7' my dreams changed

534 52 0
                                    

2 Ay Önce

"Jungkook"

"Tae, ben geldim"

"Merhaba..."

Taehyung bir aydır hastanedeydi. Doktorlar durumunu bu şekilde daha çok kontrol altında tutabileceklerini söylemişlerdi. Gerçekten de bir ay öncesine göre daha iyiydi. Nerede olduğunu, neden orada olduğunu unutmuyordu. Eskiyi unutmamıştı, yaşadıkları saniyesi saniyesine aklında duruyordu. Sadece hatırlamakta zorlanıyordu. Burada devreye ben giriyordum. Hatırlamakta zorladığı anda ona hatırlatıyordum, anlatıyordum. Belki Tae'nin durumunda etkilendiğim içindir, belki de başka bir şey ama bir  hafta öncesine kadar rüyalarım ilk defa değişmişti.

Sanırım bunu size anlatmamın zamanı geldi, hm? Bej renk eski tip bir arabanın içinde kendimi görüyordum. Boş bir yolda sürüyordum ve o sırada yanımdan Taehyung geçiyordu. Açık mavi renkli bisikletini sürerken rüzgar saçlarını geriye doğru tarıyordu. Kulağında kulaklıkları, en sevdiği şarkıyı dinliyordu belli, yüzüne yine o  gülümsemesini takınmıştı. Güneş batmak üzereydi, gökyüzü turuncuydu, yolun kenarında çok ağaç yoktu ama manzara fazlasıyla güzeldi.

Sadece arabanın yanından geçip gidiyordu... ve ben de arkama bile bakmadan ilerlemeye devam ediyordum. Birbirimizi tanımıyormuş gibiydik. Sadece gözlerimiz bir saniyeliğine buluşmuştu ve ayrılmıştı. Sonra zaman geriye sarılıyordu, Tae yanımdan bisikletiyle geri geri gidiyordu. Zamanı geriye sarıyordum ama başka bir zamana gidiyordum sanki?

Yerdeydim, hava soğuktu, kar tanelerinin yüzüme düştüğünü hissedebiliyordum. Gözlerim yaşlıydı, ağlıyordum sanırım? Kalbimin sıkıştığını hissedebiliyordum, yanık kokusu geliyordu hafiften. Arkamda içinden alevler çıkan arabayı görüyordum. Sonra kafam yana düşüyordu, gözlerim ağırlaşmaya başladığı zaman Tae kapıdan çıkıp bana doğru gelmeye başlıyordu. Onun evinin önüydü burası, doğup büyüdüğü evin önüydü. Ve rüyam böyle bitiyordu. Her seferinde aynı şeyi görmeme rağmen uyandığımda hissettiğim korkudan asla vazgeçemiyordum. Sanki her seferinde o boş yolda ilerlerken karşıma çıkan o bisikletli çocuğa nerede olduğumu sormak istiyordum ama yapamıyordum, yapmıyordum.

Onun yanına oturdum, elini tuttum ve baş parmağımla okşadım. Bana bakıyordu, gülümsüyordu, ben de ona gülümsedim.

"Bir şey ister misin?"

"Hayır, teşekkür ederim"

"Pekii sıcak çikolata içmek ister misin?" dudaklarının kenarları yukarı doğru kıvrıldı, sıcak çikolata sevdiğini biliyordum. Kafasını aşağı yukarı salladı, torbadan çıkarıp ona bardağı uzattım. Bitirene kadar onu izledim, arada bir şeyler söylüyordu, sanki hiçbir şey olmamış gibi sohbet ediyorduk ve sonra tekrar gidiyordu. Zihni onunla oyun oynuyordu sanki, bir vardı...bir yoktu.

Bitirdiğinde bardağını elinden alıp çöpe attım, mayışmaya başladığı belli oluyordu. Yatağın içinde gerinmeye başlayınca ayaklarına dolanan battaniyeyi alıp üzerine güzelce örttüm. Yastığını düzeltmek için yüzüne doğru eğildiğimde yanağımı öptü, bunu daha önce hiç yapmamıştı. O an dudaklarını ne kadar özlediğimi anladım. Şaşkınlıkla kafamı ona çevirdiğimde gözümden akan yaşı parmağıyla sildi, ağladığımı fark etmemiştim.

"Neden yaptığımı bilmiyorum, sadece içimden geld-" dudaklarımı onunkilere bastırdığımda karşılık vermedi. Sadece öylece kaldık. Geri çekildiğimde onun da ağladığını gördüm. Sonra elleriyle yüzümü kendine doğru çekip dudaklarını benimkilerin üstüne yerleştirdi bu sefer. 2 ay sonra ilk kez onu öpüyordum, ilk kez beni öpüyordu. Ayrıldığımızda yanağındaki yaşları sildim.

"Hey, ağlama. Seni seviyorum Tae"

Gülümseyip gözlerini sıkıca kapattı. Yanındaki sandalyeye geri oturdum ve uykuya dalana dek onu izlemeye devam ettim. Bu sırada hala akan göz yaşlarımı durduramıyordum.

Bir hafta önce değişen rüyalarımda her gece gözlerimi kapattığımda ilk gördüğüm şey ise ne kadar bağırırsam bağırayım beni duymayan bir Taehyung'du. Elini tutmaya çalıştığımda geri çekilen, beni tanımayan, yabancı gözlerle bakan Taehyung'du. Beni nasıl unuttuğunu izliyordum her gece, yavaş yavaş siliniyordum aklından. Bu sefer bir otoparktaydık, yanına gidiyordum. Soruyordum ona "seni tanıyor muyum?" beni süzüyordu ve şunu söylüyordu "sanmıyorum, ama neden bilmiyorum bana bir evi hatırlatıyorsun".

...

dreams untold  || 𝘁𝗮𝗲𝗴𝗴𝘂𝗸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin