Okuldan eve geldiğimde ev kreşe dönmüştü.Julia'nın doğum günü varmış.Julia'nın bana doğru koştuğunu gördüm.Yanıma geldi "Hediyem nerede?" 'Zıkkımın kökünde' "Okuldan yeni geldim hediyeni daha sonra alacağım." 'Çok beklersin!' Cevap vermesini beklemeden merdivene doğru ilerledim.Babamın beni görmemesini istiyordum.Çünkü kesinlikle durup onlara katılmamı isteyecekti.Hayır deme şansımın olacağınıda sanmıyordum.Merdivenlerden yukarı çıkarken bir de ne göreyim?Babam karşıdan bana doğru yürüyordu(yani merdivenlerden iniyordu) off off yine yakalanmıştım ona.Bana aşağıya inmem gerektiğini söylediğinde verdiğim cevap bu olmuştu "Merak etme küçük prensesinin biricik doğum gününde yanında olacağım.Giyinip geliyorum." Yüzünün asıldığını gördüm.Ama ya ben ya benim hissettiklerim her zaman onun küçük prensesi bendim ve bu hep böyle kalmalıydı.Yukarı çıkıp üstümü değiştirdikten sonra annemle konusmaya çalıştım fakat onu duyamıyordum.Ona Avy ile olanları anlatmalıydım.Ona gücümu Avy'e söyleyip söylememem gerektiğini soracaktım.Faakat ona ulaşamıyordum.Sesini duyamıyordum.Yoksa o yaşadıklarım hayal miydi? Ama bana hayal olmadığını söyledi!? "Anne!" , "Orda mısın?" o kadar yüksek sesle düşünmüşüm ki(!) Megan içeri girdi."Marry,kiminle konuşuyorsun tatlım?Pastayı kesmek için seni bekliyoruz da...","Ben iyiyim şimdi çıkarsan hazırlanıp hemen inebilirim." Megan tuhaf bi surat yapıp dışarı çıktı.Bu tarz gülünce kendini güzel mi sanıyo bu kadın? Saçlarımı topladım ve kazanmak kazanmak için üzerimdeki giysileri beğenmeyip altıma mini bir kot şort üstüme kırmızı omzu düşük bir kazak ve kahverengi botlarımı giyip telefonuda elime alıp aşağıya indim.Kesin pastayı kesmek için beni bekliyorlardır(!).Pasta çocukların umrunda bile değil! Biri bu tarafa öbürü diğer tarafa kosturup duruyordu.Yalan söylemesindeki amaç neydi ben onu anlamadım.Gidip salonun bi köşesine oturdum.Pastanın artık gelmesi için yalvarıyordum.Gidip içeriye bakmaya karar verdim.Keşke gitmeseydim.Hayatımda hiç bu kadar büyük bi pasta görmemiştim.Babam hayatım boyunca bana bu kadar büyük bi pastayı geçtim 2 katlı bi pasta bile almamıstı.Sanırım Julia'yı kıskanıyorum.Megan pastaya nasıl baktığımı görmüş olmalı ki kolumdan çekerek ona yardım edip etmeyeceğimi sordu.Hayır dersem gerçekten terbiyesizlik yapacağını biliyordum.Bu nedenle yardım etmek zorunda kaldım.Ona yardım etmeye başlamıştım bile.Elime tabakları sıkıştırdı.Masaya gidip tabakları üzerine yerleştirmeye çalıştım.Çocuklar bir önümden bir arkamdan geçip duruyorlardı.Şimdi bir tanesine yapıştırıcam taaa karşı duvara uçucak.Bi daha buraya gelmeye korkucak.Bende rahatlıcam.Bir daha bu eve adımlarını bile atamazlar.O sırada küçük bir canavar koluma çarptı.Küçük bir darbeyle tabakları elimden düşürdüm.Çat sesini duymuş olmalı ki hemen içeri geldi Megan.Çocukları hemen ordan uzaklaştırıp yere çömeldi toplamak için.Bir yandan da bana söyleniyordu."Biraz dikkatli olsaydın keşke,kaç çocuk var burada..." off dedim içimden off...O sırada babam birkaç hediye paketi ile içeri geldi.Birini bana uzatıp "Julia'ya hediye almadığını biliyorum.Bu nedenle bu hediyeyi al ve ona ver" Ne yani hiç sevmediğim ,yüzünü görmeye tahammül etmediğim ,nefret ettiğim insana hediye mi verecektim birde?Elindeki paketi alıp Julia'nın yanına gittim.Hediyesini ona uzattım."Al çok istediğin hediyen!" Odama çıktım ve kapıyı kilitledim.Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Yatağıma gömüldüm.Annem niye benimle konuşmuyordu? Ona çok ihtiyacım vardı.Bunları düşünürken uyukalmısım.Sabah annemin o tatlı sesiyle uyanmıştım.Dünki uyanmaya göre gerçekten çok güzel bi uyanmaydı.Fakat duyduğum şey pek güzel değildi."Eğer şimdi kalkmazsan okula geç kalacaksın ,tatlım" yataktan nasıl kalktığımı şaşırdım.Saate baktım hiçde geç kalmamıştım.Anneme Avy ile olanları söylemeyo düşündüm.Ona anlatmalı mıydım? "Anne " diye düşündüm."Sen bilirsin kızım söylemel istiyosan söyle , o sana söyledi" "Anne,anne!" seslenmeye çalıştım ama cevao alamadım.Neden sadece o benimlw konuşmak istediği zaman sesini duyabiliyordum?Neden ihtiyacım olan her anımda yanımda değildi?Yataktan kalkıp duşa girdim.Çilek kokulu duş jelim beni gerçekten çok rahatlatıyor.Duştan çıktığımda Julia içeride cep telefonumla oynuyordu.O bu odaya nasıl girmişti.Ben dün gece uyumadan önce kapımı kilitlemiştim.Açtığımıda hatırlamıyorum."Hemen telefonumu bırakıp dışarı çıkıyorsun!" , "Odandan çıkarım ama telefonu bırakmam haberin olsun"," Aaaa öyle mi Julia hanım telefonumu verip hemen odadan çıkıyosun!" Sesimin çok çıktığını biliyordum.Zaten Megan önde babam arkada odamda belirmişlerdi."Tatlım,niye bağırıyorsun?" bide soruyo! "Küçük prensesiniz telefonumu aldı ve hala odamda duruyorsunuz üçünüzde çıkar mısınız artık giyinmek istiyorumda..." Karşılarında bornozlu durmak beni gerçekten tuhaf hissettirmişti."Julia hadi telefonu ablana ver de çıkalı biz rahat rahat giyinsin o" Ablan mı? Ablana? "Ver şu telefonu " sonunda telefonumu elinden alabilmiştim.Giyimdim ve telefona bişey olmuş mu diye incelemeye başladım.Ooo hayır telefonu çizmişti.Ama tırnaklarının bu kadar uzun ya da sivri olabileceğini sanmıyorum.Telefonu okulda düşürdüğümü de hatırlamıyorum.Bu nasıl olmuştu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat
Teen FictionBir günde hayatları değişen ve bir çok sorun yaşayan bir grup genç... Onlara ne olacak? Hayatlarına kim girecek ya da hayatlarını mahveden güç ne? O gün neden onlar seçildi?...