14 ÖLÜM AYIRINCAYA DEK...

12.8K 538 107
                                    

''Siz Özgür Bora Atman, Esmeray Yıldız Saftaş'ı iyi ve kötü günde, hastalık ve sağlıkta, ölüm sizi ayırıncaya dek eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?''

Yanımda oturan Özgür'e baktım. Hiç teklemeden, düşünmeden, dimdik duruşuyla cevap verdi.

''Evet.''

''Siz Esmeray Yıldız Saftaş, Özgür Bora Atman'ı iyi ve kötü günde, hastalık ve sağlıkta, ölüm sizi ayırıncaya dek eşiniz olarak kabul ediyor musunuz ?''

Ölüm bizi ayırıncaya dek... 

Evet onunla evlenmeyi kabul etmiştim. Evet onu seviyordum ama iş bir anda resmiyete dökülünce... korkuyordum açıkçası. 

Ya babam ona bir şey yaparsa veya yaptırırsa ? Ya benim yüzümden başı belaya girerse ?

Dedikodular umurumda değildi şuan. 

Hatta çekip gidebilirdim. Onun hayatı benimkinden daha değerliydi. 

''Esmeray hanım ?''

Nikah memurun seslenmesiyle başımı kaldırdım. 

Kararımı vermiştim. Hayır demeye hazırlanıyordum. Titreyen elim masanın altından yüzüğümü buldu. 

O an bir sıcaklık hissettim elimde. 

Büyük ve güçlü bir sıcaklıktı. 

Özgür'e baktım. Başını olumlu anlamda salladığında dudaklarımın arasından engel olamadığım bir ''Evet'' çıktı ama başım nikah memuruna dönük olmadığı için birde başımı salladım. 

Şahitlerimiz Alihan ve Feyza'ydı. İkisinin bu masaya oturmasını özellikle istemiş bunun için küçük bir oyun yapmıştım.

Hepimiz gün almak için geldiğimizde şahitleri ayarlarken Alihan ve Feyza'ya hitaben ''Fethi Özgür'ün şahidi olacakmış galiba siz konuşurken duydum. Ben ikinizin de şahidim olmasını istiyorum aslında ama sağdıç olması gerekiyor değil mi ? Alihan da galiba sağdıç olacak ?''

Ben böyle diyince herkes birbirine bakmış ardından yeniden bir düzenleme olmuştu. Fethi ''Gelin hanımı kırmayalım ben sağdıç olayım Alihan ve Feyza'da şahit olsunlar'' diyince herkes kabul etmiş ve günü almıştık. Gerçi Alihan anlamıştı amacımı ama önemli değildi ikisi de mutlu gözüküyordu.

Onlarda şahitlik ettiklerini dile getirince imzaları attık. Nikah memuru cüzdanı bana uzatıp Özgür'e baktı gülümseyerek ''Gelini öpebilirsiniz'' dediğinde o kadar çok gerildim ki. Ne yapacağımı bilemez vaziyette ayakta dikilirken Özgür'de ne yapması konusunda tereddütlü gözüküyordu. Taaki Feyza ''E hadi öp gelinini artık izin var'' diyene kadar. Ben kilerde beni öptüğü zamanı hatırlayıp utançtan kızarırken Özgür bana dönüp gözlerimin içine bakarak -büyük ihtimalle memura bir şey belli etmemek için- iki eliyle başımı kavradı ve dudaklarını alnıma değdirdi. O kadar hafifti ki ama o bile beni titretmeye yetmişti.

O şekilde ne kadar durduk bilmiyorum ama biz ayrıldığımızda memur yoktu. Ayrıca benim gözlerim kapanmıştı ve fark etmemiştim. 

''E hadi o zaman bugün bendensiniz, sağdıçlık sadece kıyafetle olmuyor.'' Fethi'nin sözleriyle gözlerimi tekrar Özgür'ün üzerinde ve kendi üzerimde gezdirdim. Bana ara boy, beyaz, düşük yaka bele kadar dar sonrasında bollaşan çok tatlı bir elbise almıştı. Belim ince olduğu için üzerime de yakışmıştı. Çok güzel ve çok sadeydi, tek sorun düşük yaka olduğu için göğüs kısmının alışık olmadığım bir açıklıkta olmasıydı. Özgür'e ise keten siyah bir pantolon, siyah gömlek ve siyah ceket almıştı. 

DİLSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin