevgilim. Görüşürüz Gözde ve Atakan.
Atakan: Görüşürüz kardeşim.
Ege: Görüşürüz sevgilim.
Gözde:Görüşürüz.
Eve geldiğimizde hemen yukarıya çıkıp eşyalarımı hazırlamaya başladım. Babam çoktan uyumuştu. Annem de olayı bildiği için ve Atakan'ı oğlu olarak gördüğü için gitmeme izin verdi. Çantamı aldım ve aşağıda beni bekleyen Atakan'ın yanına gittim. Tekrardan eve dönmek üzere yola çıktık. Konuşmuyorduk. Sadece yürüyorduk. Sonra telefonunu çıkarıp bir şarkı seçti. ''Bir bakışın kör kuyu. Kayboldum.Kayboldum. Kayboldum...'' diyordu şarkı. Gözlerinin içine baktım. Bendeki bakışlarını kaçırmadı. Çok güzel bakıyordu. Gerçekten de kayboldum sanırım. ''Ne oldu.'' korktuğum bir soru. ''Ne ? Anlamadım.'' evet anladım ama anlamamış gibi yapıyordum. ''Neden öyle bakıyorsun.'' Ne demeliydim. Ne demeliydim. Ne demeliydim. ''Şey...Şarkı çok güzelmiş.'' Bir şey demedi. Neden demedi? Yoksa anladı mı? Sadece gülümsedi.
Eve geldiğimizde saat on ikiyi geçmişti ama uykum yoktu. ''Hadi gel sen yukarı benim yatağımda yat ben de burada yatarım.'' Uykum yoktu aslında ya. Sen uyusan bende seni izlesem. ''Tamam geliyorum.''
Beni odaya bırakıp kendisi aşağı indi. Üzerimi değiştirdim ve hemen aşağı indim. Koltukta yatıyordu. Bu kadar çabuk mu uyumuştu? Ona seslenmeden bir o kadar da sessizce mutfağa gidip bahçeye çıkan kapıyı açtım. Dışarısı çok güzeldi. Çimlere doğru yürüyüp yere uzandım. Yıldızları izlemeye başladım. Yanıma biri gelip uzandı. Bu koku başka kimin olabilirdi ki. Tabi ki o idi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynı Gökyüzünün Altında
Teen Fictionİlk okuldan beri aynı sınıfta kalmayı başaran 5 yakın arkadaşın hikayesi... Var mısın benimle bu hikayeye eşlik etmeye? Umarım sıkılmazsınız . İyi okumalar...