önemsiz detaylar, acı

14 6 2
                                    

Acı, somuttur. Hattâ çok da soyuttur. Üç harfli bir kelimeden beklenmeyecek performanslar sergiler her zaman.

Kısa vadede bir intihar girişimidir acı çekmek, uzun vadede bir dram. Ellerinizle boğazınızı sıkarak ölmek kadar mümkün bir intihar girişimi. Olasılık: 0.

Çok yönlüdür ve başarılıdır da. Buğulu bir camın arkasından salladığı vakit bile elini, varolan tüm düzeni tepetaklak eder.

Öfke en sevdiği yoldaşlarındandır. Kimi zaman takip eder acı öfkeyi. Ve bazense geride kalır öfke acının hızı karşısında. Yan yana yürüdükleri de çok olmuştur. Velhasıl-ı kelam, acı ve öfke ayrılamaz birbirinden.

İyi birer yoldaş olduklarından değil, onlar da anlaşamazlar. Biri çökmek ister yere, diğeri devirmek ister dağları. Öfke olması gerektiğinden hızlıdır çoğu zaman. Çabuk gelir, çabuk gider. Tabiri caizse ateş almaya gelir. Acıysa yer beğenir, yerleşir. Severse yerini, cam güzeli gibi serpilir. Bizler de iyi bakarız ona, çoğu çiçeğe vermediğimiz önemi veririz. Uyumadan önce uzun uzun düşünürüz mesela, uzaklara dalarız gün içinde. Hatırlatıp dururuz kendimize acımızı.

Bir gün güleriz, iki gün güleriz, üçüncüde "yahu bu acı nelerdeydi?" deriz. Merak ederiz: yerli yerinde mi, yeterince derinde mi? Elimizle yoklarız hatta. Kapatırız kendimizi bir odaya, içimize. Eziyet etmeyi pek bir severiz kendimize.

Büyürüz, büyütülürüz. Klasik bir benzetme olmasına karşın çok doğrudur ki acılarımız da büyütür bizi. Sigortalı bir iş değildir acı sonuçta, yaş sınırı yoktur yani. Hem pek bir getirisi de yoktur bize. Çok uzaklaşmadan konudan, döneyim hemen. Acı yaşa bakmaz pek; minik bir vücuda da yükler yükünü, yetmiş beşlik kırılmak üzere olan bir bele de. Kendi taşımasın da, gerisi mühim değil. Taşıtmayı sever kendisini, el üstünde tutulmayı çok ister.

Küçük birer çocuğuz kimimiz, kimimiz yetişkin olmak zorunda bırakılmış insanlar, çok da önemli detaylar değil bunlar. Kendimize dönüp baktığımızda ya da birbirimize, en çok da gözlerimize, bir şeyleri görebiliriz aslında. Bir şeylerin farkına varabiliriz. Her halükârda, yüklenmiş yolcularız biz. Yollarımız aynı yere çıkmaz belki, hatta görmeyiz bile birbirimizi. Ama içimizdeki o şey, hayatın bize verdiği şey... Acıdır.

Çanlar Bizim İçin ÇalıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin