16.bölüm

583 18 0
                                    

MEDYA HİRA

Arabayla yolda gidiyorduk gayet mutluyduk böyle önemli bir yarışta 2.olmuştuk ama birden önümüze 3 araç kırdı içinden eli silahlı 12 adam çıktı handanla birbirimize bakıp silahlarımızı çıkardık. Şuan karşılıklı çatışmadaydık ve birazdan polisler burda olurdu merkezin ortasındaydık çünkü eğer 1 dk içinde gelmezlerse kesin ölürdük çünkü kurşunumuz bitmek üzere en fazla 6 kişiyi daha indirirdik zaman geçtikçe artıyorlardı. Ve kurşunumuz bitti kapıları kilitlemiştik lakin kapıyı zorlayarak açtılar dövüşmeye başladık ama 3 5 kişi bizi tutunca en son hatırladığım aldığım iğrenç koku.
Gözlerimi açınca bir deponun içindeydim etraf karanlıktı ve ben karanlıktan çok korkardım. Ağlamaya başladım ölecektim bizi bulamayacaklardı. Bizi demişken handan neredeydi acaba çünkü yanımda yoktu öldüğünü düşünüp ağlamaya başladım sonra biri konuştu.
"demek beni 3.lüğe iten türk nedir sizden çektiğim gördün mü bak öleceksin şimdi bir yarış uğruna ama taktir ettim seni farkında değilsindir belki ama yarışta yarışmacı tek kadın sizdiniz arkadaşında öbür odada şimdi onunla da muhabbet ediyorlardır. Öleceğini anlatıyorlardır. Acıdım doğrusu size ikinizde muhteşem güzelliktesiniz eğer beni yenmeseydin araştırırdım sizi bu kadar iyi yarışan silah kullanan ve dövüşen ve tabiki güzel olan kadınlar kim merak ederdim ama şimdi yazık olacak size son sözünü söyle "
" son sözüm mü eğer beni şimdi öldürmezsen ben seni öldürürüm ve tekrar aynı yarış olsa seni yine yenerim pislik herif" diyerek yüzüne tükürdüm yüzünü sildi ve tetiği çekti tam öleceğim dediğim zaman silah patladı. Ama aynı rüyamda ki gibi acı hissetmedim ve adam ayaklarıma yığıldı arkasında o o günkü adam gördüklerimi bünyem kabul etmeyince gözlerim yavaş yavaş kapandı.

Gözlerimi açtığımda yine depodaydım ama başım birinin dizindeydi. Hemen kalktım.
"sen kimsin ne işin var burada"
"seni kurtardığım için önemli değil ben kayahan türkiyeden birinci olan ben ve arkadaşımla leoyu tanıdığımız için kendisini geçenleri hep intikam için öldürürdü size merkezde yardım etmedik çünkü o zmn onu öldüremezdik ve kaçardı şimdi adamlarını sessizce dışarda akladık ruhu duymadı iyimisin sen "
" iyiyim teşekkür ederim handan nerde o na birşey yapmışlarmı"diyerek ayağa kalktım
" yok oda boranla birlikte onu boran kurtardı "şimdi gidelim burdan yoksa burada mahsur kalırız biz gelirken çok yağmur yağıyordu ve dağdayız dedi tamam diyerek çıktık handanla boran gülüşerek birşeyler konuşuyorlardı ve şaşırmıştım handanın yanına gidince birbirimiz hallerini sorup arabaya bindik o arada bile sırılsıklam olmuştuk. Ben kayahan boran hepimiz aynı arabada gidiyorduk ve yağmur yolları çok bozmuş araba bayaa zorlanıyordu taki yıkılan köprüyü görüp kayahanın siktir demesine kadar.
"noldu kayahan bey"
"köprü yıkılmış hira hanım mahsur kaldık" dedi bıkkın bir sesle telefonlarımızı kontrol ettiğimizde telefon çekmiyordu. Handan bana dönüp başımız büyük belada hira akşam oldu yeniden ve çoktan yokluğumuz farketmişlerdir dedi. Handan öyle deyince boran kim diye sordu sanırım sevgililerimiz var sandılar çünkü boranın sesi çok kızgın çıkmıştı neyse ben araya girip babam sokak yarışlarına katıldığımı bilmiyor ve buraya gizlice geldik yani teksasta olduğumuzu biliyor ama iş için yani gece adamları atlatıp otelden kaçtık. Şimdi de bizi arıyorlardır telefonlarda kapalı ortalık fena karışacak dedim. Kayahan merak etmeyin bir plan düşünürüz ama geceyi araba da geçiremeyiz çünkü benzin bitti. Arkada bir yağmurluk var onu handan giysin bende üstümdekini hiraya veririm çıkalım belki bir kulübe falan buluruz dedi. Bende olmaz çok ıslanırsın bana gerek yok dedim. İtiraz etti bana bişey olmaz dedi daha fazla zorlamadım. Arabadan hep birlikte indik hava zaten kararmış birbirimizden ayrılmadık tam o sırada kurt uluma sesleri gelmeye başladı. Handana baktığımda resmen boranın koluna yapışmış gidiyordu anlaşılan bayaa korkuyordu. Biz kayahanla önde onlar arkadaydı.

Kaç saattir yürüyoruz bir fikrim yok ve çok üşüyorum kayahana baktığımda iyice ıslak olduğunu anladım halinden belli benden kat ve kat daha üşüyordu.
"kayahan dur ol şu yağmurluğu ben biraz daha idare edebilirim"
"olmaz hira hasta olursun" dedi ama titremesine engel olamadı.
"lütfen kayahan sana birşey olursa bizede olur lütfen birazcık" dedim. Yağmurda şakır şakır yağıyordu üstelik üstümüzde elbise vardı ama olsun du kayahan çok üşüyordu benin yüzümden. Sonunda ikna edebildim yağmurluğu ona verdim sonra içime kadar ıslandığımı farkettim zaten çok üşüyordum iyice üşümeye başladım bir ara elim ayağımdan can kesildi ve yere kapaklandım. Kaya hemen yanıma gelip kucağına aldı ne kadar itiraz etsemde sonra ilerde iki küçük kulübe gördük birine biz birine handanla boran gitti. Boştu kulübeler kayahan kapıya tekme atarak açtı içerideki ışığı açmaya denedi ama olmadı. Köşedeki gaz lambasını alıp inceledi sonrada etrafta kibrit aradı ve buldu sonra köşedeki kuru odunları alıp yaktı. Ateş yanmaya başladı.
"hira iyimisin"
"iyiyim kayahan ya sen çok kötü görünüyorsun" dedim. Birşey demeden ayağa kalktı divanın üstünden beni geri kucaklayıp şöminenin önüne nazikçe koydu sırtım ona dönük şekildeydim. Elini önümden geçirip sırtımı ona yasladı ısınmaya ve uyumaya çalış dedi titreyerek uyumaya çalıştım sanki uzun zamandır aradığım koku kayahanın kokuduymuş gibi.

KAYAHANDAN

hira uykuya dalmıştı ve ben hala titriyordum o uyuyunca titremesi geçti. Kokusu çok güzeldi kafamı onun kafasının üstüne koyup saçından öptüm içimden öyle geldi öyle yaptım. Üstü hala ıslaktı ve böyle kurumazdı yavaşça ayağa kalkıp gaz lambasıyla etrafa baktım bir battaniye buldum hiranın elbisesinin fermuarını yavaşça açtım elbiseyi çıkarttım kusursuz bir vücuda sahipti onu incelemeyi bırakıp battaniyeyi üzerine örttüm. Sonra elbisesini ateşe yakın bir yara koydum. Kendi üzerimi çıkartıp sadece baksırla kaldım. Ve hiranın yanına girip onu kendime çektim ilk defa uzun zaman sonra bir kadına sarılıp uyuyacağım hep kadınlarla işim biter bitmez onları gönderir kendim uyurdum. Hira üşümüş olmasıyla bana iyice sokuldu ve onun kokusuyla uykuya daldım.

HİRANIN AĞZINDAN

Gözlerimi açınca üstümde battaniye olduğunu gördüm şuan kayahanın kolları altında yatıyordum aman tanrım tenlerimiz değiyo battaniyeyi çeker çekmez ikimizde sadece iç çamaşırları vardı ve elbiselerimiz seriliydi. Üstümü çıkarmış büyük ihtimalle kurusunlar diye ama bana sorması lazımdı bide yanıma yatıp beni sarıp sarmalamış. Hemen yanından kalkacağım sırada dudaklarım yanlışlıkla çenesine deydi ama ateş gibiydi. Yavaşça doğrulup elimi anlına koydum resmen yanıyordu o kadar çok ıslandıki normaldi ateşinin çıkması yavaşça kalktım onun kuruyan tişörtünü giydim
"kayahan iyimisin hadi kalk divanın üstüne yat hadi" dedim yavaşça gözlerini araladı tamam dermiş gibi kafasını salladı kalkmaya çalıştı baktım dengesini kaybedecek kolunun altına girdim desteklemek için bakamıyordum yüzüne çünkü karşımda baksırlıydı neyse kenardaki odunlardan alıp şömineyi yaktım mutfak gibi tabakların olduğu yerden bir derin çanak aldım köşedeki sirkeden koydum içine biraz suyla bir kaç bez koyup kayahanın yanına gittim vücuduna koydum bezleri, irkildi önce gözlerini açtı sorun yok bir kaç ıslak bez ateşin düşsün diye dedim devam ettim bezleri koymaya. Annem çorba yapmasını nane limon kaynatmasını öğretmişti bana zamanın da yani annem bildiğim biyolojik annem olmayan ama annem ilk çorba yapıp ona sonrada nane limon içirdim gözlerini açamıyordu bile şimdi uykuya daldı.

MAFYATORİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin