Yazarın Ağzından
Genç kız yavaşça gözlerini açarak etrafı inceledi. Sonra gözleri öğretmenini bulunca odaya hafif bir kıkırtı bıraktı. Öğretmeninin nasıl bu kadar tatlı olabildiğini düşünmeden edememişti.
Yataktan ayrılmak isteyince ayaklarını yerle buluşturarak vücudunu kaldırdı. Ayakları her zamanki gibi lavaboya doğru gitti. Elini ve yüzünü yavaşça yıkadı ve banyodan çıktı.
Aşağı inip mutfağa yöneldi. Dolabı açtı ve eline geleni alarak tezgaha koydu.
...
4 kişilik bir kahvaltı hazırladığında aklına bir anda dank etmişti. TaeTae'yi ve Min Ji'yi aşağıda bırakıp kendi odasına uyumaya gitmişti. Kim bilir neler düşünmüşlerdi.
Hemen salona indi. Gördükleri ona komik gelsede istifini bozmadan yanlarına yaklaştı. Önce Min Ji'yi uyandırmaya karar verdi. Ellerini vücuduna sarmış bir şekilde uyuyan arkadaşını uyandırmak adına onu sarsmaya başladı. Bir süre sonra mızmızlanmaya başladığını duydu.
"Yaaa. Beni kim sallıyor?"
"Bennnn."
Yattığı yerde arkasını dönünce genç kız korkmuştu. Çünkü ona şuanda üstüne atlayacakmış gibi bakıyordu.
"Özür dilerim apla! Bir daha olmayacak."
Dedi ve sonrasında sevimli olduğunu düşündüğü bir surat ifadesine bürünerek bakışlarını gözlerinden ayırmadı.
"İyi. Bir daha yapmayacaksan ne mutlu insanlığa!"
"O zaman günaydın!"
"Sana da!"
Kız beklediği cevabı alınca gülümsedi ve hemen yan koltukta yayılarak uyuyan abisinin yanına giderek kulağına üflemeye başladı. Küçükken hep birbirlerini böyle uyandırırlardı.
"Abiii. Kalk hadi sabah oldu. Uyanma zamanı."
"5 dakika daha lütfen."
"Hayır. Kalkman lazım. Çünkü sana kahvaltı hazırladım."
"Kahvaltı mı?!"
Kahvaltı lafını duyunca abisinin gözleri ışık hızında açıldı ve kızın önünde belirdi. Kız biraz korkmuştu. Ama sonra toparlandı. Abisi ise ona biraz güldükten sonra kardeşinin saçlarını karıştırdı. Lavaboya sırayla gittiler. TaeTae mutfağın nerede olduğunu sordu. Kız tekrar arkadaşına seslendi.
"Min Ji hadi gel mutfağa gidelim."
"Tamam kanka geliyorum."
Kız önden yürüdü ve mutfağa girdi. Diğerleri ise arkasındaydı. Herkes masaya oturunca bir sandalyenin boş olduğunu fark ettiler. TaeTae sordu.
"Burayı kim için hazırladın Min Ji? Birisini mi bekliyorsun?"
"H-hayır. Dalgınlık işte. Ben en iyisi şunları odama çıkarayım. Eğer acıkırsam sonra yerim."Odasına koşar adımlarla gitti. Kapının önüne gelince hızla içeri girdi. Yatağının boş olduğunu görünce şaşırdı. Sonra banyodan sesler geldiğini farketti. Sanki birisi duş alıyordu. Nihayet kimin aldığını anlayınca elindekileri çalışma masasına bıraktı. Çekmecesine uzanarak açtıktan sonra kalem ve kağıt aldı. Yaptığı hatayı ve getirdiği yemeği kısaca açıklayacak şekilde bir yazı yazıp masanın üstüne koyarak aynı hızla aşağı geri indi.
...
Yemeklerini yedikten sonra masayı kaldırmış, şimdi ise keyif yapıyorlardı. Min Hee'yse aralarından nasıl kaçabileceğini düşünüyordu. En sonunda Min Ji'nin telefonu çaldı ve sonrasında gitmek zorunda olduğunu söyleyerek dışarı çıktı. Min Hee şanslı olduğunu düşünerek gülümsedi. Sonrasında aklına kötü bir fikir geldi. Tae'nin de dışarı çıkması için şalterleri kapatacak ve elektriklerin gittiğini söyleyecekti.
Planını uygulamak için öncelikle Tae'yi kontrol etti. Televizyon izlediğini görünce derin bir nefes aldı ve sonrasında kapıya doğru ilerledi. Önceden koymuş olduğu sandalyenin üstüne çıkarak işini halletti. Plan tamamlanmıştı. Sırada Tae'nin gitmesini beklemek kaldı.
Üzgünüm dersler ağır geldiği için çoook uzun zamandır buralarda değildim. Kısa bir bölümle geri geldim. Umarım beni anlar ve bana kızmazsınız. Bölüm geçiş bölümü gibi olduğu için özür dilerim. Kısa olduğunun farkındayım :((. Ayrıca yeni bir kitap yazmayı düşünüyorum. Sizde düşüncelerinizi yorum yazarak bana iletirseniz çok mutlu olurum. Görüşürüz. Sizi seviyorum!!