Tanrı'nın Eli

1-

Şimdi ne yapacağını düşünmesi lazımdı. Planladığı gibi gitmişti çoğu şey. Hayatında yaptığı en heyecan verici şey buydu. İlk öldürdüğü kişi bunlar değildi ama zevk için ilk defa birini öldürmüştü hatta bir kişi değil 2 kişi öldürmüştü ve okadar da zorlanmamisti. Yerdeki cesetleri hızlı bir hamleyle alıp arabanın ön kapısını açıp içine doğru attı. Şimdi sıra arabayı yakmaktaydi. Geride hiç bir iz tek bir kanıt birakmamaliydi. Yanında getirdiği benzini arabanın her yerine dökmeye başlamıştı. Arabanın kapısını açıp içeriye de benzin dökeceği sırada karşısında duran bebeği görünce şaşakaldi. Bunu hiç hesaba katmamıştı. Plansiz işleri sevmezdi. Bebek uyuyordu adam asıl şimdi ne yapacağını kararlaştırmasi lazımdı. Bebek birden gözünü açınca adam bir anlık yaptığınıdan pişman oldu. 2 kişi öldürmüştü ve bu bebeğe de ne yapacağını düşünüyordu. En sonunda polislerin yolda olduğu aklına geldi hızlı bir şekilde bebeği alıp arabadan uzakta bir yere koydu. Arabayı güzelce benzinle doldurduktan sonra çakmağı alıp arabanın içine doğru birakti. Uzaklaşıp arabadan çıkan alevleri izledi. Uzun zaman olmuştu bir şeyleri yakmayali ve bu şey ona zevk veriyordu. Yapacağı son iş kalmıştı. Cebinden kalem bir de küçük bir kağıt çıkarıp üstüne bir şeyler çizdi arabanın az ilerisine görünür bir yere bıraktı. Uçmamasi için de üstüne taş koydu şuan her şey tamamdı. Polisi aradığı telefonu da arabada yanan alevlerin içine doğru fırlattı. Bebeği de alıp olay yerinden uzaklaşırken içinde çok güzel bir his vardı. Bu cinayet yüzünden mi yoksa bebeği kurtardığı için mi bu kadar güzel hissediyordu bilmiyordu. Arabasına atlayıp daha önceden planladığı gibi dağ evine doğru sürmeye başladı.

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

  Polisler olay yerine varalı cok olmuştu. Dedektif elindeki not kağıdını inceliyordu. Katilin neden geride bir not bıraktığını düşünüyordu. El yazısı falan olsa katile karşı  bir ipucu bulabilirdi ama tek yaptığı şey kağıdın üzerine bebek resmi çizmekti. Bu neyi ifade ediyordu. Etrafa bakinmaya karar verdi. Garaj gibi kapalı bir yerdeydiler ve kamera gibi bir şey olmasının olanağı yoktu. Çoktan kontrol etmişlerdi bile. 2 sokak ötedeki kamera kayıtlarına göre de bu araba bu garaja girmişti fakat başka kimse girmemişti. Yani demek oluyordu ki katil zaten icerdeydi. O iki adamın buraya geleceğini biliyordu. Yani bu planlanmış bir işti. Katilin ilk cinayeti olsa not falan bırakmazdı ve illa bir açık verirdi. Ya bir seri katildi ya da işini ustaca yapan uzun zamandır planlayan bir katildi. Hanry dedektifin yanına yaklaştı.

- Dedektif ölen adamların kim olduğu ortaya çıktı. 2 kardeşler ve sicilleri oldukça kabarık. Cinayet , adam yaralama , gasp , çocuk kaçakçılığı gibi bir sürü şeyle dolu ve 2-3 kere de hapise girip çıkmışlar.

- Bir dakika hanry ,sicillerinde çocuk kaçakçılığı mı dedin.

Hanry başıyla onayladı. Dedektif elindeki kağıt parçasına baktı. Bir bebek resmi çizilmişti. Katil belki de bu resmi çizerek bir bebekten bahsetmek istemişti bu zaten açık ve netti peki ya bebek neredeydi. Dedektif düşüncelerinden sıyrılıp hanry e döndü

- Yanan cesetlerin içinde bebeğe ait bir kalıntı falan var mıydı.

Hanry olmuszuca kafasını salladı.

- Hayır bebekle ilgili hiç bir şey yoktu ama bir dakika yanmış bir plastik vardı araştırdılar emzige benzer bir şey dediler sonra da saçma olur diyip çok üzerinde durmadılar. Niye ki ?

Dedektif şimdi daha da işkillenmeye başlamıştı.  Arabada bir bebek olduğu belliydi.  iki kardeş belki de bebeği kaciriyordu ve katil onları yakalamıştı. Belki de katil bebeğin yakiniydi. Bebegin ailesinden herhangi biri olabilirdi.

- Hanry şimdi yapman gereken son 2 saat içerisinde bu bölgedeki bebek kayıp ihbarlarina bakmak.

- Tamam da neden ?