Bazen ölmek için çok genç olduğumu düşünüyorum. Hani hayattan zevk aldığım vakitler, iyi ki yaşıyorum. Gencim daha; önünde sevmem gereken güzel bir kalp, gezmem gereken yerler ve henüz okumadığım, sözlerini etrafa not edeceğim, hayatımı değiştirecek kitaplar var belki.
İhtimaller tabii yalnızca. Polyanna olmaya biraz ara verirsek, henüz yeterince ıslatmadı gözyaşlarım yanaklarımı. Ve henüz yeterince yara izi yok vücudumda. Yeterince nefret etmedim hâlâ, acı çekmedim belki de.
Yine de sonu şuna çıkıyor: ölmek için henüz vaktim var. Ne olursa olsun ve ne yaşayacak olursam olayım yaşamayı hakediyorum... Hakediyor muyum?
İşte burada sorgulamaya başlıyorum ve susturamıyorum zihnimi. Kelimeler, kelimeler, sesler, insanlar, kedi resimleri ve çiçek kokuları, sevmediğim tatlı tatları dilimde. Öyle karmaşık ve öyle düzene sokması imkansız görünüyor. Sorgulama başladığı vakit, ne yazık ki durduralamıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çanlar Bizim İçin Çalıyor
PoezjaŞiirsel bir şeyler. Denemeler, yazılar. Hayır, kimse için aşk acısı çekmiyorum.