Rüya

24 1 0
                                    


" Sizin isminizi,daha doğrusu çalıştığınız yerin ismini daha önce duydum hatta çalıştığım dergide sizinle ilgili birkaç haber bile yapıldı. Çocukları çok güzel yetiştirip sattığınızı duymuştum ve şimdi sizin bu şık ve pahalı giyiminizi de görünce bu söylentilerin pekte gerçekten uzak olmadığını düşünmeye başladım."

Adam gülümsedi ve ince ve alaycı bir ifade ile " Ayrıca onları kiralarız da.." gülümsemesi kikirdemeye dönüşmüştü.

" Hangi dergi idi sizin ki ? Sanırım altı gazete ve dört dergide haber olduk bugüne kadar."

" Doğru Ay Yayınları" dedi Rıfat, gayet ciddi bir ses tonu ile.

" Ohhh! Şu kaya suratlı muhabir kızın dergisi. Gerçekten yaman bir şeydi doğrusu. En gizli odalarımıza kadar araştırma yapmak istediğini söylemişti. Tek bulabildiği,çocuklarımızı harika bir şekilde yetiştirdiğimiz oldu tabii. Söylentilere inanmamanızı tavsiye ederim Rıfat Bey. Özellikle de devlet tarafından her hafta kontrol edilen yetimhanemiz hakkında."

Gayet güzel konuşmasına rağmen,ikna edici bulunmamıştı bu sözler , Rıfat'ın komplo teorileri ile dolan zihni tarafından.

" Diyelim ki haklısınız ama nasıl yardımcı olabilirim ki size bu süper kız hakkında?"

" Sadece benimle birlikte dolaşacaksınız bir süre. Daha doğrusu, ben sizi uzaktan takibime devam edeceğim ve kızla irtibata geçtiğiniz anda yaşanan her şeyi bana rapor edeceksiniz. Kızın hazır olduğunu düşündüğüm an ben devreye gireceğim."

" Neden yapacakmışım bu işi ? Sonuçta benim de kendime göre işlerim var."

" Dergiden bir yılda kazandığınız parayı , size, bir ay için öneriyorum desem.." adam gülümsüyordu yine ve bu sefer ki gülümseme haince gelmişti Rıfat'a.

Bir ay için bir yıllık kazanç. Rıfat kabaca bir hesap yaptı kafasından ve sesli olarak söylediğini fark etmeden..

" Otuz altı bin lira! Hem de sadece bir ay için.." Şimdi o gülümsüyordu " Bu kız kayıp Atlantis hazinelerine eş değer bir şey olmalı. Peki bu sözünüzü tutacağını nereden bileceğim?"

" Orasını hiç dert etmeyin. Avans olarak dört bin lira hesabınızda olacak. Yarın banka hesabınızı öğleden sonra kontrol edin.Eğer parayı hesabınız da görmezseniz, bıçaklı tehdidimi polise bildirirsiniz.Bıçağı burada bırakıyorum ve parmak izlerim de üzerinde. Ben size güveniyorum bu konuda. Ben de,sizin bana güvenmenizi rica ediyorum. Yarın sabah saat altıda, parkın yanında ki çay bahçesi sanırım sizin için de çok uygun olacaktır."

Rıfat , kafasını bu sözleri onaylar biçimde salladı. Şaşkınlıktan dili tutulmuştu.Bir gün içerisinde inanılmaz şeyler olmuştu ve bu bitmeyecek gibi görünüyordu. Omuzlarını silkti umursamaz bir yüz ifadesi ile " Ne fark eder ki zaten ? Bundan daha kötü bir durumda olamam zaten."

Müdür Yardımcısının dudakların da hain bir sırıtış kısa bir süre için göründü ve kayboldu ve Rıfat'a doğru elini uzatarak " Anlaştık o zaman. Yarın görüşürüz."

Adam,Rıfat'ın evini terk ederken,Rıfat,evine bakıyordu şimdi alaycı bir yüz ifadesi ile. Kanepesine döndü ve konuşmaya başladı.

" Gördün mü kirli sıpa! Yıllarca yazdık hiçbir şey elde edemeden ve şimdi ne oldu ? Çocuk bakıcılığı için dünyaları kazanacağız."

Sonra kanepesine doğru uzandı uyumak üzere. Kız çocuğunun hayali gülümsüyordu o şirin yanaklarını iyice şişirerek,rüya alemi Rıfat'ı kollarına çağırırken. Rüyasında Nilgün vardı şimdi ve gülümsüyordu her zamanki hınzır duruşu ile.

" Seviyor musun beni ?"

" Çok mu ?"

" Her zaman aynı yalanlar!"

" Ya sen?"

" Tahmin etmiştim."

Kan ter içinde uyanmıştı Rıfat ani ve titreyerek yatağından fırlarken.

" Ne kabustu be! Eee tabii böyle bir gün yaşarsa bu vücut,bünye de arıza yapar tabii."

Saatine baktı neredeyse sabahın altısı olmuştu. Alelacele banyoya gitti ve yüzünü yıkadı. Evde kalan iki günlük ekmeğin son kırıntılarını ağzına tıkadı midesindeki gürültüyü bastırmak için ve en temiz sayılabilecek elbiseleri olan siyah kotunu ve lacivert tişörtünü giydi. Mavi spor ayakkabılarını giymişti bile ve kanepesine son bir kez bakarak kapıyı kapattı. Günlük ritüelini kaçıramazdı ve bank O'nu bekliyordu.

" Çok şükür!" dedi boş parkı gördüğünde. Bu dinginliği çok seviyordu ve dünyanın en büyük zevki buydu O'nun gözlerinde.

"Salıncaklar"

" Şimdi beni yıkayabilirsin o sıcak dalgalarınla seni hain sarışın dilber!"

Güneş'in ilk sıcaklığını hissetti vücudun da. Bugün kendini çok mutlu hissediyordu. Hatta o kadar neşeli hissediyordu ki, bugün o kalabalığa bile tahammül edebileceğini düşünüyordu. 



Devam edecek... Her cumartesi yeni bölüm eklenecektir
 

 

YAZARKEN YIKILANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin