*7*

26 8 7
                                    

Kafamızı camdan uzatmış gelecek olan yeni çocuğu bekliyoduk.

"Allah'ım inşallah yakışıklı bişeydir. "

Sınıfın bütün erkekleri göz devirmekle meşgullerdi. Kafama vuran sert bişey sinirlerimi bozunca çatık kuşlarla arkama bakmıştım

"Kimse benden daha yakışıklı olamaz"

"Dedi iguana suratlı velet"

Her dalga geçmemize daha çok sinirleniyodu. Ne kadar hoşuma gitse de dayak yemekten korkmuyo değildim.

"HOCA GELİYOOO!!! "

herkes hemen yerine oturmuştu. Dersimiz edebiyat ve bilin bakalım kimin uykusu vardı. Dersin ortasına kadar dayanmış sonunda kafamı taşıyamayıp sıraya atmıştım. Nasılsa tatilde ne yaptığımızı konuşacaktık.

*********

"Ell"
"Seel"
"Aseeel"

Sesleri yarım duyduktan sonra kelimeleri yan yana getirip birinin bana seslendiğini duymuştum

"Kızım uyuyo musun "

"Yok hocam sırayı kokluyorum orangutanım ben"

Sınıftan kahkahalar kopmaya başladığında hoca bana göz devirmişti. Sonunda o güzel huzur verici zil sesini duyduğumda hocaya otuz iki diş sırıtıp sıradan fırlamıştım. Hoca da sınıftan çıktığında artık rahat olabileceğimi anlamışken tahtaya doğru sinsi sinsi yürümeye başlamıştım ki ayağıma çelme takıp beni yere yapıştırmışlardı.

"Hass"

"Pardon orangutancığım ayağım takıldı "

Burak piç gülüşleri eşliğinde elini uzattığında dişlerimi etine geçirmiştim

"Aaağğ!!!!! "

O bıraktırmaya uğraşırken ben bırakmamakta kararlıydım bi anda kapı açıldığında ikimiz de gözlerimizi oraya çevirmiştik.

Hayır bu şekilde olmaz olmazzz yeni çocuk çoğk yakışıklı ve ben Burağın elini ısırıyorum şu anda.

Hemen ısırdığım eli ittirip arkamı döndüm. Yüzümü, saçlarımı düzelttikten sonra tekrar arkamı dönüp yeni çocuğun yanına gittim

"Merhaba ben Aselsan kısaca Asel de memnun oldum. "

Uzattığım elimi sıktığında ikimizde gülümsüyorduk kii.

" Bende Burak inşallah severim seni"

Çocuğun kolunu koparırcasına sallarken hemen aralarına girmiştim.
Çocuk kafasını gülümseyerek sallarken konuşmuştu.

"Nereye oturmalıyım? "
Boş olan tek yer vardı o da benim yan sıram. Tam gülümseyip gösterecekken  Burak Mira nın çantasıyla benim çantamın yerini değiştirmişti.

"Burası boş otur buraya. "

Göz devirip Ece'nin yanına oturmuştum o da telefonda biri ile mesajlaşmakla meşguldü. Zil çalmıştı ve bu son dersti. İçeri Mira ve diğer kızlar girdiğinde çığlık tantanası kopmuştu. Iğğ kulaklarım... Mira yavaş yavaş yaklaşırken çantasının olduğu sıraya oturmuş ve yanındaki volkanik ateş topuna bakmakla kalmamış içine girmişti. Kafamı Denize çevirdiğimde mal mal baktığını görmüştüm ona dil çıkarırken kafama bi kağıt vurmuştu. Elime alıp içini açtığımda boş olduğunu farketmiş derin nefes vermiştim o sırada bi köpek sesi ilişmişti kulağıma.

"Ne o sevgilinden mektup mu bekledin? "

Bu Berra malı hala benim sınıfımdaydı. Öğk göz devirip tam yönümü çevireceğim sırada bi kağıt daha gelmişti kafama. Tam yerden alacağım sırada Berra almış ve açmıştı

MAVİ LOLİPOPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin