SA • 2

803 35 80
                                    

Multimedia: Azra ve Cenk

.

.

.

Sensiz Asla • 2. Bölüm

"Azra, benim Cenk. Kapındayım, açsana..."

Bir kaç saniye şok olmuş bir şekilde durdum. Gecenin bu saatinde ne işi vardı benim kapımda.

Aramanın bittiğini belirten sesi duyduğum zaman kendime geldim. Şortlu ve askılı pijamalarımın üstüne -normal olarak- sabahlığımı geçirerek aşağı inmeye başladım.

Aklımdan binbir türlü fikir geçiyordu;

Neden gelmişti?
Niye gelmişti?
Evimi nerden biliyordu?

Aşağı inip kapıyı açtığımda gördüğüm manzarayla şok oldum.

Karşımda resmen yüzü dağılmış bir Cenk duruyordu. Her yeri yara bere içindeydi.

"Hii!" derken ellerimi ağzıma götürdüm. "N-noldu sana?!"

Cenk boş boş suratıma bakınca gözlerimi devirdim. "Ayy geç içeri!" diyerek kolundan tutup içeriye doğru çekiştirdim.

Robot gibi hareket ederek içeri girdi ve bu hâlinde bile "Yalnız sen şuan baya baya birini eve atmış oluyorsun." diyip suratıma imalı imalı bakınca sinirle ayaklarımı yere vurdum.

"Gecenin bu saatinde bir kızı arayıp kapısına dadanan da sensin!" dedim.

Yüzünü buruşturdu. "Ay tamam sustum, demedim bir şey. Zaten kafam ağrıyor birde seni çekeme-"

"Sen bana çok konuşuyorsun mu demek istiyorsun!?" diye susturunca, "Çok konuşuyorsun kadın, hadi git kahve yap bana." diyerek evin içinde ilerlemeye başladı.

Arkasından bakarken "Emredersiniz haspam!" diye bağırdım sonra ekledim "Sağda ki 3. oda!"

"Ben bulabilirim, hem ne bağırıyorsun?" diye tersleyince onun taklidini yaparak mutfağa ilerledim.

Elimde kahveyle salona ilerledim, saat sabaha karşı 5 olmuştu.

Salon kapısından içeri girdiğimde bütün odaya göz gezdirdim ama
Cenk' i göremedim.

"Ceenk! Ceeenk!" diye evin içinde bağırmaya başladım. Ses vermeyince korkmuştum. Elimdeki kahveyi yanımda duran sehpaya koyup hızla diğer odaları dolaştım. Aşağı katta ki tüm odalara bakmıştım ama hiçbirinde yoktu.

Merdivene doğru hızla ilerledim ve basamakları ikişer ikişer çıkmaya başladım. Merdiveni bitirdiğim zaman kafamı kaldırıpta Cenk' le karşılaşınca korkmuştum ve dengemi sağlayamamıştım.

Başım dönerken hızla belimden kavrayıp daha da kendine yaklaştırdı ve nefesimi düzene sokmamı bekledikten sonra "Ahh biliyorum. Yakışıklılığım baş döndürücü." dedi.

Hâlâ hızlı hızlı nefes alırken gözlerimi devirdim. Ellerimle göğüslerinden ittirdiğim zaman gram yerinden oynamadı.

"Çekilsene ya, resmen içime girmişsin." dedim ittirmeye devam ederken.

Kollarını çözdü ve geri giderek aramızda ki mesafeyi biraz daha azalttı.

"Sen ne yapıyorsun üst katta?" diye sorunca, "Evini keşfe çıktım. Ama hâlâ senin odanı bulamadım." dedi aşağı kata bakarken.

Kaşlarımı kaldırdım. "Sen benim odamı ne yapacaksın?" dedim.

"Bilmem belki beraber bir şey yaparız." diyip göz kırpınca bende istemsizce güldüm.

SENSİZ ASLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin