GD-4

457 27 5
                                    

Hayley
Partiden döndüğümde Jackson daha gelmemişti. Hemen üstümü değiştirip yattım. Sabah telefonumun sesine uyandım. Jackson arıyordu.

"Efendim Jackson." Nefes nefese birseyler anlatmaya çalışıyordu ama hiçbir şey anlamamıstım.

"Jackson sakin ol ve bana nerde olduğunu söyle" Jackson derin bir nefes aldı.

"Bataklık gölün kenarındaki kulübede hayley burası karıştı." Ben endişeyle yataktan çıktım.

"Geliyorum. " Jackson hızla konuşmaya başladı.

" Hayley anlamıyorsun.  Çok kalabalıklar." O an dalga geçer gibi gülümsedim.

"Benim 12 tane melezi öldürdüğümü  unuttun herhalde."  Jackson korkuyla konuştu.

"Sana zarar gelsin istemiyorum." Hayley gözlerini devirdi.

"Merak etme birşey olmayacak." Telefonu kapattıktan sonra üstümü değiştirdim. Çıkmak için kapıyı açtığımda karşımda Klaus u buldum.

"Ne işin var burda"

" Dün için konuşmaya gelmiştim. " Hayley o an saatine baktı. Gecikiyordu.

"Şuan olmaz. " klaus Hayley i izliyordu. 

"Bir yere mi gidiceksin. " O an aklıma Klaus un yardım edebileceği geldi.

"Jackson zor durumda bataklık tek başına ve birçok kişi etrafını sarmış. Onun yanına gidiyorum. " 

"Ölüme gidiyorsun yani. Bende seninle geliyorum. Sakına o güzel ağzını yorma " Söylediği şey hoşuma gitsede bir tepki vermedim. Arabada hiç konuşmadık. Kısa bir süre  sonra bataklığa gelmiştik . Jackson ın dediği gibi baya kalabalıklardı. 

" ee hangimiz yapıyor" diye bir soru yönelttim. Klaus neden bahsettiği mi anlamamış olucak ki yüzüme anlamsız bakıyordu.

"Dönüşüm. Sen mi ben mi?  "

"Sen yapsan daha iyi ."  O an kendimi kurt olmaya odakladım ve kısa bir süre sonra dönüştüm. Klaus arkamdan gelip adamın kafasını kopardı.
İkimiz etrafı temizleyince tekrar insan halime döndüm. Klaus bana dönünce tekrar arkasını döndü .

" keşke haber verseydin." Ölen kadının kıyafetlerini alırken güldüm.

"Güzel oynuyorsun. " Hemen üstümü giyindim.

"Pardon ne yaptım acaba?" Gülümsedim.

"Görmediğin birsey değil Klaus ve tekrar görmek istediğini biliyorum ama unut." Hızla bana döndü. Ve dibime geldi. Aramızda 5 cm var yada yoktu.

"Emin ol Hayley tekrar görmek isteseydim, görürdüm. " Biz konuşurken kulübenin kapısı açıldı. Jackson'ı görünce hemen geri çekilip yanına gittim.

" bir şey oldu mu? " Jackson sakin bir tavırla cevap verdi.

"Yok sadece eve gitmek istiyorum." Üçü birden arabaya binerken Klaus sessizce

"Bir teşekkür yok mu?" Dedi. Bunu tabiki duydum.
Kafamı arkaya doğru çevirip işaret parmağımı dudaklarıma götürdüm.Klaus ellerini kaldırdı.

"Bir şey demedim. " Biz üçümüz arabaya binince eve kadar hiç konuşmadık. Jackson eve varır varmaz hemen yattı. Salona dönünce Klaus yanıma geldi.

"Sevgilin iyiyse ben gidiyorum."  yaptığı imayı tabiki hemen anladım.

"Konuşucaktık. "  Klaus derin bir nefes aldı.

"Gerek kalmadı. Cevabımı aldım ben." kendimi dünyanın en iğrenç kadını gibi hissediyordum. Klaus un gittiğini kapının kapanma sesinden anladım. Hemen kendimi toparladım ve dışarıya çıktım.

"Neyin cevabını aldın ?" Klaus bana dönündü. Sinirli gözüküyordu. Vampir hızıyla dibimde bitti.

"Çok mu merak ediyorsun. Ona değer veriyorsun. Onun için kendini tehlikeye atıyorsun. " durakladı. Ve sonra sesi titreyerek

"Onu seviyorsun" diye ekledi. Gözünden bir damla yaş düştü.

"Hala anlamıyorum. Mutluyduk hayley biz. Aşıktık birbirimize. Herkes imrendinirdi bize. Neden Hayley..."  daha fazla dayanamadım ve onu öptüm. Önce şaşırdı ama fazla uzun sürmeden karşılık verdi.  Birbirimizi deli gibi özlemiştik. Biz öpüşme devam ederken bir öksürük sesi duymamla geri çekilmem bir oldu. Jackson kapının eşiğinden bize bakıyordu.

"Neler oluyor burda?"

GERİ DÖNÜŞ  (KLAYLEY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin