"Jimin kaldır o koca götünü!"
Odamın içinde yankılanan ses kulaklarıma ulaştığında yüzümü ekşiterek kafamın altındaki yastığı alıp suratıma bastırdım. "5 dakika daha."
Kulaklarımın duymamasını istiyordum her sabah. Uykumun en güzel yerinde kesilmesinden nefret ediyordum. Seslerin bir daha gelmemesi rahatlatmıştı beni. Uyku giderek yeniden ele geçirmeye başlamıştı bedenimi.
Odaya giren Taehyung'un ayak seslerini ve kendi kendine konuşmasını her ne kadar duymuş olsamda anlayamamıştım. Şu an beynim uyuşuktu ve sadece uyumak istiyordu.
Ayak sesleri kesilince düşünmeyi bırakıp yarıda kesilen rüyama dönmeye karar verdim. Kararımı uygulamak adına kendimi iyice saldım yumuşak yatağıma. Ancak yüzüme çarpan soğuk su bütün amacımı yitirmeme sebep olmuştu.
"Siktirrr" suyun soğukluğu ile bağırışımı ortaya koymuştum. Tae uyandırmak için kullanılan daha insancıl yöntemler yerine işkence etmeyi tercih ediyordu.
Az önce uykusuzluktan açılmayı rededen gözlerim şimdi faltaşı kesilmişti. Hepsi yakın arkadaşım diye yanımda tuttuğum orospu çocuğu yüzündendi.
"Günaydın meleğim" sırıtarak yatakta hareketsiz duran beni izliyordu. Her tatilimin içine etmeyi başarıp beni erkenden ayağa dikmekten gayet memnundu.
Ben her sabah babamın 'mirasımı almak istiyorsan çalışmalısın' diye başımın etini yemesi üzerine gittiğim şirkette bulaşık işleri ile uğraşırken Tae evde göt büyütüyordu. Sadece uyumak için olan haftasonumun içine de rahatlıkla sıçıyordu.
"Belanı sikeceğim şimdi." alt dudağımı ısırarak sinirimi belli edercesine bakmıştım Tae'nin gözlerine.
"Sikmen için penis gerek Chim. Sende olsa da çok işlevsel olduğunu düşünmüyorum."
Kafamdan aşağı dökülen su sebebiyle açılan gözlerim Tae'nin sözleri üzerine göz bebeklerinden çıkmamak için kendilerini zorluyorlardı. Elimin altında olan yastığı alıp ona doğru fırlattım. Ancak Tae beni sinir edip üstüne benden şiddet görmeye alışık olduğu için bu hamlelerim ona sökmezdi. Odanın kapısına doğru hızlı adımlarla ilerleyip kapıyı kapattı.
"Bu kadar kolay kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun ibne herif!" Sesimin ulaşması umuduyla bağırmıştım sabah sabah sinirlerimi bozarak uyanmama sebep olan çocuğa.
Kafamı sağ sola sallayıp gözlerimi ovuşturdum. Yataktan kalkmak adına hareketlenmem üzere kapının tekrar açılması sebebiyle olduğum yere yeniden sindim.
"Yanında ibne tuttuğunun farkındaysan kalksan iyi olur Jimin. Aksi halde seni bağırttırarak sikerim. Geç kalacağız senin yüzünden!" kapıdan sadece kafasını göstererek konuşup kapıyı kapatmıştı yine Tae.
Gözlerimi devirip onunla laf dalışını bırakma kararı almıştım. Sanki sağanak yağmışçasına ıslak olan bedenimi aynı ıslaklıktaki yataktan ayırmıştım. Ayaklarımı sürte sürte lavabonun yolunu tuttum.
Üsttümdekileri çıkarıp kendimi sıcak suyun altına bıraktım. Şu an bütün sinirlerimin yatışmasına yardımcı olacak tek şey buydu sanırım. Uzun bir süre duşta kalmış olmalıyım ki Tae'nin bağrışları yine doldurmuştu odamı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lifeguard | Jikook
FanfictionSahil, kum, güneş, yüzü kadar mükemmel bir vücûda sahip cankurtaran, götü gibi korkusuda büyük olan bir genç. 📌 Küfürlü, kötü örnek oluşturabilecek, cinsel şakaların bulunduğu bir kitaptır. Rahatsız olacaksanız lütfen kitabımı terk edin. 📌