Tattooist|Kookmin|✔️

20

Hikayeye geçmeden önce senden minik bir ricam olacak,  profilimdeki diğer hikayelerime de bakar mısın?

Seni seviyorum, iyi okumalar~

                                     ‧:❉:‧

Pişt hadi yine iyisiniz ;)

Kazadan iki gün sonra:

"Ben neden buradayım?!"

Gözlerimi ilk açtığımda ne tanımadığım bir yer ne de tanımak istemediğim bir insan görmeyi bekliyordum.

"Beni özlemedin mi Jiminie?"

Derin bir nefes aldım ve yattığım yataktan kalkmaya çalıştım. Tabii sadece kalkmaya çalıştım çünkü
kalkamadım, buraya zincirlenmiştim.

"Ya sen ruh hastası mısın? Yatağa zincirlemek de ne demek oluyor?"

"Şu demek oluyor, artık benimle kalacaksın."

"Ne!? Sen ne saçmalıyorsun!?"

"Eğer biraz daha bağırırsan ağzını bağlarım senin!"

Kıpırdanabildiğimce kıpırdandım yerimde. El ve ayak bileklerimden yatağa bağlanmıştım, hatta resmen zincirlenmiştim!

"Burayı beğenmemiş olabilirsin çünkü bu oda Jungkook için hazırlanmış. Yarın gideceğiz buradan."

"Ne? Jungkook için mi?"

"Evet, eğer bir gün isterde burada kalırsa diye."

"Biz neredeyiz?"

"Ah senin haberin yok doğru ya... Temelli kalacağımız ev düzenlenene kadar, Jungkook'un annesi Hyunae burada kalmamıza izin verdi."

"Jungkook'un annesi mi?"

Taehyung olumlu anlamda başını salladı, şu an ciddi ciddi hayatımın şokunu yaşıyordum.

"Onun ne işi var seninle? Burada neler dönüyor?"

"Çok konuşuyorsun Jiminie, biraz sus."

Sinirle güldüm ve kaldırdığım başımı hızla geri koydum yastığa.

"Biliyor musun Taehyung, sen aptalsın."

Kapının kenarında doğru giderken, söylediğim şey ile hızla bana doğru geldi ve tek eliyle çenemi sıktı sertçe,

"Benimle düzgün konuşacaksın, yoksa sana ceza veririm."

"Aptalsın çünkü beni kaçırırken atladığın bir nokta var. Annem ve Jungkook'un peşimi bırakacağını mı sanıyorsun?"

"Doğru ya, senin olan hiçbir şeyden haberin yoktu. Şöyle ki Jimin, sen öldün. Hatta bugün cenazen var. Kazayı Jungkook yaptığı için seni o öldürmüş gibi olduğu için de Jungkook seni yalnız bırakmayıp arkandan geldi. Jungkook öldü Jimin."

"Yalan söyleme bana!"

"Yalan falan söylemiyorum."