*Sen Türkiye yolundayken Chen'in evi*
Chen tamamen iyileşmişti. Tek sıkıntısı hafızasıydı. Doktor Bahtiyar alçıları çıkarmak için eve geldi. Bahtiyar alçıları çıkarırken Chen'in sağ kolunu kırmıştı. Bu yüzden sağ kolunu yeniden alçıya aldılar.
Büşü: Chen'im ... Seni böyle görmek ne kadar mutluluk verici anlatamam. Düğünü ne zaman yapıcaz? Hemen yarın olur mu?
Chen kendisini kötü hissediyordu. Bu kızla gerçekten evlenmek isteyip istemediğinden emin değildi. Sanki bir şeyleri unutmuş gibiydi. Çok önemli bir şeyleri. Chen derin düşüncelere dalmışken evin kapısı yumruklanmaya başlandı.
Beyza: Chen senin a*mına koyim orospu çocuğu aç şu kapıyı AĞĞÇÇ!!!
Büşü: Ne oluyor be ? Bu kim?
Meleğimsi ses: Aç lan şu kapıyı! İçeride olduğunu biliyoruz!
Büşü hızla Chen'i koltuğun altına sakladı ve gidip kapıyı açtı.
Büşü: Ne oluyor be siz kimsiniz?
Beyza: Asıl sen kimsin?? Chen nerede?
Meleğimsi ses: Chen'in vücudu alçıda! Bir yere gidemez. İçeride olduğunu biliyoruz çekil şuradan.
Beyza Büşü'yü ittirdi ve yanındaki melek sesli oğlan ile içeriye daldılar.
Meleğimsi ses : Beyza ben üst katı araştırıcam. Sen buralara bak.
Beyza: Ok.
Büşü çok sinirliydi. Chen'i sakladığı koltuğa oturdu ve onun canını yakmak için zıplamaya başladı.
Beyza tuhaf bir şeyler olduğunu anlamıştı. Yukarı kata çıkan oğlan geri geldi.
Beyza: Onu bulabildin mi baba?
Baba: Hayır Chen yukarı katta değil. Sadece pipo içen ve dumanını kameraya doğru üfleyen tuhaf bir adam gördüm.
Beyza: Bakmadığımız bir tek şu koltuğun altı kaldı.
Büşü telaşlanmıştı. Beyza onu kaldırıp diğer koltuğa fırlattı. Beyza'nın babası koltuğun altına bakınca şok oldu.
Baba: Artık güvendesin dostum. Gel hadi korkma.
Chen ürkerek koltuğun altından çıktı.
Baba: Beni hatırladın mı Chen? İsmim Baekhyun. Senin en iyi arkadaşın...
Chen hatırlamakta zorlanıyordu. Baekhyun ona her şeyi anlattı. Supi'ye olan aşkını, evlilik teklifini , yüzüğü...
Chen: Supi'mmmm.
Baekhyun ona Supi'nin bir fotosunu gösterince Chen sanki kalbi yerinden çıkacak gibi hissetti. Bu kesinlikle gerçek aşktı. Supi'nin kaçırıldığını ve Fuji'de olduğunu öğrenince sinirden gözü döndü ve hemen Baekhyun ile Fuji'ye gittiler.
Beyza Büşü ile brokoli çorbası içmeye başladı. O sırada Ayşegül geldi. Yanında beyaz saçlı , gerçek olmayan bir oğlan vardı. Resmen oynaşıyorlardı.
Ayşegül: Yhaaa Zennnn, çocukların önünde yapmasana utanıyorum.
Zen: Sorun yok. Onlar benim sınıf arkadaşlarım.
Ayşegül etrafta Chen'i göremeyince sordu:
Ayşegül: Benim minik Chen'im nerede?
Büşü: Baekhyun diye bir oğlan gelip onu Supi'nin yanına kaçırdı.
Ayşegül: Allah kahretsin! O Supi denen kancığı hiç mi hiç sevmiyorum. Park Baekhyun... Bunu yapabileceğin aklımın ucundan bile geçmezdi.
Zen: Neyse ne Ayşegül. Biz bir odamıza mı geçsek?
Ayşegül: Haklısın sevgilim.
