Merhabalar gençler!! Eğer yeni bölüm gelsin diyen ve yorum yapan @sukranturan142 ve @Btlbysl04 olmasaydı bu bölüm gelmeyecekti. Onlar bana güç verdi :) Teşekkür ederim kızlar. Bu bölüm size. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı eksik etmeyin. Yeni bölüm ay sonuna kadar gelir umuyorum. Sizleri seviyorum iyi okumalar...
-ZEYNEP-
Onunla ilk buluştuğumuz kafeye gittim. Bekledim.Sadece bir su rica ettim. Belki o da benim gibi aç olurdu. Kitabımı okudum. Okumak denilebilirse.Çünkü ne diyeceğini,diyebileceğini düşünüyordum.
Suyumdan bir yudum almak için kafamı kitabımdan kaldırdığım sırada uzakta parlayan turuncu saçlar, bir şeyi arayan yeşil gözler ilgilimi çeken tartışmasız ilk şey olmuştu. El ettim. Gülümseyip yanıma geldi. Sanırım ona her baktığımda geçmişimi ve diğer insanlara nazaran hiç bir şekilde belli olmayan geleceğimi görüyordum. Onda Güneş'ten farklı bir şey vardı. Bulamadığım, çözemediğim, beni çıkmazıma götüren bir şeyler.
"Nasılsın Zeynep?" dedi.
"Saolun iyiyim siz?"
"Kafam oldukça karışık. Bunu görmezden gelirsek gayet iyiyim. Tabi bir de ikizlerin problemmleri"
"Anlıyorum."
"Zeynep. Sana Zeynep dememde bir sorun yok değil mi? Hala sizli bizli konuştuğun çin bunu sorma ihitiyacı duydum."
"Yok nasıl rahat ediyorsanız."
"Pekala. Sen de öyle, benim açımdan Kerem demende bir sorun yok."
"Şimdilik Kerem Bey"
"Tamam." durdu ve devam etti.
"Ben hikayeye başlıyorum. Amerika'da yaşadım uzun bir süre ve orada severek Selin diye bir kızla evlendim. İkiz kızlarımız oldu. Kız sonra beni aldattı. Ben de Türkiye'ye döndüm. Defne'yi 9 aylığa kadar ben büyüttüm. Sonra Selin elimden aldı. Deniz'i hiç görmedim. O iki yaşına kadar annesiyleydi. Ama artık dayanamayıp ikisini de aldım. Çok bilinmedik bir yer tercih ettim. Defne'nin az çok Türkçesi var. Deniz'in daha az ama anlıyor. Pek konuşmuyor. Sana bunları anlattım çünkü bilmen gerekliydi. Anneleri hakkında konuşmamalısın. Anne kelimesini de fazla kullanmamalısın. Yapacağın şey bakıcılık falan değil. Türkçelerini geliştireceksin. Birnevi anaokulu ama özel ders tarzı. Gerçekten yardıma ihtiyacım var." duyduklarım karşısında şoktaydım. Gerçekten sanki bir filmden ya da kitaptan koparılmış bir yaşamdı. Sanki talihsizliklerle dolu hayatlar bilerek buluşmuştu. İki eksi bir artıya dönüşsün diye.
Devam etti "Eee ne diyorsun?"
"Bilmiyorum. Gerçekten şaşkınım." devam ettim,"Peki ya Defne ve Güneş olayı? Korkuyorum. Gerçekten korkuyorum."
"Korkacak bir şey yok. Çocuklar Defne ile olan benzerliğini hoşgörüyle karşılayacaklardır. İstanbul'a geri dönme gibi bir planı henüz yapmıyorum. Öyle bir şey söz konusu olduğunda her şey düzelmiş olacak emin olabilirsin. Sen çocuklarla ilgilenirken ben de geçmişimizi araştırırım. Ben yapabilseydim, bir yardımcı öğretmene ihtiyaç duymasaydım zaten şu anda burada olmazdık."
O sırada bir garson geldi ve Kerem Bey tost ve meyve suyu söyledi. Ben de limonata ve browni istedim.
"Pekala. Ne zaman tanışabiliriz?"
"Hemen şimdi" ilk özel öğretmen isteyen o ukala adamdan eser kalmamıştı. Öyle biri değildi. Bana zararı da dokunabilirdi, hayatımı da değiştirebilirdi. Neler diyordum? Yeterince değiştirmemiş miydi zaten? Ne olursa olsun Defne'ye en kestirme yoldu. Bu fırsatı değerlendirmezsem talihsizliğim başlı başına aptallığa dönüşebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Arkadaşım
RomantizmHayatından nefret eden bir kadınla, hayatında en güvendiği kadından bir kazık yiyip, iki kız çocuğuyla tek başına hayatta kalmaya çalışan bir adam! Bu iki kişi hiç ummadıkları bir zamanda karşılaşıyorlar.. Ve birbirlerine sevgiyi, aileyi, mutluluğu...