26 ESMERAY&ÖZGÜR

4.8K 228 4
                                    

Saten geceliği elime alıp incelediğimde aklıma Sevinç teyzenin anlattığı bazı şeyler geldi. Sesli bir nefes verdim. Gözüm bir kapıya kayıyor bir elimdeki geceliğe kayıyordu. Özgür birazdan gelirdi. Ne yapacaktım ? Özgür'ün dediği gibi şaşkınlığım geçmişti ama panik ? Panik geçmiyordu. Her saniye daha güçlü vuruyordu bedenime. Ensemden belime kadar inen ter damlası vücudumu ürpertti. Geceliği giymeli miydim ? Ama... ama çok açıktı. 

İnce askılı, kısacık ve neyse ki sade bir gecelikti. Şükürler olsun ki iç gösteren bir şey değildi Feyza'dan her şeyi beklerdim. 

Hala geceliğe bakarken içimde değişik bir oluştu. Kocama güzel gözükmek istiyordum ! Her kadın bunu isterdi sonuçta. Sevinç teyze de öyle demişti zaten. Düşündüğüm şeylerle yüzüm yanmaya başladı. 

''Sarışın ?''

Hızla arkamı döndüm. Odaya girdiğini fark etmemiştim. ''Renk yakışmış.'' Anlamaz şekilde yüzüne baktım. Ne rengi ?

''Yüzünden bahsediyorum güzelim. Pembe... yakışmış.'' Şakayla koluna hafifçe vurdum. Gülerek belimi sardı ve kendine çekti beni. Dudağıma yaklaştığında hafif şekilde dokundurdu dudaklarını önce. Sonra tekrar dokundurdu ve sonra öyle bir öptü ki tüm vücudum titredi. Sol elimi istem dışı göğsüne çıkardığımda, üstünün çıplak olduğunu ve geceliğin hala elimde olduğunu fark etmiştim. Hafifçe geri çekildim. Araladığı gözleriyle bana bakıyordu. 

Dudaklarımı oynattım. ''Lavaboya gitmem gerek.''

Başını salladı ve elbisemin arka tarafında duran gizli fermuarı açtı. 

Kaçar gibi çıktım odadan. Arkamdan güldüğünü duyuyordum.

Lavaboya girip işimi hallettim. Makyajımı sildim, dişlerimi fırçaladım, saçlarımı taradım ve başka yapacak işim kalmayınca kapının arkasına astığım geceliğe baktım kararsızca.

Giyecektim !

Korkmak yoktu. Biz evliydik ve adım atmam gerekiyordu artık. O benim için çok uğraşıyordu. Bunun için elbet hiç bir karşılık beklemiyordu ama bir şeyler yapmak istiyordum.

Elbisemi üstümden çıkarıp kapının arkasına astım. Külotlu çorabımı da çıkarıp kirli sepetine attım. Geceliği aldım elime, başımdan geçirdim, aynaya bakarak askılarını düzelttim. Diz hizamdan bir buçuk karış kadar yukarıdaydı. İstem dışı elim geceliğin eteklerine gitti, uzatmak ister gibi çekiştirdim ama tabi ki faydası yoktu. Kendime bakmaya devam edersem diğer elbiseyi geri giyeceğimden korktum ve eşyalarımı alıp hemen çıktım banyodan. Neyse ki ev sessizdi. Uyumuşlardı sanırım. Sadece Özgür'ün.. yani bizim odamızın ışığı açıktı. 

Hızlı adımlarla odanın önüne ilerledim. Heyecandan buz gibi olan elim kapı kolunu gergince kavradı. Tam cesaretimi toplamak üzere derin bir nefes alıyorken salondan gelen sesle, ve beni böyle görmelerinin korkusuyla pat diye girdim odaya. Kapıyı arkamdan kapatıp yaslandığımda derin bir oh çektim. Yakalanırım diye korkmuştum. ''Sarışın ?''

Özgür'ün sesiyle anında doğruldum ve saçımı düzelttim. Beni göremiyordu çünkü yan taraftaki dolabın eni kapı ağzının görüşünü kapatıyordu. Tüm cesaretimi toplayarak iki adım ileriye doğru attım. 

Özgür'e bakamıyordum. Başım önde dolabın kapağını açtım ve elbisemi askıya astım. Yapacak başka bir şey yoktu. Kapının yanına geri gidip ışığı kapattım. 

Özgür başucu lambasını açmıştı. Odanın hafif loş olması benim için iyiydi. Tekrar yatağa döndüğümde Özgür yorganın altından yarı uzanır bir şekilde bana bakıyordu. Ben yatağın ucunda dikilirken sol tarafa doğru eğildi ve yorganı açtı. ''Gel bakalım sarışın.''

Küçük adımlarla ilerledim ve çabucak yatağa girdim. Üstümü örttü ve yorganın altından beni kendine çekti. ''Sarışınım, geceliğin çok yakışmış.'' Omuzlarımı hafifçe kaldırıp kıpraştığımda, küçük bir kahkaha attı ve sol kolunu belimin altından geçirip beni göğsüne çekti. Sağ eliyle çenemi parmakları arasına almış başımı yüzüne doğru kaldırmıştı. Bir öpücük verip konuştu ''Çok'' bir öpücük daha ''güzelsin.'' Yarı oturur şekilde göğsünde uzanıyordum ve bu... bu çok değişikti.

Burnunu saçlarımın arasına soktu ve derin bir nefes aldı. Ellerimi kaldırdım. ''Bu gece her şey çok güzeldi.''

Kulağıma fısıldadı. ''Mutlu oldun mu ?''

Gözlerimi yukarıya doğru kaldırdım, gözlerinin içine baktım ve dudaklarımı birbirine bastırarak başımı salladım. Gözleri karnımın üzerinde duran ellerime kaydı ve alçılı kolumu tuttu. Parmak uçlarımı okşadı. Yutkunduğunu hissettiğimde ona baktım tekrar. Bir şey söyleyecekti sanırım. Hemen ardından konuşmaya başladığında yanılmadığımı anlamıştım. 

''Esmeray bu konularda seni ürkütmeden nasıl konuşmalıyım bilmiyorum ama açıkça söylemekten başka bir yol, yok aklımda... biz evlendik, bir kaç aydır da evliyiz... ben seni ürkütmek istemedim hiç bir zaman. Zaten bu şeyler benim içinde çok yeni... Esmeray ben seni çok seviyorum ve eşim olmanı gerçekten çok istiyorum. Ama sen kendini hazır hissettiğin zaman... sakın yanlış şeyler getirme aklına. Tamam mı sarışınım ? Üstelik kolun da alçıda.''

Elini tuttum ve hafifçe sıktım. Göz göze geldiğimizde dudaklarımı oynattım ''Bende seni seviyorum. Çok.'' 

Doğruyu söylemek gerekirse içim rahatlamıştı. Bu geceliği giyerken tam olarak ne olacağını düşünmüştüm bilmiyorum ama bu konuşma beni rahatlatmıştı. 

''Hmm demek çok seviyorsun ?'' Şakacı bir tavırla sordu. Başımı salladım. ''Peki bu akşam, seni bana vermeseydiler ?''

Dudağımı dişledim ve gözlerinin içine baktım. ''O zaman... sana kaçardım.'' Gözleri bir anda kararmış gibi hissettim. Yüzümü avuçladı ve hızla dudağıma yapıştı. 

Nefes nefese ayrıldığımızda, derin bir soluk çektik içimize.

''Artık yatmamız ve derhal uyumamız gerek.''

Biraz doğruldum ve Özgür yastıklarımızı düzeltip yatakta biraz ileriye doğru kayınca tekrar yattı ve beni yine göğsüne çekti. Sağ kolum aramızda kalmıştı. 

''Kolun acımıyor değil mi ?'' Başımı iki yana salladım. Yüzüm çıplak göğsüne yaslıyken sol elimi de göğsünün üzerine koymak istedim ama koysa mıydım ki ? İstekli gibi görünür müydüm ? Gözlerimi sımsıkı kapadım ve buz gibi elimi göğsünün üzerine koydum ama o kadar hafif bir şekilde dokunuyordum ki neredeyse tenine değmiyordum bile. Elimin üzerinde hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi açtım. Özgür elini elimin üzerine koymuş ve göğsüne bastırmıştı. Belimdeki elini yavaşça omzuma çıkardı ve elinin geçtiği yerlerde bir ateş bıraktı sanki. Tüm vücudum utançtan yanıyordu. Eli çıplak omzuma okşadığında nefesimi tuttum. 

''Nefes al sarışın.'' Fısıltısı kulağıma çalındığında bunu bekliyormuş gibi derin bir nefes çektim içime. 

Bu gece gerçekten kendimi aşmıştım ve kendimi çok tuhaf hissediyordum. Ben bu değildim ki, ama bir yandan evli bir kadındım ve bu tarz şeylere alışmam gerekiyordu. Derin bir iç çektim. 

''Yarın okul var. Benim yüzümden devamsızlığın oldu, derslerden geri kalıyorsun. Toparlamamız gerekiyor artık. Sınava da iki ay kaldı.''

Doğru söylüyordu iki ay sonra sınava girecektik. Biraz toparlanmamız gerekiyordu. ''Sınavdan sonra rahatız ama. Tercihlere kadar birbirimize doya doya vakit ayırabiliriz.''

Aklıma Sevinç teyzenin anlattığı şeyler gelince yutkundum. Özgür'de onları mı kastediyordu ? 

''Hadi artık kapa gözlerini.''

Başımı salladım. Onunla her şey güzel ve kolaydı.

Huzurla gözlerimi yumdum.

DİLSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin