''İdal'' dedi alaylı sesiyle. ''Yine daldın bir yerlere kızım'' somurtarak Ceren'e baktım. Kendimi yine kötü hissediyordum. Sahi başıma daha fazla ne gelebilirdi?
Öyle ya daha ne gelebilirdi başıma?
''Yorgun hissediyorum dün eve uğramadım da'' diyerek cevap verdim.Ceren bana doğru dönerek ''Kendini kötü hissettiğinde bir yerlere kaçıyorsun bir şeylerle yüzleşmen gerek bence hm?'' dedi.
Yüzleşemezdim çünkü korkaktım öyle değil mi?
''Yağmur'u gördün mü?'' diye konuyu değiştirdim.
''Kesinlikle o yavşak sevgilisinin yanındadır'' diye gözlerini devirdi. Ceren ve ben Atilla'yı sevmiyorduk,son derece yavşaktı okulda çıkmadığı bi biz kaldık diye düşünüyorduk.
Bize doğru gelen Kıvanç'ı gördüm. ''Lanet olsun'' diye fısıldadım içimden.
''Selam Bayanlar'' diyip sırıttı o pis karakteriyle. Ceren güler yüzüyle ''Selam Kıvanç!'' diye cevap verdi. Ceren Kıvanç'tan hoşlanıyordu,ne hoşlanması canım bildiğin aşıktı! Salak bu kız diye içimden geçirirken Kıvanç sandalye çekip yanımıza oturdu.
Cerenle sohbet etmeye başladıklarında masadan kalkıp bahçeye gittim. Gezinirken Yağmur'a rastladım ''İdal!'' diye seslendi heyecanla.Ve bana doğru koşmaya başladı .''Güzel haberlerim var!'' diyerek kolumdan tuttu ve çekiştirerek banka otutturdu. Hala anlamaz gözlerle ona bakarken,bana döndü
''Atilla ile bu akşam yemeğe gidiyoruz!'' diye bağırdı heyecanla. Gülümsedim,yapabileceğim en iyi şey buydu sanırım.
Hayır değildi.
''Kıyafet bulmam gerek Ceren ve sen bana yardım edeceksiniz'' Cereni anladım ama ben hiç modadan anlamazdım bir elbisenin altına spor ayakkabı giyen kız vardır ya o işte bendim.
''İşim var falan demek yok bugün benim için çok özel'' dedi bebek ses tonuyla. Onu kıramadığım için hafifçe gülümsedim ve başımı salladım. Zil çaldığında sınıfa gittik. Herkes yerine oturmuş,bazıları ise dedikodu yaparak zaman geçiriyordu.
Ders bittiğinde yorgun argın eve dönebilmiştim. Yukarı çıkarak kendimi yatağa attım. Telefondan bildirim sesi geldiğinde elime alıp mesaja baktım.
@cerenekinoğlu: Yağmur'a gelmiyor musun? :/
@intihardolabi: Hastayım,gelemicem:(
yazarak telefonu kapattım.
Aşağıya indim babam dosyalarına bakıp avukatına bir şeyler söylüyordu. Annem yanıma gelip
''Nihayet yüzünü görebildik'' Diyerek imada bulundu. Gözümü devirip ''Avukat neden burada'' diye sordum.
Annem yüzüme bakmadan ''Babanın işleri kötü bilmiyorum ne olacak'' diye cevap verip mutfağa gitti. Avukat ayağa kalkıp '' Elimden geleni yapmaya çalışacağım'' diyerek babamın elini sıktı,ve evden gitti.
Evde uzun süre sessizlik oluştu. Babam bize dönerek ''İşler kötü gidiyor şirket batmak üzere'' diyerek bir vurgun yaptı. Peki bundan sonra ne olacaktı?
Yine her şey kötü gidiyor,ben asla mutlu olamayacağım.
23.11.2019
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimdeki Şeytan
Teen FictionYardım et,ölüyorum yavaş yavaş boğularak ölüyorum,nefretinle ölüyorum,kininle ölüyorum,bugün de senin için ölüyorum. ''Atakan'' derken acı çekerek ağlıyordum,yapamıyordum olmuyordu. ''Ağla,bugün doyasıya ağla bir daha hiç ağlamayacakmış gibi ağla''...