Interview with Shizaya

6.

Boş vakitlerinizde... diğer yarınız ile neler yaparsınız?

Izaya: Bak şimdi bu dediğin neresinden tutarsan tut elinde kalır. 'Diğer yarımız' demek olur ki Shizu-chan ve ben başından bari aynı kişiydik ya da birlikte iken 'daha iyi birisi' oluyoruz... Ki ben kesinlikle bu protozoanla bir tutulamam. 'Ruh eşi' demek istediysen de-
Shizuo: Yeter, pire! Çok bilmişlik taslamayı kes de şu soruyu cevapla!
Izaya: Yalnızca hakkımızdaki çok ciddi bir yanlış anlaşılmayı düzeltiyordum, Shizu-chan... Yoksa bana gerçekten de birbirimizin kaderi olduğumuza inandığını mı ima ediyorsun?
Shizuo: Eğer bu dediğin doğru olsaydı, 'Kader' denen kişi ile ciddi bir tartışmaya girmek zorunda kalırdım... Birisinin işini ne kadar batırabileceğinin de bir sınırı var.
Izaya: Ah... Ama 'Kader'i dövebileceğini pek sanmıyorum, Shizu-chan.
Shizuo: Nedenmiş o?

Uum... Soruya dönsek...?

Izaya: Doğru. Onun tepesini attırırım çünkü hem eğlenceli hem de kolay.
Shizuo: Ona bir şeyler fırlatırım çünkü sürekli tepemi attırıyor.
Izaya: Ayrıca birlikte atış ve parkur becerilerimizi de geliştiriyoruz.
Shizuo: ... Yapıyor muyuz?
Izaya: Evet, hem de sürekli... Bilirsin her zamanki "IZAYAAAA IKEBUKURO'DAN DEF'OL" haykırışının ardından senin 'pireye otomatlarla vurma' oyunun - ki bu oyunda çok kötüsün - ve benim 'Ikebukuro Turu'mla bitirdiğimiz talim. Ki 'Ikebukuro Turu'nda beni taklit eden şu heriften çok çok daha başarılı olduğum da bir gerçek.
Shizuo: Ah, o... Bekle, senin taklitçin mi vardı!?
Izaya: Ben de onu kovduğun için seni terfi ettirmeyi düşünüyordum ama sanırım bir süre daha protozoan rütbesinde sürüneceksin... Ve tabi "kart oynuyoruz"... Her fırsatta.