*6*

38 5 5
                                    

  O gün geçeli tam iki buçuk ay olmuştu. Başımızdan birsürü şey geçmiş bir sürü şey yaşamıştık. Mira Deniz den ayrılmış,Seda yeni yelkenlere açılmıştı, Zeynep olgunlaşmış ve evrim geçirmiş Ece ise hoşlandığı çocuğa nasıl açılması gerektiği hakkında düşünüp durmuştu. İşte böyle rüzgara kapılmış poşet misali savrulup uçmuştuk.

  Ben mi?  Hmmm ben... o günden sonra onu bi daha görmedim zaten gerekte yoktu.

  Komşunun kızı ile bu aralar çok samimi olmuştum her akşam yürüyüşe çıkardık. Bu gün de canımız sıkılmıştı adetimizi gerçekleştirmek için hazırlanmaya başlamıştım siyah yüksek bel pantolon siyah bol t-shirt giyip ön kısmını içeri soktuktan sonra dışarı çıkmıştım. Kol kola girip uzun yol boyunca yürümeye başlamıştık yan tarafta gördüğüm dondurmacıya uğrayıp iki tane dondurma almıştık. Sohbet ede ede gülüşe gülüşe giderken dondurmam yere düşmüştü

"Aa aağğ"

Birlikte gülüşürken yerdeki dondurmadan gözlerimi almış kafamı yukarı kaldırmıştım

  Kalbim... Yerini terk etti sanki....  O kadar uzun zaman olmuş ki o kadar çok... Ne zırvalıyorum ben

Her zamanki gibi elleri cebinde yürürken gözleri ileriye bakıyordu. Tam yanımdan geçmişti. Hiç kimseymişim gibi davranmış doğruca yanımdan geçip gitmişti.
Banane ki sanki ondan hem ben onu 7 sene önce unutmuştum silmiştim bir günlük Hareketi bana hemen umut vermemeliydi. Salak olan bendim doğru ya.

************
 
  Yatağıma girmiş ve aklıma gelen ilk şeyi düşünmeye bşlamıştım. Onlar o kadar acımasızdılar ki...  Benim de adım Aselse burunlarından bunu fitir fitir getiririm.

Okulun açılmasına haftalar hatta günler kalmıştı lise 3 bizim için nasıl geçecek nasıl başlayacak hiçbir fikrim yoktu ama birilerinden fena intikam alıcaktım orası kesindi.

********

Ve akşama kadar boş boş dolanıp kitap okumaktan başka ne yapabilirim ki. Yine aynısı olmuştu gün bu şekilde bitmişti. Güneşin batmasına çok az kalmıştı canım öylesine çok sıkılmıştı ki dışarı çıkıp hava alasım vardı sadece. Mira ya mesaj atıp buluşma teklif etmiştim. O da ikiletmeden kabul etmişti birlikte kafeye gitmeyi planlamıştık. Anneme haber verdikten sonra dışarı çıkmıştım kapının oraya doğru ilerlerken demir kapı açılmıştı. Mira olduğu yerde durup beni beklerken  bende hızla yanına gitmiştim.
  Mira nın suratı asıktı son olan olay onu o kadar yıpratmıştı ki... Hayır yani neden yapmıştı bunu amacı neydi?  Neden sürekli duygularıyla oynarlar ki kızların neden bi öyle bi böyle olurlar, seviyo diyemezsin sevmiyo diyemezsin kalbinin tam ortasına hançerle bi çizgi çekerler ve ikilem arasında ilişki kuramazsın o kadar farklı davranırlar ki sanki bi gün önceki o değilmişçesine sanki dün konuştuğun kişi seni unutmuş tanımıyomuş gibi işte bu o hançerin acısını oluşturur. Yapma dur diyemezsin sen kıyamazsın ya incinirse ya üzülürse ya kırılırsa beynini kemirir senin. Ve o zaman farkedersin bitiyorum dersin ama tek iksir yine seni bitirendedir. Gelmez ve sende köşede sadece kendi nefesini duyarak bitersin kalbin, beynin vücudun çürümüştür artık. Ağlayamazsın da bağıramazsın da kimse seni duymaz keşke dersin keşke iksirimi bana verseler, verseler de kurtulsam.

Kafeye girip birer milkshake içip hava almaya çıkmıştık

"Seviyo musun? "

Bu soru beni şaşırtmıştı

"Hm? "

"Seviyosun sende hala saklama gözlerin ele veriyor seni"

"Ben... "

MAVİ LOLİPOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin