Tattooist|Kookmin|✔️

-End of the story-

Hikayeye geçmeden önce senden minik bir ricam olacak,  profilimdeki diğer hikayelerime de bakar mısın?

Seni seviyorum, iyi okumalar~

                                     ‧:❉:‧

"Jimin'in ikiz kardeşi olduğunu bilmiyordum."

"Yok zaten aptal, o benim Jimin hyungum."

Jihyun, oturduğu yerden Hoseok'a laf atarken; Hoseok ona kötü kötü baktı.

"Büyüklerinle doğru konuş minik ördeğim."

Jihyun, başını geriye atıp büyük bir nefes verdi ve odasına gitmek üzere koltuktan kalktı.

"Jimin bir şey diyeceğim, biraz garip kaçacak belki ama yine de söylemek zorundayım: Biz senin cenazeni kaldırdık, ama karşımızdasın? Bu nasıl mümkün olabiliyor?!"

"Bunları şu an konuşmamak herkes için çok daha iyi olacaktır Yoongi hyung."

Jungkook, Yoongi'ye hyung deyince Hoseok Yoongi'ye baktı.

"Jungkook, bizi affettin mi?"

Jungkook, önce soruyu heyecanla soran Hoseok'a sonra da ona gülümseyerek bakıp elini tutan sevgilisine baktı. Jimin başını hafifçe olumlu anlamda sallamış ve gözlerini kocaman açıp Jungkook'a şirin şirin bakmıştı.

"Daha fazla uzatmanın pek bir anlamı olmadığını düşünüyor Jim- ah!" Jimin, Jungkook'un cümlesini kesmek adına karnını çimdiklediğinde Jungkook acı içinde ona baktı. Jimin'de gülümseyerek ona bakıyordu. "Y-Yani, daha fazla uzatmanın pek bir anlamı olmadığını düşünüyorum ben."

Hoseok, gülümsedi ve elini kaldırıp Jungkook'a gelmesi için işaret yaptı. Jungkook yavaşça kalkıp önüne ilerlediğinde; Hoseok, onu tutup kucağına çekmiş ve küçükken yaptığı gibi gıdıklamaya başlamıştı.

"Seni minik yaramaz!"

Jungkook, gülmekten nefes alamayacak kıvana geldiğinde Hoseok durdu ve gülmeye devam etti. Jungkook, gülmesini durdurmadan doğruldu ve Hoseok'a sarıldı. Doğruyu söylemek gerekirse ikisini de özlemişti.

Yoongi de ikisine katıldığında, Jimin yüzündeki büyük tebessüm ile onlara baktı. Jungkook'u bu şekilde görmek ona güzel hissettirmişti.

Yoongi, Jimin'e bakıp eliyle gel işareti yaptığında Jimin de katıldı aralarına. O gelince Hoseok yine saçmaladı,

"Hayatımıza hoş geldin hortlak Jimin!"

••••

Yaklaşık iki yıl falan sonra

"Buna inanamıyorum! Yeni stüdyomuz çok güzel Jungkook~"

"Burası bizim düğün hediyemiz Jimin-ah."

"Nasıl? Burayı sen tutmamış mıydın?"

"Evet."

"Nasıl hediye oluyor o zaman?"

"Ah, sadece evlendiğimizi bir kez daha hatırlatmak istedim."

Jimin, büyük bir kahkaha bırakmıştı Jungkook'a. Geçen ay, sade ama fazlasıyla eğlenceli bir nikah yapmışlardı.

Kapıdaki zil tıngırdadığında Jimin, kapıya bakmak yerine Jungkook'a baktı.

"Yaaa~ Zili de almışsın!"

Jimin, koşarak Jungkook'a sarıldığında; içeri giren SeokJin, yanındaki Taehyung'un gözlerini kapatmıştı.

"Bebeğim, bunlar işi ayakta pişiriyor. Bence yanlış zamanda gelmişiz."