Normalde ekmek almak için bu saatte dışarı çıkmayan ben hatta bu saatte hala yastığına sarılarak uyuyor olması gereken ben annemin ısrarlarına kardeşiminde üşütüp hasta olmasına dayanamamıştım .Bu yüzden yola koyuldum.
Hava sanki her zamankinden daha soğuktu bugün, karda da yürümek hayli zordu. Kar severdim ama bazı koşullarda çekilmez oluyordu tıpkı şimdiki gibi. Oyalanmadan yolda yürümeye devam ettim. Markete ulaştığımda üç ekmek alıp kasiyere parayı uzatmamla kasiyer kızın bana gözlerini devirerek bakması bir oldu. Tam para verip üç ekmek aldığım için olacaktı ama umurumda bile değildi. Para üstünü alıp çıkışa doğru yaklaştım ama sanki bugün her şey beni sinirlendirmek için yapılan plan gibiydi. Otomatik kapı, hani şu normalde insan yaklaştığında açılan ama benim şansıma açılmayan kapı, soğuktan olacaktı herhalde ama o an o kadar gerildim ki tam kapıya tekme atmak için ayağımı kaldırdım. Ayağımı kaldırmamla kapının açılması bir oldu. O an daha da sinirlendim ve kapıya oraya gelirsem seni parçalara ayırırım bakışı atarak ''Sanki ayağımı kaldırmamı bekliyordun.'' demem kasiyer kızın tekrar bana bakmasına sebep oldu.
Umursamazlıkla kapı açılmışken marketten çıkarak hızlıca evin yolunu tuttum.Yakındı zaten eve ama benim için geçen 15 dk 30 dk gibiydi. Evin önüne gelmeme adımlar kalmıştı,birden kafamda bir ağırlık hissederek kendimi yerde buldum. Ne mi olmuştu? Çatıdaki kar birikintisi birden üstüme düşmüştü. Yerde karlar içinde yatarken şunları söyledim . ''Allah'ım yok mu beni bu şanssızlığımdan kurtaracak bir kahraman?'' Tam bunu söyledikten sonra arkamdan bana seslenen bir ses duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynı Gökyüzünün Altında
Teen Fictionİlk okuldan beri aynı sınıfta kalmayı başaran 5 yakın arkadaşın hikayesi... Var mısın benimle bu hikayeye eşlik etmeye? Umarım sıkılmazsınız . İyi okumalar...