5 AY SONRA (OCAK AYI)
New York’ta sıradan bir kış günüydü. Ve sıradan kış gününden kastım da götünüzün donacağı bir hava. Ama buna alıştık sayılır. Tanrım hamile olmak gerçekten çok zor. Ve özelliklede hamile bir şekilde okula gitmek.
Çoğu kişi benim deli olduğumu söylüyor. Okula devam etmeyip dinlenmem gerektiğini. Ama NYU ‘da bir sürü hamile kişi var. Hatta çocuğunu doğurmuş öğrenciler bile var. Ve onlardan birkaçıyla arkadaş oldum. Bana gerçekten çok yardım ediyorlar.
Hamilelikte beşinci ayımı doldurdum ve yarın büyük gün. Yarın doktora gidip bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğiz. O kadar heyecanlıyım ki. Okuldaki herkes benim kadar heyecanlı. Ve tabikide Caspian.
Hayatımda bu kadar üzerime düşüldüğü bir zaman daha hatırlamıyorum. Caspian ne istersem yapıyor. Aslında istemesemde yapıyor. Benim ve bebeğimizn sağlıklı olması için bir sürü dandik makale okuyor ve ordan öğrendiği iğrenç şeyleri bana yediriyor.
2 gün önce sabah bana kahvaltıda çiğ yumurtanın , turşu , maydonoz ve balı karıştırdığı bir içeceği içirmeye çalıştı. Bilmiyorum yani bebeği güçlendirmeye mi yoksa bizi öldürmeye mi çalışıyor ama gerçekten çok tatlı ve çok şapşal.
Son dersimi bitirdikten sonra eve döndüm ve sonunda derin bir nefes aldım. Hamilelik ve üniversite bir arada gerçekten çok zordu. ama Caspian gibi bir kocanız varsa asla şikayet etmiyordunuz.
Eve benden önce gelmişti ve yemek bile hazırlamıştı.
- Hoşgeldiniz.
Hamile olduğumu öğrendiğinden beri bize çoğul ekle hitap ediyor. Yani evet 3 kişi olduğumuzu çok çabuk kavradı. Gülümseyerek onu öptüm ve sofraya oturdum.
- Umarım bu da sabahları bana içirmeye çalıştıkların gibi bir şey değildir.
- Hayır bu sadece tavuk ve sebze.
Gülümseyerek yemeğimi yedim. Daha sonra klasik koltuğumuza oturup tüm gün olanlar hakkında konuştuk. Caspian sürekli onun yanında dolaşan bir kızı anlatıp durdu.
Ya evli bir adama asılmak ne demek ya! Hem de baba olacak birine!! Valla çocuğu doğurduğum gibi gider kızın gözüne sokarım bu BİZİM bunu BİZ yaptık beraber yaptık caspian ve ben yaptık diye görür günü.
- Bunları kıskanmam için mi söylüyorsun?
- Tabiki de hayır.
- İyi. Çünkü eğer beni karnımda bir bebekle bırakırsan..
- Öyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun.
- Evet ama olurda bir şey olursa en kötü kabusun olurum onu söyleyeyim.
- Hıhı.
Gülümseyerek beni kendine çekti ve saçlarımdan öptü. Bunu yapmasına bayılıyordum. Başımı göğsüne yaslayıp derin bir nefes aldım.
- Caspian.
- Evet?
- Sence ben iyi bir anne olacak mıyım?
- Bu nasıl bir soru!? Tabiki de olacaksın. Hani benim kadar iyi olamayabilirsin ama..
Onu dürtünce güldü.
- Sen bu dünyanın en iyi annesi olacaksın.
- Ya onu yanlışlıkla düşürürsem kafası falan patlarsa.