09

42 3 3
                                    

Jay'in evinin önünde Bilge ile buluştuğumuzda bize özgü selamlaşmamızı yapmış, ardından da zili çalmıştık.

Evin hizmetçisi kapıyı açtığında bocalamıştık. Ancak biraz arkadan gelen Jay'i görünce gülümseyip bizi içeri buyur etmesini izlemiştik.

Bizimde evlerimiz büyüktü. Zaten birbirinin aynısı evlerin olduğu bir sitede yaşıyorduk.

Sadece haftalık büyük temizlikler için bir ekip gelir annelerimize yarım ederdi.

"Siz salona geçin. Ben anneme bakayım."

Jay konuştuktan sonra dediğini yapıp, kadına bakmak için üst kata çıkmıştı.

Bende onu takip edip, alt kata bakılırsa aynı bizim ev gibi olan kattan güç alıp banyoyu aramak için merdivenleri tırmanmaya başlamıştım.

Gerçektende burdaydı. Bizim evdeki gibi merdivenin hemen yanında.

Kapalı olan ışığı açıp ellerimi yıkadıktan sonra alt kata inmeye başlamıştım.

Aslında fazla olmasada titiz sayılırdım.

Buraya gelmesen önce annemle birlikte alış verişe gitmiştik. Paraya dokunduğum için ellerimi pis hissediyordum. Ayrıca herkesin dokunduğu birçok yerede dokunmuştum...

Neyse sonunda salona indiğimde Jay'e dönüp konuşmuştum.

"Kusura bakma. Burası bizim ev gibi olunca, Bilge'lerinin evinin aksine bizim evin şeklinde olduğu için üst kat diye banyoya gittim...."

Konuşmamı kesmem için sallana sallana yanıma gelip benide oturdukları orta sehpanın etrafına konumlandırmıştı.

"Biraz daha konuşursan özüre gidecekti, heralde?"

Jay konuşup gülümsemişti.

Bilge: Evet konuşmasının sonu ona doğru gidiyordu.

Bilge'ye dirseğimle dürttükten sonra konuşmaya devam dahil olmamıştım.

Bilge: Çocukkende böyleydi bu. Her kötü şeyi yapıp, sonrada özür dilerim derdi.

"Bilge!"

Bilge: Selim! Sus be. Jay biliyor musun? Selim en son bir komşumuzun evine milattan önce gitmişti.

"Siz kimsiniz?"

Bilge: Biz senin aileniz mal. Bizimkiler, seni benden çok çocukları biliyorlar.

"Her aile benim gibi mükemmel bir evladı hak eder."

Jay bizim konuşmalarımızı anlarmışçasına gülümseyince fark etmiştik ingilizce konuştuğumuzu.

"Neyse siz ders çalışın. Bende şu ödevleri halledeyim."

Benim komutumla herkes çalışmaya koyulmuştu.

Saatime bakıp kaç saat dayanabileceğimi çocukluğumdaki gibi test etmek için sayıyı defterimin bir köşesine yazmıştım.

13.01

13.45 Türkçe ödevi bitmişti.

14.29 Coğrafya ödevi yarılandı.

16.00 Matematik ödevi bitti.

Onlara tekrar baktığımda halen ders çalışıyorlardı.

OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin