Hayley
Şuan utancımdan yerinden kıpırdayamıyordum . Klaus ta farklı bir durumda değildi. Jackson sinirle içeri girdiğinde Klaus bana döndü.
"Hayley istersen ben konuşim." Şuan tek istediğim yalnız kalmaktı.
" Ben hallederim. Sen gitsen iyi olur." Klaus başını sallayıp vampir hızıyla uzaklaştı. Ben içeri Jackson ın yanına gittim. Camdan dışarı bakıyordu.
"En başından belliydi... Buraya gelmeyi kabul edişin. Onun içindi. Hala seviyorsun." Sustu. Bana döndü. Tam ağzımı açıp konuşucaktım ki beni susturdu.
"Onu kıskandırmak istedin. Canını yakmak istedin. Beni kullandın." Bu doğru değildi.
"Jackson öyle bir şey yok tamam evet onu kıskandırmak istedim ama seni kullanmadım. Jackson sana gerçekten değer veriyorum. " Jackson sinirlendi.
"Ama ona aşksın. Gözlerinden belli. Hayley buraya geleli 1 hafta olmadı ve sen gardını düşürüp onu öpüyorsun. Istemiyorum. Bundan sonrasını kendim hallederim. Bitti artık. " O kadar acizdim ki dediklerine vericek cevabım yoktu. Hızla uzaklaştım. Tüm new orleans si gören yüksek bir tepedeydim. Yine buraya sığındım. Burası Klaus la tanıştığımız yerdi.
Klaus
Eve geldiğimde Rebekah beni bekliyordu. Beni görünce yanıma geldi.
"Abi. Birsey mi oldu? " dediğine ilk şaşırdım. Demek çok belli ediyordum.
"Hayley ve ben öpüştük. Ve Jackson gördü. Hayley pek iyi durmuyordu." Rebekah şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"Evde kalicağını zannetmiyorum. Yanına bi gitsen." Rebekah sinsi sinsi gülümsedi. Ben onu nerde bulacağını söyledim ve hızla gitti.
HAYLEY
100 yıl önce
O gün dolunay vardı. Ve ben lanetimi yeni tetiklemistim. Bu benim ilk dolunayımdı. Ve deli gibi korkuyordum. Elimdeki kurtboğanı ictikten boğazımda hissettiğim acı tarif edilemezdi. Arkadan bir ses gelince hızla o yöne döndüm. Uzun boylu, zayıf ,saçları sarı olan bir adamdı. Sinirli gözüküyordu. Benden özür dileyip banka oturdu.
"Ee şey burdan gitmen gerekiyor. " Adam istifini hiç bozmadı. Bu beni sinirlendirmişti.
"Bak gerçekten sana zarar verebilirim gitmen..." lafını bitirmeden ayak bileğim kırıldı. Dönüşüm başlamıştı. Adam oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.
"Sakin ol. İlk mi bu"
O da benim gibiydi. Sakince kafamı salladım. Gözlerimin içine bakıyordu. Rengi çok değişikti. Ne tam mavi ne de yeşil. Oda benimle birlikte kafasını salladı.
Günümüz
Yüzümde hafif bir tebessüm vardı. Sanki tekrar o gelicek ve beni kurtarıcaktı. Jackson haklıydı. Ben onu hala seviyordum. O an "onu hala seviyorum" diye söylendim.
"O da seni hala seviyor. " sesin geldi yö ye doğru hızla döndüm. Bu Rebekah tı. Gelip yanıma oturdu.
"Klaus olanlardan bahsetti. Hayley bence artık yüzyıl önce neden çekip gittiğini anlatmanın vakti geldi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERİ DÖNÜŞ (KLAYLEY)
Fantasy"Neden yüzükleri aramaya devam etmedin ki. Ah onları öldürmemeliydim. Onlardan güç alıyordun..." Adam kızın sözünü kesti. " Melezlerin canı cehenneme Hayley, ben senden güç alıyordum."
