İKİNCİ BÖLÜM

107 31 8
                                    

İkinci bölümü biraz erken yayınlamak istedim.Aklınızda bana söylemek istediğiniz fikirler varsa yorum atarak bildirebilirsiniz.Votelerinizi bekliyorum :)

Bütün gün boyunca tuvaletten çıkmama kararı aldım.Çünkü bir daha nasıl görünür olabileceğimi bilmiyodum.Bu çok tuhaf bir duygu.Bu zamana kadar ailem yüzünden hep görünmez olmak istedim.Faka şimdi bunu anlamıyordum.Sadece görünmez olmak istediğim için mi oldum? Kafam çok karışıktı.Bir kapı sesi duydum.Gelen Elizabeth ve arkasında arkadaşı saydığı iki cadaloz.Bütün kapıları açarak içeride biri olup olmadığına baktılar.Bir anda görünür olacağım için çok korkmuştum.Fakat beni göremediler.Zaten bende kendimi göremiyordum.Bütün sınıfın dedikodusunu yaptılar.Onunla biyoloji dersinde aynı sınıfta olmadığım için çok mutluyum.Evet arkamdan konuştuğunu biliyorum.Fakat benimle ilgili kötü düşüncelerini duymak istemiyorum.Bir kapı sesiyle çıktıklarını anladım.Bende görünür olup olmadığımı kontrol etmek için dışarı çıktım.Fakat kendimi hala göremiyordum.Kendimi biraz zorlamaya karar verdim gözlerimi kapattım.Ve kendimi sıktım.Bir süre sonra başım ağrıdı.Gözlerimi açtığımda aynada görünür olmaya başlamıştım.Kendimi sıkmama işe yaramıştı.Kapının ordan bir ses duydum.Fakat benim ne olduğumu gördüğünü düşününce o tarafa bakmaya korktum.Zaten o taraftan da hiç ses gelmiyordu.Kafamı kapıya doğru döndürdüm.Marry,telefonu yere düşürmüştü.Artık ona herşeyi anlatmak zorundaydım.Sanki ben bişey biliyormuşum gibi...Hiç istemiyordum fakat görmüştü beni.Ona herşeyi anlattım.Oda bana bişeyler anlatmak istiyor gibiydi.Sanki...sanki benimde bir gücüm var dicekti.O sırada Steve'in bize doğru koşarak geldiğini gördüm.Önümüzde durdu.Ve nefes nefese bişeyler anlatmaya çalışıyordu.Marry ona "Dur biraz,otur buraya,nefes al,sonra konuşursun" dedi.Steve Marry'e bakınca gözleri parlıyordu.Bu çocuk kesin Marry'den hoşlanıyordu.Bence Marry'de ona pek boş değildi de neyse...Steve banka oturdu ve konuşmaya başladı."okula yeni bi grup çocuk geldi.Herkes onlara belalı deyip duruyor.Ama gerçekten çok tehlikelilermiş.Matematik sınıfında biri sizinle birlikteymiş.Dikkatli olun dicektim." "Ne yani Steve bunu söylemek için mi bu kaadr koştun? Bize niye zarar versinler ki durup dururken!" Marry ona baya kızmıştı.Fakat Steve'in üzüldüğü ve utandığı her halinden belli oluyordu.Marry'nin yavaş yavaş uzaklaştığını gördüm."Takma onu tavsiye için teşekürler." Steve başını salladı.Ve ben koşar adımlarla Marry'i takip ettim.Marry'i yakaladım ve o çocuğa çok kızdığını söyledim.Benim düşüncelerimden sonra o da öyle düşünüyor gibiydi.Fakat bana olan sorularına devam etti.Hala görünmezliğimle ilgili konuşuyorduk.Saatime baktım ve zilin birazdan çalacağına gidip dersimize bakmamız gerektiğini hatırlattım.O zaten dersini biliyormuş.Matematik...Bende gidip benimkine baktım.Aynı derste olduğumuza çok sevinmiştik.Zil çalmadan gidip yer lapmayı düşünüyorduk.Koşar adımlarla sınıf kapısının önünde durduk.Matematik öğretmenimiz Bay Green sınıftaydı.Fakat sınıfta hiç bilmediğiiz bi çocukda vardı.Yeni gelmişti galiba.Belalılardan biri olmalıydı.Sıralarımıza geçtik zilin sesiyle bütün sınıf dolmaya başladı.Fakat bir kişinin yeri boştu.Josh...O da benim gibi hiç okulu asmamıştı.Yoksa o da görünmez olabiliyor muydu?Yoo bu çok saçma bir düşünceydi.Marry'e onu görüp görmediğini sordum.Hayır oda görmemişti.Şuan il defa Josh'ın nerede olduğunu merak ediyordum.Bay Green'in sesiyle bütün düşüncelerimden arınıp dikkatimi öğretmene verdim.Bir soru sordu.Fakat dersi dinlemediğim için sorunun cevabını bilmiyordum."Bilmiyorum Bay Green" dediğimde aldığım cevap bu olmuştu "Dinlemezsen bilemezsin" Bilmiş öğretmen senin yüzünden bütün sınıf bana bakıyo.Yerin dibine girmeyi o kadar çok istedim ki...Ama en kötü bakan o yeni çocuktu.Sanki 'Senin ne olduğunu biliyorum Avy' der gibi bakıyordu.Zil çaldı,Marry'nin kolundan tutup Josh'ı arayacağız dedim ve cevap vermesini beklemeden ilerledim.Nasıl olsa peşimden geleceğini biliyordum.Yeni çocuğun arkadaşı sınıfa girdi ve Mark diye seslendi.Hımm adı Mark'mış demek.Hızlı adımlarla arkamdan geldiğini hissettim.Çok hızlı adımlarla...Ve çok büyük bir omuz attı.Kolumu kopardı gerizekalı."Yavaşş","Önüne baksaydın","Arkamdan geliyordun!",şşt Avy sus" ve beni susturmayı başarmıştı.Hayvan herif.Steve'in dediği gibi tam bi belalı.Marry  yanıma gelmişti "Josh'ı arayacak mıyız?".Başımı sallayarak onu geçiştirdim.Anlamış olacak ki suratını astı.Josh'ın gideceği yerlere baktık kütüphane,kafeterya...Daha sonra dışarı çıkmaya karar verdik."Bu çocuğu niye bu kadar önemsiyordun ki Avy.Belalılarn yanındaki çocuk josh değilmi?" Evet oydu ve başı dertte gibi görünüyordu.Gidip onu kurtarmayı düşündüm ve yapacaktım da.Yanlarına gidip"Josh'ı bırakır mısın?" diye salakça bi soru sordum.Ne dediğimi bile bilmiyorum."Bırakırım,ucube"dedi ucubeyi bastırarak.Ucube mi dedi bana o? Ahh gerizekalı! Bunları düşünürken josh'ın sesi beni kendime getirdi.Teşekkür ediyordu,binlerce kez.Off bu çocuk da ne sıkıcı!! Bişey değil diyerek oradan uzaklaştık.Steve yanımızda belirdi."Sen nereden çıktın?" açıkçası korkmuştum. "Ben görünmez olabiliyorum!" dedi sırıtarak.Yoo hayır bana görünmezlik şakası yapmayın! Karnımızın acıktığını hissettik.Bu kadar olaydan sonra bu az bile.Kafeteryaya gittik.Yemeklerimi doldurturken patates kızartması diye adlandırılan patates püresinden bolca koydurdum.Bu okul yemeklerinden nefret ediyorum.Ne kadar kandırıkçılar.Yemek tepsileriyle birlikte dışarı çıkarken öbür omzumda aynı büyüklükte ve aynı şekilde birşey hissettim.Ve evet öbür omzumda kırılmıştı.Yaımdan geçerken bişeyler söyledi."Senin ne olduğunu biliyorum ucube! O da senden biriydi cezasını aldı sıra sende "dedi Josh'ı göstererek.Ne yani Josh'da mı görünmez olabiliyordu? Ya da onun gücü neydi?

Yeni HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin