Klaus
Gülüşme sesleri bitmeyence aşağı indim. Rebekah biriyle konuşuyordu. Adam bana doğru döndü. Üzerinde her zaman ki gibi takım elbisesi vardı. Bu asil ağabeyim Elijah tı."Niklaus. "
"Ağabeyim" hemen vampir hızıyla yanıma geldi. Sıkı sıkı sarıldık. Arkadan Rebekah seslendi."Siz hasret giderin ben akşam için kıyafet alıcam." Elijah ta hemen Rebekaha dönüp göz kırptı.
" Akşam ne varmış." Elijah bütün dikkatini bana verip takım elbisesinin kollarını düzeltti.
"Parti. Duyduğuma göre senin 100 yıl önceki aşkın Hayley Marshall şehre dönmüş..." sözünü kesip
"Bunun için parti vericeksiniz yani." dedim. Elijah istifini bozmadı.
"Hayır kardeşim. Bugün bu şehre gelişimizin 300. yılı. Bu yüzden sende çok şık olmalısın." tam giderken geri dönüp cebinden bir davetiye çıkardı.
" Ve kardeşim, bu davetiye Hayley için. Dün sana yardım etmiş. Teşekkür etmeye gidince bunu da verirsin. " O an tüm sinirlerim tepeme attı.
"Teşekkür edicegimi nerden biliyorsun. Al bu davetiyeyi herhangi biriyle gönder." Elijah bana ciddi misin der gibi baktı. Sonra kendini toparlayıp yanıma geldi.
"Sanırım yıllar seni kaba biri yapmış ben en son ayrıldığımda gayet naziktin. Her neyse bu daveti sen göndericeksin. " Asil Elijah her zaman dediğini yaptırır.
Hayley
Sabah uyandığımda Jackson yanımda değildi. Hemen üstümü giyinip dışarıya çıktım. Tam da tahmin ettiğim gibi Jackson taş sektirme oynuyordu. Beni görünce gülümsedi
"Günaydın sevgilim." bu söylediği beni biraz huzursuz etse de hafif bir gülümseme ile karşılık verdim. Bende onun yanına gidip yerden taş aldım ve suyun üzerine doğru fırlattım. Taş baya sekmişti. Ben sevinçle Jackson a döndüğümde o yüzünü buruşturmuş bir şekilde bakıyordu.
"Melez olmak güzel bir şey olmalı. " Tam fikrimi söylicekken arkadan bir ses geldi.
"Evet. Çok güzel. " Klaus gülümseyerek bize doğru gelince öne çıkıp yanına yaklaştım. Jackson arkadan hırlayınca Klaus o tarafa baktı.
"Sorun çıkarmaya gelmedim. " Elini ceketinin iç cebine koydu ve bir şey çıkardı.
"Hayley dün yaptıkların için teşekkür niyetine bu davetiyeyi kabul et." Arkasını dönüp gidecekken tekrar dönüp Jacksona baktı.
"Hatta sevgilin de gelsin." Klaus hızla burdan uzaklaşınca bende Jackson a döndüm. Elindeki taşlarını bırakıp yanıma geldi.
" Bu akşam sürü ile ilgili önemli biriyle buluşucam. Ama senin gitmeni gerçekten istiyorum. " Ona gülümseyerek başımı salladım.
"Ve şimdi alışverişe git. Her ne kadar gelmesem de akşamın en güzel kadını olmanı istiyorum." Ben yanağına hafif bir öpücük kondurup arabanın yanına geçtim. Kısa bir süre sonra şehre gelince arabadan inip önümde torbalarla yürüyen kadının yanına gittim.
"Pardon, burdaki en iyi mağaza nerede acaba?" Kadın eliyle sokağın ilerisindeki bir mağazayı gösterdi. Kadına teşekkür edip vampir hızıyla oraya gittim. Kapının üzerinde kapalı yazısı yazıyordu. İçeriye baktığımda Rebekah gördüm. Tam da tahmin ettiğim gibi. Hemen içeri girdim. Satıcı hızla yanıma gelirken arkadan Rebekah seslendi.
"Sorun yok. O girebilir." Ben aldırış etmeden elbiselere bakmaya başladım. Rebekah kadına sorular soruyordu. Daha sonra bana seslendi.
" Hayley, nasıl olmuşum?" Üzerinde mavi bir elbise vardı ve gayet güzel duruyordu.
"seksi olmuşsun. Her zamanki gibi. Marcelin de beğeniceğine eminim." Rebekah utançla karışık bir şekilde gülümsedi.
"O zaman ölçülerimi verim. Ama şimdi hazırlaman lazım. " Ben tekrar kıyafet bakmaya döndüm. Daha sonra aklıma gelen şeyle Rebekaha döndüm.
"Senden ufak bir iyilik isteyebilir miyim?" Rebekah şaşkınlıkla bana döndü.
"O kadar zor bir şey değil, sadece bana kıyafet seçmeni isticem. " Gülümseyerek yanıma geldi. Kıyafetler baktı ve kırmızı uzun yırtmaçlı bir elbise çıkardı. (Multi)
"Sana kırmızı çok yakışıyor. Hadi hemen dene. " Elbiseyi ondan alıp kabine girdim. Elbiseyi giydikten sonra dışarı çıktım. Rebekah beni görünce ellerini çırptı.
"Çok güzel olmuşsun. Ölçü almada gerekmez. Harika gözüküyorsun." Ben onun bu hareketlerine güçlü bir kahkaha attım. Rebekah durup bana baktı.
" 1000 yaşındasın ama 10 yaşında çocuk gibisin." o da bu söylediğime gülümsedi. Daha sonra gelip bana sarıldı.
" Klaus ile yaşadığın umrumda değil. Seni özledim Hayley." Bende ona sıkı sıkı sarıldım.
"Bende seni özledim." Birbirimizden ayrıldığımızda Rebekah elini omzuma koydu .
"Sana anlatıcağım o kadar çok şey var ki. Öncelikle Marcel ve Ben..." sözünü kestim.
"Hala birliktesiniz. " Rebekah gülümsedi.
"evet. Neyse sarışın bir sürtük klausa yapıştı. Kız bırakmıyor." Meraklı yanım kendini gösterdi.
" Kimmiş bu sarışın sürtük." Rebekah pis pis gülümsedi.
"Akşam gösteririm. Her neyse saat baya geçmiş. Benim bu parti olayına el atmam gerek artık. Akşam görüşürüz. " Ona gülümsedim. Elbiseyi alıp otele gittim.
Akşam
Aynanın karşısında kendime bakarken birden gözümde 100 yıl öncesi canlandı.
100 yıl önce
Hayley mikaelsonların 200. yıl partisine gidicekken aynada son kez kendine baktı. Üzerinde kırmızı kalın askılı uzun elbisesine baktı ve gülümsedii
Günümüz
Kendimi silktim. Böyle düşünmemem gerekiyor. Sadece basit bir parti. Hem aradan 100 yıl geçti. Şimdi ise bu partiye gitmem lazım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERİ DÖNÜŞ (KLAYLEY)
Fantasy"Neden yüzükleri aramaya devam etmedin ki. Ah onları öldürmemeliydim. Onlardan güç alıyordun..." Adam kızın sözünü kesti. " Melezlerin canı cehenneme Hayley, ben senden güç alıyordum."