Bölüm 1: İntihara Giden Uzun Yol ve Beklenmedik Misafirİyi Okumalar🍷
Min Yoongi
Kapıyı kapattığım gibi binadan çıkarken derin, titrek bir nefes aldım ve titreyen göz kapaklarıma kapanmanları için izin verdim. Günlük rutinlerimden biri olan, ailemle doyasıya kavga etme rutinini yaşamıştım fakat ergenlik dönemindeki insanlardan ayrı olarak kapıyı kapatmayıp ağlamıyor; direk evi terk ediyordum. Birkaç gün gelmesem bile kimsenin umrunda olmadığı için, 'ailem beni merak eder' kaygısı da olmuyordu.
Doğumum bir hataymış gibi hissediyordum, yirmi iki yaşında olmama rağmen hiçbir şeyi yoluna koyamamıştım. Büyüdükçe her şeyin farkına varıyor ve iyice daralıyordunuz. Büyümek ve yaşlanmak istemiyordum, sonsuza kadar şimdi olduğum yaşımda kalmak istiyordum. Dünyanın gerçekleri beni yoruyor ve bu bedeni hak etmediğimi söylüyordu. En kötüsü de onlar haklıydı. Sadece yiyip, içiyor ve yatıyordum, beni yaratan kimse; amacının bu olmadığından emindim. Sonuçta kim işe yaramayan bir şeyi yaratır ki; kaldı ki şu yerdeki otun bile benden çok vasfı vardır.
Tanıdığım ve avucumun içi gibi bildiğim sokakları geçerken, dövülerek öldürüldüğü belli olan küçük köpek yavrusunu gördüm. Midem burkulurken, yüzümün buruşmasına engel olamadım. Gözlerim istemsizce dolarken, dişlerimi sıktım. Dünyadan ve içindeki güzelliklerin kıymetini bilmeyen insanlardan nefret ediyordum. İnsanlar o kadar bencil varlıklardı ki; sokakta yaşayan hayvanları sadece zevk uğruna öldürüyorlardı. Bu görüntüyü ilk görüşüm değildi ama her seferinde ilk defa görmüş gibi oluyor ve bütün midem ağzıma geliyordu.
Ağzımdan histerik bir gülüş çıkarken, minik ve ölü hayvandan oldukça uzak bir şekilde sokağı geçtim. İyi kalpli olmak ne işe yarardı ki, dünyanın her yeri kötü insanlarla kaplıyken?
Her gün yatmadan önce birkaç saat düşünürdüm, bu ertesi güne uyanamamı sağlardı ama yapacak bir şeyim olmadığı için bu pek sorun olmazdı. Dünyada bu kadar sorun varken, ülke liderlerinin birbiriyle uğraşması ve siyasi çatışmalar yaşamaları, hepsinin birbirinden daha iyi olduğunu iddia etmeleri falan. Bilmiyorum, o kadar itici geliyordu ki; haberleri seyretmeyi on beş yaşında bırakmıştım. O kadar uzak duruyordum ki siyasetten, şu an seçime kimin katıldığını söyleyemezdim. Ama bazı insanlar sanki tüm hayatlarını buna adamış gibi siyaset konuşur ve kendini rezil duruma düşürürdü. En azından bana göre (hiçbir işe yaramıyorum demiştim ama çok iyi fikirler bulurum sadece bunları uygulayamam) böyle aptalca konuşacaklarına, yeni yasalar getirebilirler ve ülkedeki refah seviyesini arttırırdılardı. Ama bu imkansızdı çünkü herkes kıçını yasladığı koltuğun derdindeydi.
Elimi boyattığım sarı saçlarımdan geçirdim ve restoranın önünden geçerken, o camda kendimi inceleme şansım oldu. Kilolu değildim, küçük bir yüzüm ve gözlerim vardı, burnumun oldukça düzgün olduğunu söyleyebilirdim ve yakışıklı olduğumun farkındaydım. Ortalamanın üzerindeydim, boyumda fazla kısa değildi. (Bu konu üzerinde tartışmaya girmekten nefret ederdim.)
Üzerimde yeşil bir ceket ve lacivert kot pantolonum vardı, iç geçirdim ve başımı iki yana salladım. En son dünyayı lanetliyordum, ne ara üzerime bakmaya başladım?
Masallarda her zaman iyiler kazanır ve kötüler cezalandırılırdı. Çünkü o evrenlerde gerçek adalet ve iyilerin şansı vardır. Ne tesadüfse, her zaman iyiler kazanırdı ve başka bir seçenek olmadığını gösterirlerdi. Bunu yapmalarının sebebi, çocukların iyi birer birey olarak büyüyüp, yaşamına giren her şeye iyi davranmalarını isterlerdi. Fakat bazen her şey onların istediği gibi olmazdı çünkü dünyasal dengeler bozuldukça, iyi- kötü dengesi de bozulur ve kötüler ağır basardı. Bunu bir zavallı kişiliği saklama yöntemi olarak görebilirdik çünkü kötü olduğunu söyleyen çoğu zavallıdır. Ama bu kötü ve ruhsuz piçler olduklarını değiştirmez, her gece ağlasalar bile. Eh, şöyle de bir şey var ki; kimse biraz önce bahsettiğimiz prenseslerin, prenslerin ya da kısaca iyilerin gerçek sonlarını bilmez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
「️Wabi-Sabi」️
Horror·Yoonkook· Map Of The Soul- Persona Wabi-sabi, japonca ve dilimizde karşılığı olmayan bir kelimedir. Fani ve hatalı olmayı, yaşam ve ölüm döngüsünü kabul etmeyi ve bu döngü içindeki güzellikleri görmeyi ifade eden bir anlama gelir. #minific ...