HAYAT ARKADAŞIM

741 9 0
                                    

Herkese merhaba arkadaşlar. Çok uzun bir düşünce sürecinin sonunda çıkan, eğlenceli, trajik ve aşk dolu yeni ve daha iddialı bir hikayede sizlerleyim. Umuyorum bu yeni yeni inşa ettiğim yolda birlikte zevkle ilerleriz.

Bir hikaye yazar ve okuyucu arasındaki en güzel iletişim yoludur. Hikayemi size tanıtarak yola başlamak istedim. Bu iletişim yolunu güçlendirmek için daha yolun başından fikirlerinize ihtiyacım olacak ki herkes memnun olsun. İyi kötü tüm yorumlara ve eleştirilere açığım. Mesajla her türlü soruyu sorabilirsiniz. Lafı çok uzattığımı düşünerek sizi ''HAYAT ARKADAŞIM''ın tanıtım bölümüyle başbaşa bırakıyorum. Sevgiler...

HAYAT ARKADAŞIM

-TANITIM-

^^Zeynep^^

Her şey hayatımın bir kazayla değişmesi sonucunda oldu!

Öncelikle ben... Zeynep YILMAZ.. Babasını 10 yaşında, tek yumurta ikizi Defne'yı 11 yaşında kaybetmiş acılı ama hala gülebilen kız.. Trajikomik ama aslında nefret edilesi bir hayat hikayem var. Benimle birlikte bu yolculukta yürüyebilecek cesur birilerine ihtiyacım olduğu bir gerçek! Kız kardeşimi yürürken bir ormanda "gerçekten" kaybettiğimi söylemiş miydim? Sanırım olayın komik tarafı buradan kaynaklanıyor. Ha bir de annemle ve yolda bulduğum üvey kardeş sayılabilecek Güneş'le büyüdüm.. Dalgın olabilirim ama tek varlığım annem ve kedi misali eve getirdiğim oğlan kardeşimi unutacak değilim..Benim hikayem böyle işte..

^^Kerem^^

Aslında hayatımda her şey mükemmel ilerlerken, annem ve babamın ısrarla bana üvey kız kardeş getirmeleriyle yerle bir oldu. Tam bir baş belasıydı. Büyüdükçe akıllandı. Maalesef annem göremedi. 2 yıl önce yaz tatilinde hayatını kaybetti. Ve ben hala yaşıyorum. Yaşıyor olmamam gerekirdi. Ha birde bir konu daha var! Anlatacağım sanan saf kardeşler selam olsun! O konuyu ben de bilmiyorum. Ama acımasızlık edip, geçmişimden kaçmak için Amerika'ya taşındım. Evlendim. İki kızım var! İkizler. Birbirinden güzeller! Asla evlenmez derlerdi. Fakat o çok güvendiğim eşim Selin beni aldattı! Amerika'da, gittim, Türk kızla evlendim salaklığıma doymıyım. Ben de ikisini de almak istememe rağmen yolda başarısızlıkla sonuçlanan operasyon sonucunda sadece Defne'yi alabildim yanıma ve geldim İstanbul'a. Henüz 9 aylıkken ayrılmak zorunda kaldılar kızlarım. Bundan çok korkuyorudum işte.. En azından bu en doğru karardı. Yani dönmek. Ayrıncılık gibi oldu evet ama yapamadım, başaramadım! Gözümden sakındığım minik kızımı 2 yaşına kadar yalnız başıma büyüttüm. Tabi üvey kız kardeşimin de yardımı az değil. Bakıcılar buldum, özel öğretmen buldum. Bizim kıvırcık cadı nuh dedi peygamber demedi. Ben de kendi ayaklarımın üzerinde durmanın en doğru şey olacağını düşündüm sonunda. Ama geçen hafta İpek böceğimi, minik kıvırcık cadımı, o cadı şeytanı Selin geldi ve yanımdan kaçırdı kızımı Amerika'ya. Ben de Kerem Sayer'sem Deniz'imi ve Defne'mi o şeytanın elinde bırakmam! Elinden alırım! Hayatından alırım!

1.BÖLÜMDEN BİR KESİT..

"Annecim kalan son valizi de getir hadi aşağıya bu taksici bey tüm gün seni bekleyemez!!" Demet Sultan ve tipik telaşı! AH AH AH güzel annem ne diye tutturdun geçmişinden kurtul diye. Geçmiş olmadan biz şimdiki biz olur muyduk acaba?

"Geliyorum anne bu valiz çok ağır! Öyle oturacağına yardım etse ya bu çok sevgili(!) taksici abimiz" duyarsa da duysun. Bana ne? Bekleyemezmiş? Ne diye o kadar para ödüyoruz sayın taksici abim??!!

Söylene söylene indim merdivenlerden. Son kez baktım yaklaşık 10 yıldır yaşadığım eve.. Gelmek istemediğim yere... Hayır bir insan kızının mutluluğunu istiyor idye gidip onu mutlu olduğu yerden alıp başka bir yere götürür ki? Anne oluncca anlarım...(!)

Taksiye atlamamla ve annemin o ''durumuna göre anlamı sen bul'' bakışlarından birine maruz kaldıktan sonra İstanbul trafiğiyle beraber, yolumuzun daha da uzayacağını bildiğim için kulaklıklarımı taktım ve son defa geçtim bu yollardan müzik eşliğinde...

^^KEREM^^

Telefonumun zil sesini bilerek kurmadığım halde, alarm dakikliğini aratmayan canım(!) arkadaşım Can'ın telefonuyla uyanıyorum. Saat tam 9.00! Dilek olay..

"Alo? Günaydın kardeşim.. Hadi kalk artık da şu tatil işini konuşalım" işte sevgilim edasında cumartesi günü sabahın köründe tacizlerine başlayan dostum Can!! Ben kızımın yasını tutuyorum adam tatil diyor. Çakıcam bitane.

"Sana da günaydın Can! Ama sevgilini uyandırır gibi bu ne telaş acaba?" böyle konuşmasaydım vallaha içimde kalırdı. Hayır daha sert konuşabilirdim de eşref vaktime denk geldi. Hem de bayaaa bir. Çünkü o istemeden uyandırılmış bir Sayer'e maruz kalmak istemezsiniz doğrusu! Kimse Kerem Sayer'in keyfini bozamaz.

"Senin plan yapacağın yok Sayer! Buluşalım mekanda konuşalım"

"Okey bana uyar. Ama seni bekletmek zorundayım çünkü daha yeni uyandım"

"İyi kardeşim bekliyorum"

Hayat ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin