*3*

52 5 5
                                    

  Oturduğum taşın üstünde elimi bileğime götürmüş az da olsa acısını dindirmeye çalışıyodum.
"Çok acıyomu? "
  "Yani biraz"
Sanırım gözüme girmeye başlamıştı bu çocuk. Ama olsun yine de çocukken Mira ya yaptıklarını unutamazdım.

Oturmuş yiyecek ve içecekleri açtıktan sonra yemeye başlamışlardı.  Hunharca gülerek bi konu hakkında konuşuyolardı ama kulak asmamıştım. Sanırım şu an en çok istediğim şey uyumak ve ayağımın acısınının geçmesiydi.

"Hım? ... Telefonum çalıyo sanırım annem aradı bi dakika.. "
Dediğinde ayağa kalkan Mira çıkışa doğru ilerlerken içime garip bi sıkıntı dolmuştu ayağa kalkıp peşinden gideceğim anda Zeynep kolumdan tutup beni otutturmuştu.
" Sen otur ben bakarım"
Omuz silkip oturduğumda öküzlemesine kola içen Burak ve Denize baktım.
Yüzümü eşkittiğimde, banada bi kola koymuştu Deniz.
"Yok teşekkürler ben sevmem"
"Şekerden başka yediğin şey yok aç kalmaya niyetlisin bari bişeyler iç"
Bana uzattığı kolayı alıp başımı eğdiğimde ayakta duran insan dışı varlık yanıma oturmuştur
"Ne yapıyosun yaa!  Taş zaten küçük düşücem kal-"

Ağzıma tepiştirdiği cips susmama yetmişti
"Tamam sus kalkarım birazdan yoruldum ve farkındaysan etrafta oturacak başka bişey yok kendini değerli hissetme yani"
Dediğinde belli etmesem de üzülmüştüm
"B-ben zaten öyle şey yappmadım"
Derin nefes alıp başımı öne eğdiğimde bana baktığını hissetmiştim.

"15 dk oldu sizcede garip değilmi? "
İçimde korku vardı neden biliyorum ama paronayak biriydim.
"Bişey olmaz merak etme "
"Ben gidip bakıcam"
Burak kolumdan tuttuğunda garip bakışlarımı yollamıştım ona

"Sen otur ayağın daha kötü olur"
Deniz de hak verircesine başını salladığında ayağa kalktı
" Sen otur ben bakıp gelirim"

Tekrar yerime oturmak yerine Deniz in yerine oturmuştum.
"Mutlu oldun mu şimdi"
"Hiç olmadığım kadar"
Bana tekrar göz devirdiğinde bende aynısını yapıp ayağımın altından küçük bi taş atmıştım ona.

Cebimden çıkardığım lolipopumu ağzıma attığımda gözlerim yerdeydi.
"Çok sıkıcısın "
Kafamı kaldırıp ona baktığımda gerçekten sıkılmış olduğunu anlamıştım fazlasıyla suratında belliydi.
"Ne yapmamı istersin amuda mı kalkayım"
"Neden bu kadar sertsin, neden atarlı giderli davranıyosun bana özel değil herkese karşı öylesin "
Bakışlarımı yere döndermiştim ne deseydim evdeki gürültü beni delirtti mi babamın annemi aldatması her gece çıkan kavgalar var bu yüzden artık gülemiyorum?
"Sanane "
Sesim yarım çıkmıştı
"Kaldır kafanı "
Dediğini yapmamakta ısrarcıydım
"Kafanı kaldır dedim! "
Eli ile çenemi yukarı ittiğinde canım acımıştı
"Neyin var? "
Konuşmamakta ısrar ediyodum
"Seni ilgilendirmez"
Elini ittirdiğimde sert sert bakmaya devam etmişti.

Küçükken ne zaman üzülsem beni mutlu ederdi başıma bişey gelse korur, komiklik yapıp güldürürdü. Neşeli bi kızdım saçma sapan şeylere gülen gerçek bi çocuk... Bazı zorluklar insanları olgunlaştırır der annem. Artık olgunlaşmıştım somurtkan değildim sadece doğru hareketler yapıyodum yada pişman olmayacağım hareketler...  Mesela küçükken onu seviyorum sanmıştım beni güldürmesi koruması hoşuma giderdi açılmıştım onu artık gerçek bi şekilde gizlemeden sevmem gerektiğini söylemişti kızlar. Beni reddetti daha sonrasında ise benimle muhattap olmadı olsada dalga geçercesine konuştu herkese karşı kapalı olan ben artık daha da kapalı biriydim.
Bu yüzden artık ne olduğunu sorsa bile pek umrunda olduğundan değildir yani, ACIDIĞINDAN.

"Nerde kaldılar? "
Dediğimde gülmüştü. Komik mi acaba merak ettim.
"Neden bu kadar merak ediyosun benimle baş başa kalmak mı sıktı canını yoksa?? "
Bu çocuk beni deli ediyodu pis iguana suratlı sığır.
"Ciddiyim korkmaya başladım. Ben bakmaya gidiyorum"

MAVİ LOLİPOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin