Saat sabah 06:28. Hiç uyumadım ve izlediğim film yüzünden gözlerim hala yaşlı. Bu gece sen uyanıktın 3.55'e dek. Bense senin uyanık olduğunu bildiğim halde yazmadım, bekledim. Yazmadın evet ama sorun değil. Seni hala çok seviyorum. Sana hala çok aşığım.
Kafanın karmakarışık olduğu, ne düşüneceğini bilemediğin zamanlar olur. Beynindeki tüm düşünceler, fikirler ve hafızanın en ücra köşelerindeki anılar savaşa girmiş gibidir. Tam anlamıyla dağılmışsındır.Böyle anlarda ne söyleyeceğini bilemezsin. Canını sıkan şeyin ne olduğunu bilemezsin, çözümün yoktur. Beklersin. Öyle bir durumdayım. Zor durumdayım. Ne olurdu ki sıcaklığını hissetsem? Ya da yatağımın sol tarafı ağırlığına alışsa? Sana ihtiyacım var. Kısa ve düz cümleler kuruyorum. Buradan anlayabilirsin. Uyumadığımda bana kızmanı istiyorum. İstediğimde seni aramak istiyorum ama düşünmeden. Şüphe etmeden. Şüphe. Belki de insanların hayatını çıkmaza sokan sayılı hislerden. Kibir, inat, nefret gibi devam ettirebiliriz hisleri. Hepsinden var. Belki az belki çok. Ama her insan taşır bunları ruhunda. Zaten kimse bizden mükemmel olmamızı bekleyemez. Çünkü onlar da mükemmel değil. Sadece evrenin büyüklüğüne dayanarak söylemem gerekirse karınca kadar bile yer etmeyen varlıklarız. Kuşlar bize yukarıdan bakıyor. Biz köpeklere. Köpekler kedilere. Kediler farelere. Fareler böceklere. Böcekler karıncalara. Karıncalar of bilmiyorum. Etrafımızda sürekli birşeyler değişiyor. Karşı koyamıyoruz. Hala ne dediğimi bilmiyorum, gerçekten üzgünüm.
Uçurum. Sonsuz bir uçurum. Sonsuz bir uçuruma sonsuz bir sevgi duyuyorum. Benim sonsuz uçurumum. Deli gibi sarhoş olup düşünmek istemiyorum. Benim olmadığını unutmak istiyorum. Kapına dayanmak ve zorla sana ulaşmak istiyorum. Seni asla bırakmak istemiyorum. Benim küçük sonsuzluğumda seni hep seveceğim. Bak gün aydınlandı ve mutsuz, sensiz, şansız bir güne uyandım. Bence susmalıyım. Senin başkalarıyla dinlediğin şarkılardan nefret etmeyi bırakmalıyım. Neredeyse hiç tanımadığım kızlardan nefret etmeyi bırakmalıyım. Seni kıranlardan, üzenlerden nefret etmeyi bırakmalıyım. Ben hariç. Kendimden nefret etmeye devam ettim o günden beri ve hala nefret ediyorum. Sen beni nolur sev. Ben kendimi sevmesemde sen beni sev. Senin sevdiğini sevmek daha kolay.
Unutmak. Mümkün değil. Ben önemsediğim insanlarla ilgili her küçük noktayı aklıma çivilerle kazıyorum, bilirsin. O yüzden unutmayacağım. Oldukça saçma bir yazı oldu. Umrumda değil. Burada kesiyorum.