sevgili yaprak
bugün doruk bana mısra'yı anlattı.
lisenin ilk senesi birlikte oturuyorlarmış.
o zamanlar bana çok sinirliymiş doruk.
kendine de sinirliymiş.
mısra sürekli onu dinliyormuş.
doruk beni anlatıyormuş ona.
ama erkek olduğumu söylememiş.
benim aksime çabuk güvenmiyor galiba insanlara.
ben biraz aptalım.
mısra hep onu gülümseyerek dinlermiş.
beni anlatırmış mesela ben utanınca kulağımın ordaki saçlarımı parmağıma dolarım ya, mısra da öyle yaparmış.
ben sabahları güzel bir gün olacak bence derdim hep masal ve doruk'a hava ne kadar kötü olsa bile, mısra da öyle yaparmış.
ben doruk kızınca başparmağının ortasındaki üç tane yan yana duran benleri okşardım sakinleşsin diye, mısra da öyle yaparmış.
doruk beni anlattıkça mısra ben gibi davranmış.
bana hiç benzemiyor ama doruk onda beni görmüş bir şekilde.
"bana kızma ekin'im ama mısra'ya da kızma" dedi bana.
onu mutlu etmiş o kız.
sonra mısra doruk'un onu sevmeyeceğini anlayınca vazgeçmiş.
hiç kavga etmeden bitirmişler ilişkilerini.
ilişki denebilir mi bilmiyorum gerçi.
uzun sürmüş ama.
neyse yaprak.
ben sana yazarım yine.
yazdıklarını bana yolla çünkü telefonda bana hiç anlatmıyorsun.
gerçi ben de yollamıyorum.
çok uğraştırıcı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
böyle güzel mi? || bxb ✔️
Short Story[günlük] + [mektup] "en çok seni seviyorum doruk abi." dedim. "en çok seni seviyorum ekin'im" dedi.