İyi okumalar ♡Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ♡
1
Jimin, ormanın gidilmedik yerlerine gitmeyi, etrafı keşfetmeyi severdi. Çoğu kişi köylerine yakın olan nehrin şelaleden sonraki kısmına gitmeye çekinirdi, oysa şelalenin aktığı yerden itibaren etrafta güzel çiçekler yetişiyordu. O kısım daha fazla güneş ışığı alıyordu ve Jimin'e göre orası daha huzurluydu. Ama bunu kimseye söylememişti. Kimsenin gizli hazinesini, huzurunu bilmesini istemiyordu.
Henüz küçük olabilirdi ama şimdiden kendisine ait bir yeri olmasını isteyecek kadar bencildi. Aslında... O kadar da bencil sayılmazdı.
"Park Jimin."diyen sesi duyduğunda, hızlıca oturduğu yerden fırladı Jimin. Küçük bedeni sese döndüğünde, yüzünde koca kare gülümsemesiyle ona bakan yakın arkadaşını görmüştü. Topladığı çiçekleri tuttuğu küçük elini kalbinin üzerine götürüp adrenalinle hızlanan kalbinin sakinleşmesini beklerken hala gülmekte olan Taehyung'a baktı. "Komik değil Tae Tae! Gülme!"
Taehyung gülmeye devam ederken Jimin tekrar Taehyung onu korkutmadan önce oturduğu kayanın üstüne tırmandı. "Yüzün çok tatlıydı!"
"Yüzümün tatlı olduğunu biliyorum."dedi Jimin dudaklarını büzüp elindeki çiçekleri kucağına koyarken. Renk renk çiçekler mavi kısa pantolonun üstünde güzel durmuş, bu sefer dudaklarında bir gülümseme oluşmasını sağlarken Taehyung da onun yanına oturmuştu. "Neden bugünkü derse gelmedin? Annen kızacak!"
"Çiçek toplamak istedim."deyip gülümsemeye devam ederken pembe olanı Taehyung'a uzattı. "Bu senin için."dedi Taehyung çiçeği kocaman açılmış gözlerle alırken. Pembe çiçek gördüğü en güzel çiçeklerden biriydi ve Taehyung böyle bir çiçeğin varlığını bile bilmiyordu. "Ve bu da Jeongguk-ssi için."deyip bu sefer sarı çiçeği Taehyung'a uzattı.
Tahyung'un yanakları kızarırken, "Neden bana veriyorsun? Gidip kendin ona ver!"dedi sinirli durmaya çalışarak.
Jimin ise ona daha da büyük bir gülümsemeyle baktı. Arkadaşı, ona verdiği pembe çiçeği kulağının arkasına geçirmişti ve çiçek, arkadaşının siyah saçlarıyla birleştiğinde onu çok güzel gösteriyordu. "Eğer ona ben verirsem ve birisi görürse ona kur yaptığımı düşünebilir."
"Ama Jiminie, henüz on yaşındayız ve o sekiz yaşında. Hem... Onun alfa olduğu kesin bile değil..."derken kendi yüzü de düşmüştü. Jimin kendisinin omega olduğunu tahmin edebiliyordu, aynı şekilde Taehyung da. İkisi de kırılgan, duygusal, fazlasıyla derin düşünen ve istemsiz de olsa korunmaya muhtaçlardı. Ama Jeongguk henüz sekiz yaşında olmasına rağmen Jimin ve Taehyung gibi değildi. Jeon ailesinin alfaları kendilerini oldukça belli ederdi ve Jeongguk da bunun sıradan bir örneğiydi. Başkalarının sözünü dinlemezdi, etrafı dağıtır, bazen kendisini kontrol edemeyerek kurda dönüşürdü. İlk eğitimine başladığı zamanlarda huysuzdu. Koca gözleri daha da büyür, dudakları sertçe büzerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise | yoonmin ✓
FanfictionSürünün lideri olan Min, oğlu Yoongi'nin sürüdeki en güçlü omegayla eşleşmesini istiyordu. Ama Yoongi'nin kalbi küçük yaşlardan beri başkasına aitti. - omegaverse