Arazi çoraktı, nehrin altında kalan küçük kasabadan altı kilometre yukarıdaydılar. Narkotik şubeyle ortak yürüttükleri iki aylık görev onları, bu çorak arazideki tek katlı beton eve getirmişti. Pencereler tahtalarla kapatılmıştı ve ev yıllar önce terk edilmiş gibi duruyordu. İki kişinin bile yaşamayacağı kadar küçük görünen bu ev büyük bir yeraltı üretim tesisinin giriş kapısından başka bir şey değildi.
Ekip lideri Kim Jongin, kulaklığına ve dolayısıyla ekibin tüm üyelerine söyledi. "Hazır olun. Giriyoruz. Üç deyince." Derin bir nefes aldıktan sonra söyledi. "Üç." Kendisi herkesten önce atılan isim olmasına rağmen ekibi de hazır bir şekilde onu takip etti. Biliyorlardaki, Kim Jongin asla üçe kadar saymazdı.
Hızla evin çevresini sardılar. Jongin, kapıya en yakın isimdi. Ekibe işaret verdi ve ahşap kapıyı güçlü bir tekmeyle geri savurdu. Kapı açılıp gün ışığı tozlu odayı aydınlattığında gözleri şokla açıldı. İçerisi tamamen boştu. Ne oda bölümleri vardı ne de bir eşya. İçeride olan tek şey yerdeki bir kapak ve kapağın hemen üstünde olan bir bomba düzeneği.
"Herkes uzaklaşsın."diye bağırdı Jongin. Hemen yanında duran Sehun'un kolundan tutarak koşmaya başladı. Ancak birkaç adım uzaklaşmışlardı ki, bombanın patlamadan önce çıkardığı o hafif "klink" sesini duydular. Büyük bir sıcaklık ve havaya savrulma hissini hissetmeden önce yapabildiği tek şey diğerinin önüne siper olmaktı. Hissettiği son şey başına bir şeyin çarpmasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amnesia
FanfictionBiri uyandığında hayatından beş yıl gitmişti. Diğeri ise eşini kaybetmişti. Ona karşı bir yabancı olmaktan daha fazlasıydı. Ondan nefret ediyordu. Eşini tekrar kendine aşık edebilecek miydi?