SENSİZ ASLA

SA • 5

Multimedia: Alinaşkımın yeni fotolarından.
.

Paragraflarda yorumlarınızı belirtmekten çekinmeyin eheheh :D

.

Sensiz Asla • 5. Bölüm

Azra'dan

"Dağ evine geldik sevgilim."

"Ne?!" dedim.

"Yaa burası çok güzel," mis gibi havayı içime çektim. Ufuk çizgisinin oradan yarısı batmakta olan güneşe baktım. Kızılımsı bir rengi vardı. Ateş topu gibi...

Cenk'te benim gibi manzaranın büyüsüne kapılmıştı. İkimiz kapının önünde dikilmiş tam karşımızda batmakta olan güneşe bakıyorduk.

"Çok mu beğendin?"dedi.

"Çok." dedim.

"O zaman evden birer minder veya battaniye alıp geleyim de oturalım."

Cenk'e cevap vermedim, zaten 'evet' diyeceğim belliydi.

Birkaç dakika sonra Cenk elinde iki minder ve battaniye ile döndü. Önce battaniyeyi çimlerin üstüne serdik, sonra minderleri yan yana koyup uzandık.

"Buraya neden geldik?" diye sordum.

"Başbaşa vakit geçirmek için." diye cevap verdi.

Önce tam olarak cevabı önemsemediğim için kafamı tekrar gökyüzüne çevirdim. Sonra başbaşa dediği aklıma geldi ve yattığım yerden doğruldum.

"Ne dedin sen?"

"Başbaşa vakit geçirmek için dedim."

"Ne yani evde kimse yok mu?"

Cenk bir kahkaha attı. "Evde biri mi var sanıyordun?"

Kem küm ettim. Cenk'te kalkıp oturdu. Sonra "Gel buraya şapşiğim." diyip beni göğsüne çekti.

"Yaa Cenk. Annemlerin haberi yok demi. Zaten annem izin vermez ki. Annem? Annemi unuttuk!"

Hemen ayağa, ayakkabılarımı giymeden, kalkıp arabaya gittim, telefonumdan tam annemi arayacaktım ki Cenk telefonu elimden aldı.

"Azra ne yaptığının farkında mısın? Annemlerin haberi yok." diyip sırıttı.

"Ama merak ederler."

"Mine' ye söyledim. O idare edicek seni. Bana gelirsek, ben zaten çoğu gece eve geç gidiyorum. Beni fark etmezler... Tatmin oldun mu şimdi?" diyip yanağımı okşadı.

Elimi, yanağımdaki eline götürüp başımı salladım.

Bir anda havalanınca tiz bir çığlık attım. "Ceeenk! N'apıyorsun ya?!"

"E ayakkabılarını giymemişsin." diyip kafasıyla ayaklarımı işaret etti.

"Delisin sen." dedim.

"Senin delinim."

-

"Ahh! Azra!"

"N'oldu, ne sakarlık yaptın acaba?" diyerek masadan tezgaha yönelerek tencereye baktım.

"Elim yandı! Bir şey olur mu, ölmem demi?"

"Ambulansı arayayım istersen?" diyip gülerek elimdeki bıçağı masaya koydum.

"Dalga geçme." dedi panikli bakışlarla parmağına bakarken.

Elimde yara bandıyla geri döndüğümde Cenk sandalyeye oturmuş beni bekliyordu.